Fikret Orman'ın açıklamaları şöyle;
Açıkçası talep esasen UEFA'dan geldi. Napoli maçında UEFA yetkilileri geldi, stadı beğendiler. Yüz üzerinden yüz aldık. "Burada bir final oynatmamız lazım" dediler. "Kaç para vereceksiniz?" dedim espriyle. Federasyon nezdinde talepte bulunduk. Ülke, kulüp, şehir açısından hayırlı olsun. Tırnaklarımla yaptım bu stadı. Beğeniliyor olması şahsi olarak da büyük bir onur. Allah nasip etsin de o maçı biz oynayalım. Allah o maçı kendi taraftarımız önünde oynatmayı nasip etsin.
Dünya kulübü olacağız der başkanlar. Strateji olmadan olmaz. Çin'e gidişimiz bu yönde. Seneye Endonezya, Malezya ve Çin yapacağız. Milli maç arasında Azerbaycan ve İran'a gideceğiz. Kazakistan ve Arabistan yarım adasında da faaliz. Onlarla berabere büyüme stratejimiz var. 100 milyon üzerinde taraftarı olan bir Beşiktaş yaratmak istiyoruz. Böylece bir dünya kulübü olacağız. En çok istediğim şey kale alınan, saygı duyulan kulüp olmaktı, başardığımızı düşünüyorum.
Şampiyonlar Ligi zor bir hedefti. UEFA Avrupa Ligi, Süper Kupa hayalini kurduğum şeyler.
Azerbaycan'da çok taraftarımız var, İran'da da öyle. Stadı da dışarı açtık. Şeref Turu organizasyonuna ailelerin gelmesini hedefliyoruz. Müzeyle beraber 3-3.5 saat güzel vakit geçirebilirler. Beşiktaş Müzesini açıldığından bu yana 37 bin kişi gezdi. Şeref Turu başlayalı 12 gün oldu, 4 bine yakın insan gezdi.
Saygı duyulan bir kulüp Beşiktaş. Rakibe saygı duyulması çok önemli bir şeydir. Kimle oynarsak oynayalım rakipler bizi izliyor. Rakipler korkuyorlar diyeceğim ama 'Beşiktaş'tan korkuyorlar' diye manşet atarlar, çekinilen bir kulüp diyelim.
Geçen sezon Lyon maçından önce Juventus-Bareclona maçına gittim, Juventus 3-0 kazandı. Porto maçından sonra Barcelona-Juventus maçına gitti, Barcelona 3-0 yendi. Avrupa'da bunlar oluyor. İkisi de saygı duyulan bir takım. Beşiktaş yükselen trendle beraber, futbol mühendisliği ve teknik kadrosuyla beraber daha önemli başarılara imza atacak. Leipzig'e yenersek burada çok önemli bir avantaj elde etmiş oluruz. Şampiyonlar Ligi maçları çok önemli. Herkesin diri olarak maça gelmesini istiyorum. Vodafone Park'ın seyirci kitlesi buna alıştı. Tüm taraftarlarımızı Leipzig maçına bekliyoruz. Kazanırsak da 3'te 1'ini geçtik diyebiliriz. Porto'da almadık seyirci riskini. Monaco ve Leipzig'de de almayacağız. Yurt dışındaki taraftarlarımız maça gelmesinler. O riski alamayız. Gruptan çıkarsak da taraftar götürmeyeceğiz. Önümüzdeki iki sene böyle gideceğiz. Çok da büyük konuşmayayım. Şu gruptan bir çıkalım, yarı final, final falan olursa o zaman bakarız. Şampiyonlar Liginde devam etmeyi daha uygun görüyorum.
Biz maç yapıyoruz evde, taraftarımız bilet bulamıyor. 3 kişi geliyor deplasmana 2500 kişilik yer boş kalıyor. 3-5 kişi olmuyor. Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzon ve Başakşehir'de önemli yıldızlar var. Bu TFF'nin işi. Biz nasıl işimizi yapıyorsak, TFF de işini iyi yapmalı. İzlenmeyen bir lig ne kadar iş yapabilir.Seyirciyi nasıl çekeriz diye bir şey konuşulmadı Kulüpler Birliğinde. Avrupa'da maçlar gündüz oynana biliyorsa, Türkiye'de de oynanabilmesi lazım. Taraftar çekilmesi lazım. Geçen sezon maç başı 800 kişi ortalamaya oynayan takım var. Taraftarsız bu sporun bir keyfi yok. 36 bin ortalamayla oynuyoruz ligde, Şampiyonlar Liginde 41 bin ortalama ile oynuyoruz.
Bir şeyi yapmak zor, yıkmak kolay.
Bir günde 14 yabancıya döndük. 10'a 8'e inmemiz 3-5 sene alır. Devre arası alacağımız oyuncularla sözleşme yapmışız. Siz bir anda nasıl geriye döneceksiniz? Devrim olarak görüldü bu. Bir tek milli takım temsil etmiyor ülkeyi. Takımlarımızın Avrupa'daki başarıları bizi temsil eden şeyler. Milli organizasyonlar 4 senede bir yapılıyor. Milli Takım başarısını önemsemekle beraber, kulüplerin de başarısını önemsemek lazım. Oynayan bütün oyuncularımız değer katıyor bize. Milli takımın başarısını sadece yabancı sınırlamasına bağlamamak lazım. Türkiye'nin nüfusunun yüzde 55-60'ı 17 şehirde yaşıyor. Çocuklara sporu okullarda sevdirmek lazım. Bağcılar'da oturan birisi Fulya'ya antrenmana gelecek Beşiktaş'a. 1.5 saat yol gidecek, ne zaman okuyacak? 5 milyon nüfuslu ülkeden oyuncu getiriyoruz ama 80 milyon nüfustan oyuncu üretemiyoruz. TFF bunu incelemeli öncelikle.
Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray gibi taraftar baskısı olan kulüplerde artık genç oyuncuları takıma monte etmek çok zor.
Beşiktaş'ın genç çocuğunu forvette oynatması çok zor. Quaresma'lar, Babel'ler, Lensler varken genç bir oyuncunun oynaması çok zor. Bizim gibi takımların kulüp alması lazım. Yönetme konusunda tam organizasyonu kuramadığımız için bu sene takım almaktan vazgeçtik. Yurt içi veya yurt dışında bir kulüp alacağız. Futbol yöneticisi bulmakta çok zorlanıyoruz. Futbolu bırakan kişiler antrenör olmak istiyor ya da kendini geliştirmiyor. Dil bilmiyor. Türk futbolunu futbolcu açısından değerlendirmemek lazım. Antrenör de ihraç etmemiz lazım. Fatih Terim gitti belli bir süre sonra geri geldi. 14 yabancı var nasıl iletişim kuracaksınız. Yabancı sınırlaması 5 olsun 8 olsun sıkıntı bitti diye bir şey yok. Çok kontratlar yaptık. 16-17 yabancımız var. Kulüpler için yabancı sınırlaması çok mümkün değil. Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Almanya nasıl yapıyorsa, Fransa, İtalya, İspanya nasıl yapıyorsa ona bakmak lazım.
Devre arasında gelecek olan isim Vida mı bilmiyorum, onu zamanı gelince görürsünüz.
Biz şimdiden sene sonu için çalışıyoruz, transferler için. Vida konusunda ekonomik nedenlerle anlaşamadık. Vida'nın devre arasında gelme ihtimali var. Çok beğendiğimiz, kaliteli bir futbolcu. Biz ne kadar satarsak, o kadar alabiliyoruz. Herkesin talebi oluyor ama elimizdeki anlaşmalar buna müsait değil. Geçen sezon 8-9 oyuncu aldık ve çok zorlandık şampiyonlukta. Porto maçında geçen seneden tek bir değişilik ar, o da Pepe. Bu sene daha fazla yukarı çıkacağımıza inanıyoruz. Oyuncuların öz güveni geldi. Cenk'e son zamanda teklif geldi. Bu özgüveni artırdı. Cenk'e transferin son günlerinde gelen teklif ona özgüven getirdi. "Ben Premier Lig seviyesinde oyuncuyum" dedi. Fark yarattı. Dönüşü alışı vuruşu değişti.
Vincent Aboubakar'ın bonservisini almak için uğraştık.
Değişik tarzda bir oyuncuydu. Ama olmadı. Mesele bir oyuncuda kilitlenmez. Talisca'nın son senesi, Benfica ile bir senesi var. Satın almak istiyoruz, şartlarına bakmalıyız. Bizim verebileceğimiz bonservisler var. Bundan sonraki 3 senede hedefimiz takım yaşını indirmek. Satabileceğimiz tarzda oyuncu alacağız. Artık bonservis bedeli ödeyerek satabileceğimiz adamlar almak istiyoruz. Başka takımların oyuncusu konuşulmuyor, Beşiktaş'ın oyuncuları konuşuluyor.
Cenk'e bir teklif gelirse söyleriz.
Cenk'in Crystal Palace'a gitmesini çok istemedim. 100 milyon Euro civarındaydı Cenk'e gelen teklif, tatmin etmedi beni. (Gülüyor). Bu çocuklar benim evlatlarım. Sadece Beşiktaş'ın alacağı bonservis değil, onların kariyerleri de benim için önemli. Son 3 senede 55 milyon Euro'luk oyuncu sattık. Önümüzdeki 3 sene 100 milyonun üzerine çıkaracağız. Oyuncularımıza verdiğimiz tek şey para değil, birçok şey var. Oyuncularım bu kulüpte olmaktan çok mutlular. Beşiktaş'ta kim oynasa dünya çapında vitrin oluyor. Ben başkan olduğumda herkes gitmek istiyordu. Şimdi tam tersi.
2017 sonunda futbolcu üzerinden ödenen verginin 15'ten 35'e çıkma durumu var.
Çok daha büyük kriz kapıda. Amatör branşların giderlerini kaldıramıyoruz. Biz hep kar elde etmeye başladık. Faizler çok fazla ve en büyük giderlerimiz bu. Diğer kulüplerin de belini büküyor. Futbolda kazanacaksınız, amatör branşlarda harcayacaksınız. UEFA buna izin vermiyor. Biz halka açık bir şirketiz. Bu diğer kulüpler için de geçerli. Amatör branşları büyük camiaların desteklemesi lazım ama buna da bir çözüm bulunması lazım.
Beşiktaş'ın yapısında yabancı sermaye uygun değildir.
Ben olduğum sürecede olmaz. Beşiktaş halkın takımı. Beşiktaş Türkiye'dir. Belki 2019 yılında aday olmam, başkanlığı bırakabilirim. Bunun kararını henüz vermedim. Şu an için önemli olan projeler var. Gizli projelerimiz de var. 2 sene sonrasıyla alakalı konuşmamak lazım. Şenol hocayla 2 senelik sözleşmemiz var. Ben ayrılırsam, hoca başka bir başkanla çalışır mı bilmiyorum. Şenol ağabeyimizin bir karakter yapısı var. Milli takıma gitseydi, bu bize prim yapan bir şey, iyi sunulacak bir şey olurdu. Bizim birinci işimiz, kendi işimiz, iyi yapmak. Bir senede 60'a yakın maç yapıyoruz. Şenol hoca işine çok konsantre olan biri. Verdiği kararlarda çok titiz davranır. Başka işe konsantre olamaz. Şenol Güneş, Milli Takımı çalıştırsa "Onu aldın bunu almadın, hep Beşiktaşlıları oynattın" bir ton laf edilecekti. Bu bizim dengemizi bozacaktı. Bunlar Beşiktaş'a zarar verirdi. Şenol Güneş de aynı fikirdeydi. Ortak bir kararla bu netice oluştu. Oyuncularla çok sık temas kuran biri değilim. Oğuzhan çok üst düzey futbolcu. Milli Takım olayında da çok iyi yönetti bence durumu. Lucescu öncesinde bir hazırlık maçı yapabilseydi, biz Ukrayna maçını da alırdık.
Fenerbahçe yeni bir hocayla, yeni bir takım kurdu. Sezon başı sancısı normal. Fenerbahçe 6. haftada ligden kopar mı? Daha uzun bir maraton var. Ölüm-kalım haline getirmek, maçı germekten başka bir şeye yaramaz. Beşiktaş kollanıyor diyorlar değil mi? Fenerbahçe- Başakşehir maçında Volkan'a su attılar, o tribüne ceza verildi. Bence doğru ceza verdiler. Hatta sadece atanı 2-3 sene men edeceksiniz. Bize olsaydı, o tribün kapatılmadı diye sabahtan akşama kadar kollanıyor denirdi. Hiç bu konulara girmedik. Alanya maçında Yüzde yüz penaltı verilmedi, bize olsaydı Beşiktaş kollanıyor denecekti. Hakem görmedi. Bunu geren, prim yapmaya çalışan yerler iyi gitmiyor zaten. Ne ölüm-kalım maçı? Fenerbahçe'ye yakışır bir şekilde bizi ağırlamalarını bekliyoruz. Fenerbahçe kazanmak isteyecek, Beşiktaş da Fenerbahçe'yi yenmek isteyecek. Stratejiler üzerine yapılan işlerden bir fayda yok.
Güzel bir maç olsun.
Fenerbahçe ilk defa mı yenecek, ya da Beşiktaş? Maç sahada oynansın, hakemlerin az hata yaptığı bir maç olsun istiyoruz. Ben gitmeyeceğim maça. Yurt dışına gideceğim. Bazı oyuncuları görmem lazım. Ben verilen ceza milli takım arasında sayılmıyor sanıyordum. Cezam bugün bitmiş. Çok maç izledim Kadıköy'de. Hiç de terbiyesizlikle karşılaşmadım. Ne Trabzon'da ne Galatasaray maçında. Aziz Yıldırım ile 2-3 senedir görüşmüyorum. Bel altı açıklamalarından sonra görüşmüyorum, bundan sonra da görüşmeyeceğim. Sevgi-saygı ilişkimiz vardı ama rekabet başlayınca bu kalmadı. Beşiktaş yenilmeyecek bir takım mı? Hayır. Stratejileri saha dışına çekmeyi doğru bulmuyorum. Taraftar kaybediyoruz. Kulüpler Birliği toplantısına katılmayacağım. Bu kişisel olarak değil. Doğru bulmadığım noktalar var. Aziz Bey'in yaptığı bazı şeyleri çok doğru buluyorum. Ama bizimki kişisel bir şey. Aziz Bey'in beğendim yanları var. Ağabey- kardeş ilişkimiz vardı ama bel altı yaklaşımını affetmeyeceğim."
Galatasaray iyi, Trabzonspor iyi, Fenerbahçe iyi, Başakşehir'in oturmuş kadrosu var.
Bakmayın Bursaspor, bize yenildi ama hemen toparladılar. 5-6 tane üst düzey takım var. Bu sezon lig yarışı geçmiş sezonlara göre daha zor geçecek. Gomis'i İngiltere'ye gitmeden alalım demiştik, ilgilenmiştik. Belhanda ile ilgilenmiştik. Trabzonspor'da bizim iki oyuncumuz var. Ortak oyuncularımız var. Sosa ile ilgilenmedik. Müthiş bir kontrat aldı Trabzonspor'dan. O bölgede çok oyuncumuz var. Trabzonspor'un ilgilendiği oyuncular konusunda centilmence davranıyoruz. Lens Beşiktaş'a gelmek istedi, biz de onu istedik. Dinamo Kiev'e gitmeden de ilgilenmiştik. Geçen sene bize gelecekti ama sözleşmesine bir madde istediği için ben "hayır" dedim. Lens müthiş iş yapacak Beşiktaş'ta. Hoca ile transfer konusunda anlaşmama durumumuz yok. Her konuyu hocamızla konuşuruz. Aramız çok iyi. Teknik konulara karışmayız. Tavsiyede bulunabiliriz ama karar hocanındır. Hoca da oyuncuların maaşına karışmaz o da bizim işimiz.
Come to Beşiktaş sloganı ilk taraftardan çıktı.
Ardından tişört tasarladık ve ardından iyi bir iş ortaya çıktı. Hepsinin başında da Candaş Tolga Işık var. Ben transfer yapmaya gitmiyorum. Benim kontrolüm altında gelişir. Her gittiğim yeri sosyal medyada paylaşmıyorum. Çok iyi bir iletişim var. Sosyal medyanın taraftar duygusuyla yönetilmesi doğru değil. Beni rahatsız etti. Konya böyle bir açıklama yapsa beni rahatsız eder. İstenmeden olduğunu gördüğümüz anda müdahale ettik. Konyaspor'un tweet'i doğru değil. Beşiktaş bunu görmüş, hemen aksiyon almış ve olay kapanmış. "Efendi Beşiktaş..." Efendiyiz, evet. Dünyayı ayağa kaldıracağız dedik. 45 gün ceza aldık. Benim açımdan şu faydası oldu cezanın, biraz kendime vakit ayırabildim. Maç olduğu zaman bir yere gidiyorsunuz. 'Maç var, başkan yazlıkta' diyorlar hemen. Bu arada oyuncu izledik, gittik baktık. 45 gün ceza aldım bir dahaki sefere susayım diye bir durum yok. Söylediğim lafta ceza getirecek bir şey olduğunu sanmıyorum. Ama her şeyin bir ilki varmış. 5 buçuk yılda ilk kez ceza aldım. Federasyonun yapması gereken işler var. Memnun değilim diyemem. Bazı konularda talihsiz gidiyorlar.
Pepe, Real Madrid'le gezerken yorulmuyordu. Bizle mi yoruluyor? Negredo aynı şekilde.
THY'ye iki misli para verip büyük uçak tutuyoruz. Herkes yatarak seyahat ediyor. Barcelona şehrinin tarihi 110 yıldır. 28 milyon turist gidiyor. Antik bir şehir değil, bir şey değil, futbol takımı sayesinde böyle oluyor.. Schalke ile maç yaptık. 92 milyon kişi seyretti. Galatasaray 2000 yılında UEFA Kupasını aldı. Müthiş bir başarıydı. Sonra Beşiktaş, Fenerbahçe ve Trabzonspor da kazanmalıydı. Avrupa'dan kupa alamazsak kendimizi başarısız görürüm. Üstüne koyarak gidiyoruz. İnşallah öyle bir kupa alacağız. Burası asil bir kulüptür. Bu kulübün sahibi taraftarıdır. Kartal Yuvası gelirlerinden memnunum ama yeterli görmüyorum. Beşiktaş taraftarı Quaresma hastası. Benim bildiğime göre en çok onun forması satılıyor. Toplam satış 250 bin üzerine çıktı.
Ajansspor
