SORU; Başkan ÇEBİ ‘Oturalım, Konuşalım, Kararları Beraber Değerlendirelim…’ Manasında Bir Açıklama Yaptı. Yönetim Kurulu Seçilmiş Olan Disiplin Kuruluna Müdahale Edebilir Mi Açıklar Mısınız?
Zaman zaman Başkan, Sn. Engin Baltacı, Genel sekreter Mehtap hanım buluşuyorduk. Yönetim kurulumuza ne yaptık, ne kararlar verdik anlatıyorduk. Yine bir toplantımızda, yanımda kurul üyelerimizden Av. Ali beyde vardı. Başkan ‘Neden Ethem SANCAK’a ceza verdiniz, ona ceza veriyorsanız daha ağır olan Tevfik YAMANTÜRK’e neden ceza vermiyorsunuz?’ dedi. Bizde sürekli bir kurul olduğumuzu. Kararları ortak görüşlerim ve hür irademizle aldığımızı, görüşümüzün bu olduğunu söyledik.
2. BAŞKAN 'KURUL KARARINA SAYGI DUYARIM' DEDİ VE KONU KAPANMIŞTI!
Başka bir toplantıda yine genel sekreter mehtap hanım ve 2. Başkan Sn. Engin BALTACI, benim yanımda da Disiplin kurulu üyemiz Av. Sinan KÖMÜRCÜ vardı. Aynı konular yine gündeme geldi. Engin bey hukukçu olduğu için kendi görüşünün Tevfik YAMANTÜRK’e ceza verilmesi olduğunu, kibar bir şekilde ‘Kurulun görüşü bu şekilde ise bir şey diyemem, saygı duyarım…’ dedi ve konu kapandı.
Tüzük ile ilgili bir toplantıda ise Ahmet Nur ÇEBİ, Kurul başkanları ve birkaç yönetici vardı. Biz tüzük maddeleri ile ilgili, kurullar olarak çekincelerimizi anlattık. Toplantının bitmesine yakın Sn. ÇEBİ ‘Bundan sonra ki toplantıda Disiplin kurulunun kararlarını da konuşalım, tartışalım’ dedi. En başta Sn. Başkana herhangi bir yorum yapmadım. Çünkü ‘BEN’ olarak hareket etmeyi sevmiyorum. Çıkış noktamız hep ‘BİZ’ olacak. Kurul arkadaşlarıma danıştım. Oy birliği ile kararımız, sırf disiplin kurulu kararlarının tartışılacağı bir toplantıya katılmama yönündeydi.
'YANDAŞ DEĞİL, BEŞİKTAŞ'IN TARAFI OLACAĞIZ'
Yaklaşık 2 hafta sonra genel sekreterimiz beni aradı. ‘Başkan disiplin kurulu kararlarını tartışmak için sizin de toplantıya gelmenizi istiyor dedi. Kendisine Eğer yönetim kurulu kararları, denetleme, divan, seçme sicil kurulu kararları da sohbet anlamında konuşulup, gerekirse tartışılacaksa biz böyle bir toplantıya icabet ederiz. Aksi taktirde yalnızca disiplin kurulunun kararlarının tartışılacağı bir toplantıya katılmak istemediğimizi söyledim. Dün Sn. Başkan ÇEBİ’nin söylediği ‘RET’ budur. Kesinlikle defalarca görüştüğüm Ahmet beyi reddetmek gibi bir durum yoktur. Ancak başkanın sürekli ‘Bana şu küfür ediyor, onu atın. Buna ceza verin…’ diyerek bir yönlendirme niyeti var. Bizde kabul etmedik. Beşiktaşlılara seçim taahütümüz de buydu. Yandaş olmayacağız, kimsenin değil BEŞİKTAŞ’ın tarafı olacağız. Başkaları gibi takım uçağında seyahat yapmayacağız. Kulübümüze yük olmayacağız.
Başkana ve makamına elbette saygımız var. Defalarca konuştuk. Israrla kararlarımızı değiştirmemizi istiyor. Bizde kurul olarak bunu kabul etmiyoruz. Olay budur…
ÖNEMLİ OLAN KİŞİLER DEĞİL, BEŞİKTAŞ...
Kongre üyelerimizin bize olan güvenini boşa çıkartmayacağız. Biz kurul olarak, belki de BJK tarihinde bir ilk 7 sandıkta yönetimden fazla oy aldık. Dürüstlüğümüze tanıyan, tanımayan herkes destek verdi. Kurulumuzun içerisinde, bende dahil 7 tane Divan üyesi var. Diğer arkadaşlarımızda 20 küsür senedir camianın içerisinde kişiler. Kurulumuz BEŞİKTAŞ’ı tanıyan, hayatını kulübe vakfetmiş isimlerden oluşmuştur. Hiçbir üyemiz başka bir kulübün yönetimine girmek için çaba göstermemiş, hatta eski bir Milletvekili kendileri hakkında serzenişte bulunmamıştır. Bizim için önemli olan kişiler değil, BEŞİKTAŞ’tır. Böyle olmaya da devam edeceğiz.
Son Olarak; BJK’nın ‘BEN’ kavramından kurtularak, 'Biz' kavramına geçmesidir. Maalesef son zamanlarda gördüğümüz ben, ben, ben… söylemi artık sanıyorum camiamıza da bıkkınlık getirdi. ‘Ben bunu alırım, ben şunu yaparım, bunu satarım. Hayır; Siz BEŞİKTAŞ’ın parasıyla oralardasınız. Hepimiz BJK’nın ismi ile buralardayız. Bu kulüp bize bir makam verdi ve biz en dürüst, sağlıklı şekilde yürütmek zorundayız. Görevimiz süresince böyle yapacağız. Herkes bizim için eşit, BEŞİKTAŞLI, kardeşimiz, büyüğümüz, arkadaşlarımızdır. Tüm insanlara saygı, sevgi ve barışçıl yaklaşıyoruz. ‘Ben bunu sevmiyorum, şunu atacağım’ kavgaları artık bitsin. Bizim kurulumuzu kimse böyle kullanamayacak. Emir-komuta ile iş yapılmayacak.
Röportaj: Hakan ÖNCÜL.
