Konuya Direkt Gireyim;
Beşiktaş Kulübü Başkanı Sayın Hasan Arat beni telefonla aradı ve çok önemli bazı açıklamalarda bulundu.
Önce Şu Bilgiyi Verdi Hasan Arat:
"KPMG raporu bizde... Elimizde... Zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle ulaşamadığımız rapor ise Ernst&Young raporu..."
Belirteyim... Sayın Arat, hafta sonu yapılan Beşiktaş Kulübü Divan Kurulu'nda da Ernst&Young raporuyla ilgili çok çarpıcı ifadeler kullandı.
Arat Şunları Söyledi:
"Ernst&Young raporunu sorduk, kimse açıklamadı. İlgili şirkete yazı yazdık. '10 yıl geçti, imha ettik' dediler. 80 Bin Dolar para ödemişiz rapora... Beşiktaş Kulübü'nde rapor yok. Ernst&Young adlı şirkete raporu kime teslim ettiklerini sorduk, cevap yok. 10 senedir hepimiz uyutulduk."
Evet, Aynen Bu İfadeleri Kullandı Sayın Hasan Arat...
Son derece acı bir gerçeği çok net bir şekilde ortaya koydu. Düşünebiliyor musunuz, Beşiktaş Kulübü, 2012 yılında mali tablonun en iyi şekilde sergilenebilmesi için Ernst&Young adlı dünyaca ünlü bir şirketle sözleşme imzalıyor, kulübün kasasından 80 Bin Dolar çıkıyor, ilgili şirket raporu hazırlıyor, rapor Beşiktaş Kulübü'ne teslim ediliyor. Sonra? Rapor şimdi ortada yok. İnanılacak gibi değil. Rezalet ve skandal sözcükleri çok hafif kalır.
Orman Ve Rapor...
Peki, hangi başkan döneminde hazırlatıldı o rapor? Sayın Fikret Orman... Hatta Fikret Orman o dönem konuyla ilgili olarak, "Rapor çok ağır. Açıklarsam mali ve adli yönden bazı kişilerin başı ağrıyabilir. Kulübümüz de zarar görebilir" şeklinde beyanlarda bulunmuştu. Açık açık bir önceki dönemi işaret etmiş ve aba altından sopa göstermişti Fikret Orman...
Peki, bir önceki başkan kimdi? Yıldırım Demirören...
Ne güzel bir dünya değil mi?
Hatta ben bu süreçte yaptığım bazı yayınlarda "Ortada bir şantaj ve tehdit olduğunu düşünmek dahi istemiyorum" şeklinde durumu değerlendirdim. Lafın özü, o sürecin baş aktörleri olan kişiler gelişen olaylar çerçevesinde kendi aralarında mutabakat sağladılar. Birbirlerini hiç üzmediler. O rapor adeta devlet sırrı olarak kaldı. Olan Beşiktaş Kulübü'ne oldu.
Kimler Götürdü?
Çuval dolusu para verilerek hazırlatılan rapor şimdi ortada yok.
Bazı kişilerin de yatacak yeri yok.
Fikret Orman o raporu acaba hatıra olarak yanında mı götürdü?
Ya da kimler götürdü?
Nerede?
Bir kişide bile kopyası olmaz mı? İşin içinde her türlü atraksiyon var. Ne kadar ağır yazarsak yazalım, sözcükler yetersiz kalır. Uçtu uçtu, 102 milyon Euro uçtu
Bir vurgu yapayım. Malumunuz, 2019 yılında Sayın Fikret Orman'ın yerine Sayın Ahmet Nur Çebi başkanlık koltuğuna oturdu. Çebi yönetimi de kulübün mali yönden denetlenmesi için KPMG adlı dünyaca ünlü bir denetim şirketiyle sözleşme imzaladı. Çebi ne de olsa bir önceki yönetimin de en önemli isimlerinden biriydi, her türlü konuyu iyi biliyordu. Ortada zaten inanılmaz iddialar vardı...
Nitekim KPMG 2009-2019 yıllarını kapsayan bir rapor hazırladı. Rapor, 23 Aralık 2021 tarihinde Beşiktaş Kulübü'ne teslim edildi. Beşiktaş Kulübü de bu raporun ana başlığını ve belli kavramları kendi resmî sitesinden duyurdu.
Rapordaki Ana Başlık Ne Miydi?
Şuydu: "2009 ile 2019 yılları arasındaki 10 yıllık dönemde Beşiktaş Kulübü'nde 102 Milyon 200 Bin 434 Euro'luk istisnai durum tespit edildi." Aynen böyle...
Raporda yer alan 'İstisnai durum' şeklindeki ifade, tabii işin kibarcası...
Açılımı ise şu: Beşiktaş Kulübü'nden 102 Milyon Euro uçmuş... Uçurulmuş...
Evet, Beşiktaş Kulübü'nün resmî sitesinden bile 102 Milyon Euro'nun uçtuğu-uçurulduğu duyuruldu. Sonra ne mi oldu? Ahmet Nur Çebi Yönetimi, eldeki kapı gibi rapor doğrultusunda Fikret Orman hakkında çok sayıda tazminat davası açtı.
Tabii, bu da işin ayrı bir tartışma konusu, hiçbir dava niçin ceza davası değil de, tazminat davası...
Tazminat davası olunca mevzuat gereği süreç kolay atlatılacak elbette... Yine dikkatinizi çekerim, bu 102 Milyon Euro'nun karşılığı, yaklaşık 3.6 Milyar Türk Lirası... Yani, Beşiktaş Kulübü'nün mevcut borcunun neredeyse yarısına yakını...
Arat: "Raporda Çebi'yle İlgili Bölümler Çıkartılmış..."
Şimdi Sayın Hasan Arat'la yaptığım konuşmaya dönmek istiyorum. Arat, sohbetimiz sırasında son derece çarpıcı bir ifade kullandı... Aynen şunu söyledi:
"Kulüpte bize verilen KPMG raporunda Ahmet Nur Çebi'yle ilgili bölümler yoktu,çıkartılmış..." İnanılacak gibi değildi.
Aynen bunu söyledi Sayın Hasan Arat... Şaşırdım, bu şaşkınlıkla anında şu ifadeyi kullandım:
"Sayın Başkan, raporun orijinalini KPMG'den isteseydiniz..."
"İstedik ve aldık" dedi Sayın Arat...
Evet, aynen böyle...
Hatta şu diyaloğa da girdik Sayın Hasan Arat'la... Ben "Bu raporun Ahmet Nur Çebisiz olması zaten mümkün değil. Çebi, Fikret Orman yönetiminin üçüncü, dördüncü ismiydi" dedim.
Arat da bunun üzerine "Olur mu, Ahmet Nur Çebi, Fikret Orman döneminin 2 numaralı ismiydi, icra kurulu başkanıydı" şeklinde konuştu.
Ahmet Nur Çebi bu işin neresinde?
Bu diyalog esnasında şunu da söyledim:
"Sayın Başkan, Ahmet Nur Çebi ve ekibi, ellerindeki KPMG raporu doğrultusunda Fikret Orman'a çok sayıda dava açtılar. Öyle ki bu davalardan 7 tanesini Atilla Türker olarak bizzat ben belgelerle kaleme aldım. Fikret Orman'a dava açıldı, iyi güzel de, Ahmet Nur Çebi bu işin neresinde? KPMG raporunda Ahmet Nur Çebi'nin de adı mutlaka geçiyordur. Ahmet Nur Çebisiz bir rapor olmaz, olamaz. Tabii şu da var, Ahmet Nur Çebi'nin kendisi, başkan olduğu süreçte kendisi hakkında dava açacak hali yok. Her şeyin ortaya çıkması, kamuoyunun aydınlanması gerekiyor."
Sayın Arat’tan Raporu İstedim!
Sayın Arat, KPMG'den aldıkları raporu Beşiktaş Kulübü Hukuk Kurulu'na verdiklerini söyledi. Arat, birbirinden değerli isimlerden oluşan Hukuk Kurulu'nun gerekli incelemeyi yapacağını ve bu doğrultuda gereken kararların acilen alınacağını bildirdi.
Çok yoğun bir tempoda çalıştıklarını vurgulayan Arat, "Bu konuyla ilgili açılan davaların bazıları zaman aşımına uğramış. Ama biz bu işin sonuna kadar takipçisiyiz" dedi.
İşte tam bu aşamada söze girdim, "Sayın Arat, ben bu rapora talibim. Bazı konular, hukuki mevzuat gereği zaman aşımına uğrasa bile, tüm gerçekleri kamuoyuna duyurmamız gerekir. Rapordaki her olayı tek tek yazmak istiyorum" dedim.
Sayın Arat prensipleri gereği bu raporu bana veremeyeceğini söyledi. Saygı duydum.
Arat, konuşmamızın son bölümünde de tüm gerçeklerin ortaya çıkacağını yineledi.
Çebi'nin Cevap Vermesi Gerekiyor
Evet, ortada müthiş bir ifade var. Sayın Hasan Arat'ın söylediği "Kulüpte bize verilen KPMG raporunda Ahmet Nur Çebi'yle ilgili bölümler yoktu, çıkartılmış" sözleri mutlaka karşılık bulmalıdır. Kim ya da kimler çıkarttı?
Yazmaya elim varmıyor, vicdanım elvermiyor, o bakımdan kelimeleri seçerek kullanıyorum ve soruyorum, bu nasıl bir iş? Rapordaki çıkartma işinin Ahmet Nur Çebi'den habersiz gerçekleşmesi akla, mantığa uygun değil. Acaba nasıl oldu?
Birileri Ahmet Nur Çebi'den habersiz işgüzarlık yapmış olsa bile, kimler yaptı acaba? Rapordaki vahim iddialardan kurtulabilmek için böyle bir atraksiyonun gerçekleştirildiğini düşünmek bile çok acı...
Cevabı en iyi şekilde Ahmet Nur Çebi verecektir elbette... Bu tabloya kimse sessiz kalamaz.
Hele hele Sayın Ahmet Nur Çebi kesinlikle sessiz kalamaz.
Tüm Gerçekler Ortaya Çıksın
Sayın Çebi'yle röportaja hazırım ve hatta çok sevinirim. Ajansspor'da geniş geniş kaleme alırım. İstedikleri takdirde Radyospor'da da birlikte program yaparız. Telefon numaram 0549 371 07 05...
Mail adresim atillaturker1961@hotmail.com...
Ev adresim, Çevirmeci Sokak, 70/27 Ortaköy, Beşiktaş, İstanbul...
Tabii ki, bu cevap hakkı Sayın Fikret Orman için de geçerli... Yeter ki kamuoyu aydınlansın... Tüm gerçekler ortaya çıksın...Beşiktaş'ta paraların nasıl ve kimler tarafından uçurulduğu bulunsun...
Matruşka Dönemi Bitmelidir
Sayın Hasan Arat, Beşiktaş Kulübü'nde başkanlık koltuğuna oturmadan kısa bir süre önce verdiği demeçte "Bütün şeyler sümenaltı ediliyor. Ortada bir maskeli balo oynanıyor. Bunları çok üzülerek izliyorum.Birbirinin içinden çıkan yönetimlerin döneminin bitmesi lazım. Beşiktaş'ta Matruşka döneminin bitmesi gerek.Beşiktaşlılara Beşiktaş'ı geri vermemiz lazım. Bu insanların elinden kurtarmamız lazım" şeklinde konuşmuştu.
Evet, çok doğru konuşmuştu Sayın Hasan Arat. Ortada adeta bir Matruşka dönemi vardı. Yani herkes iç içe geçmişti, herkes birbirini koruyor, kolluyor ve herkes birbirinin her yerini kapatıyordu. Bitmeliydi bu dönem...
Nitekim Matruşka dönemi şimdilik bitti. Dileriz devamı gelmez. Takipçisi olacağız elbette..
Beşiktaş Camiası Bilmelidir
Son olarak şunu söyleyeceğim. Ben bu KPMG raporuna talibim.
Büyük Beşiktaş camiasının büyük menfaatleri doğrultusunda kamuoyunun bilgilendirilmesi gerekiyor.Bu raporu ben temin edemesem bile... Beşiktaş Kulübü'nün resmî sitesinde eksiksiz yayınlanmalıdır.
Kim ne yaptı, paralar nereye gitti, kimler takla attı, kimler aracılık yaptı, açıklanmalıdır, ortaya çıkartılmalıdır.
Adli yargıdaki zaman aşımı doğrultusunda birileri yarınlarda kurtulacak olsa bile...
Beşiktaş'taki acı gerçekleri herkes şimdiden duymalıdır, bilmelidir, öğrenmelidir.
Ajansspor
