Sergen Yalçın'ın Çözmesi Gereken Çok Büyük Bir Matematik Var 3 Yerli Kuralı...
Oynatmak istediği sisteme ulaşamıyor şu an... İpte yürüyen bir cambaz düşünün, elinde upuzun bir çubuk, iş ipteki ayaktan ziyade eldeki çubukta. Denge çubuğu! Ayakta tutan o seni. Ağırlığı bir tarafa bir miligram fazla ver Güüüüümmmm! Aşağıya.
Teşbihte Hata Olmaz Diyelim Ve Devam Edelim
Hal böyleyken, misal Kenan Karaman'dan verim alamadın, oyundan alacaksın, yerine yabancı oyuncu sokamazsın kural o kadar düşünmeden koyulmuş ki, işin altyapısını hazırlayamamışsın, mücadele gücü çok yüksek diye N'Sakala'dan vazgeçmiyor Sergen Hoca.
Haliyle arka dörtlü yabancı. Kalecilerimiz yerli etti 5... Geri kalan 6 kişide; 2 yerli kullanman gerekiyor.
Bankoları sayıyorum; Josef, Ghezzal, Teixeira, Batshuayi... Hadi 2 yerliyi koyun bakalım?!
Mehmet Topal olursa Atiba olmayacak. Larin bence Sergen Hoca'nın sisteminde parlayan yıldız.
Antep maçında oyuna girdiğinde canlılığı gördük... Bu sistemde Larin şart gibi Eee?
N'Koudou'nun hızı, çabukluğu? Yerliyi tamamlamak için Töre'yi, N'Koudou'nun yerine oynatırsa şaşırmayın. Salih Uçan?
Ya bazı maçlara Rıdvan'sız çıkmayacaksın ya da cambaz elinde çubuk olmadan yürüyecek!
MARCAO BİZE LAZIM BİR TOPÇU!
Geçen hafta Marcao'nun deparını, attığı kafayı, savurduğu yumruğu, tutmayın beni edasında tavırlarını, Ve maçın hakeminin bütün bu saydıklarımı görmemesini detaylıca yazmıştım...
Yani Marcao bize ayrı eza, Hakem ayrı ceza! Bu hafta bu işin yansımalarına baktığımızdaysa, işler daha vahim!
Federasyon bütün bu olup bitene 8 maç ceza verdi. Tamam, eyvallah diyeceğim ama, cezanın bittiği hafta Beşiktaş-Galatasaray maçı var.
Ne tesadüf değil mi?
Yine de eyvallah da Galatasaray Başkanı Burak Elmas'ın bu cezaya itiraz edeceğiz demesini kırmızı harflerle vermek zorundayım. Neye itiraz edeceksiniz?
"Bu aile içi kavgası mı" diyeceksiniz? Bir futbolcunun takım arkadaşına sahanın ortasında saldırmasını normal mi karşılıyorsunuz? "
Tek sıkıntı olayın canlı yayında olması" demişsiniz ki kulaklarıma inanamadım...
Kalkıp, "Marcao yüksek maliyetli bir futbolcu Ve sezon içinde bize en lazım topçulardan biri Ve takımın sigortası O yüzden maç cezası vermeyi düşünmüyoruz para cezasıyla geçiştireceğiz." deseydiniz, Vallahi de billahi de ayakta alkışlar, hiç yadırgamazdım...
Ben olsam bırak kadro dışını doğruca ülke dışı yapardım diye çemkirirdim ama adam prensiplerle değil gerçeklerle yaşıyor diye dudak bükerdim.
Olmadı sayın başkan hiç olmadı....
TATLI SU KURNAZLARI
Fenerbahçe ilk maçını oynadığı Adana deplasmanında aleyhlerine vuku bulan yüzde yüzlük penaltı pozisyonundan hastaneye bile gitmeden, bırak hastaneyi burnu bile kanamadan yırtmıştı...
Bizde ilk haftanın hatırına es geçmiş, tek kelime etmemiştik...
Oysa ki penaltının ağababasıydı yaşanan...
Ligin ikinci haftasına geldiğimizde yine aynı durumla karşılaştık.
Maç 1-0 lehlerine devam ederken dakika 89'da rakip takım atağında top kolları açık durumda olan Szalai'nin sağ koluyla buluşuyor. Kurallara göre net penaltı.
Oyun devam edip kontraya çıkıyor F.Bahçe, üstelik orta sahada Valencia rakibini yere indirip, topu kazanıyor, Ve golle sonuçlanıyor atak...
Ve mevzu burada başlıyor... Hem de ne mevzu.
Antalyalı futbolcular önce VAR'a sor diye diretiyorlar, Sonra "VAR'a niye gitmiyorsun" diyorlar. Bu arada yayıncı kuruluş pozisyonu yeni gelin edasında nazlana nazlana lütfen veriyor. Ne pilottan ne kabinden?!
Bu sırada herkes sahada beklerken kameralar hakeme odaklanıyor.
Sayın Umut Meler VAR'ın talimatıyla golü verirken "Ben ne yapabilirim" tarzında mimik yapıyor!
Tabii canım sen ne yapabilirsin ki zaten? Biz hakem biliyoruz seni ama!
İki haftada iki hayati penaltı es geçiliyor, Arabada benzin yokmuş da ittiriyorlar gibi...
Ve Ersun Hoca... Geçen sene Beşiktaş maçından sonra hopladın zıpladın, Bir sürü konuştun, isyan ettin...
Eee? Ne oldu şimdi? Buz gibi penaltınız verilmedi tek kelimen yok... Ah ahh! Siz yok mu siz, tatlı su kurnazları?
BU STRES NE?
Yorum sizin... İki resim koyuyorum buraya... Biri Pereira Antalya'ya attıkları gol sonrası biri Fatih Terim Hatay'a attıkları gol sonrası... Daha ikinci haftadayız ha!
Akşam
