Bir yerleri kazanma adına büyük pazarlıklar sonucu kendi dokusuna uymayan bir kişiyi, ülkenin en yıldız en kültürlü ilçesine tepeden güm diye indirilen bir Belediye başkan adayını ''Odunu koysan kazanır'' denilen bir ilçede böyle biri ile yola çıkmakla zaten kendi ayağına sıkmış olan bir yapı ile karşılaştı BEŞİKTAŞ.
Sonrasında, hiçte bu şehrin havasını ruhunu bilmeyen bir hayli mevsimlik insanlar geldi. Başkan yardımcıları, danışmanlar, bunlarda içinde bulundukları siyasi yapıya uymuyorlar ve tersine yürüyorlardı. Otel kahvaltılarında içinde bulundukları parti ile alay edercesine ‘’Ben üç kere bu partiden kovuldum, geri geldim. Aslında ben sağ bir partinin, gençlik kollarından geldim’’ diye caka satıyorlardı.
Meclis üyesi olduğu partinin genel merkezinin uzaklaştırma kararı aldığı üyesi Hüseyin sipahi ise, bir başkandan daha yetkiliydi
Para işlerinin başında ve her gelenin tabiri caizse 'kafasını koparıyordu!' Parti suçu işleyen ilçe başkanları, Belediyede müdür danışman oluyorlardı. İşin ilginç tarafı soldan seçilip, sola muhalefet eden bir yapı vardı. Yani adam sağdan seçilse, bu kadar propaganda yapamazdı herhalde. BEŞİKTAŞ halkı sonra ona oy verenler, memnuniyetsizliklerin dile getirmeye başladı. Rüşvet yolsuzluk kelimeleri halkın ağzında büyüdü ve bir memnuniyetsizlik gözle görülür oldu. Bu memnuniyetsizlik ta Ankara’dan duyuldu.
İşin ciddiyetini gören parti yönetimi milletvekillerinden olan bir soruşturma ekibi yollayıp buradaki yolsuzluğu sorgulamıştır. İlhan Cihaner’in de içinde bulunduğu komisyon, kırmızı bir dosya hazırlayıp genel başkana sundu. Görevden alınması yönünde görüş bildirmişlerdir. Ne yazık ki, tüm bu çalışmaların sonucu genel Başkanın dolabında kilitli kalmış. Bunu gören Başkan, belediye meclis kürsüsünden kendi milletvekillerine hakaret etmeye kadar götürdü işi. Yine de, büyük destek aldı genel Başkanından. BEŞİKTAŞ’ta kiralanmadık sokak kalmadı. Bizler olmasak, parkları da BAZ istasyonlarına kiralayacaklardı. ‘Bıçak kemiğe dayandı.’ Sonunda, ilçe yönetimi bayrak açtı ve Belediye başkanlığına karşı olması sayesinde ilçe başkanı oldu.
Sokak şikâyetçi, partili şikâyetçi, esnaf şikâyetçi, kısaca herkesin şikâyetçi olduğu bir Belediye ve belediye başkanı çıktı ortaya.
İstenmeyen adam (rantçılar hariç) kim yarattı bu adamı? Partinin her şeye göz yumup destekleyen üst yönetimi! Şimdi bizde diyoruz ki; Ey parti yönetimi. Zaten bunu aday yapmakla hem o kadar aday olan partililerinize haksızlık ettiniz, hem de BEŞİKTAŞ’a VE BEŞİKTAŞ’lıya kumpas kurdunuz.
Şimdi ‘Hükümet kumpas kurdu, bizim Belediye başkanımıza kumpas kurdular’ diyorsunuz. Hayır, bu kumpası siz kurdunuz ve iktidarada bu yolu açtınız.
Geçmiş olsun BEŞİKTAŞ! Her hâlükârda BEŞİKTAŞ kazandı.
Dün belediye Başkanı aleyhine her şeyi söyleyen, ilçe siyasetçilerini hayretle seyrediyorum.
Suçluysa eğer birisi! Kimin cezalandırdığı önemli değil, önemli olan cezasını çekmesi.
