Beşiktaş arka arkaya zorlu maçları kazansa da, şampiyonluk serüveninin belirginleştiği haftaları henüz geçmiş değildi.
Alanyaspor’un ardından Avrupa Ligi’nin geleceğini belirleyecek Malmö maçı ve ardından Trabzonspor ile Kasımpaşa maçları...
“Şampiyon olacağım” diyorsanız bu periyottan çıkmanız gerekiyor.
Çünkü şampiyonluk hikayelerine baktığınızda seri galibiyetleri görmeniz gerekiyor. Beşiktaş geride kalan 15 haftada 3 maç arka arkaya kazanamadı ve puan ortalaması düşük kaldı. Alanyaspor gibi iniş-çıkışları çok belirgin olan takımlara karşı oynamak zordur. Akdeniz ekibi 15 haftada ilk beraberliğini aldı. Ya kazanıyor ya kaybediyor. Hoca değişikliğinin de bir sinerji getirdiği kesin. Beşiktaş, maçın ilk yarısının büyük bir bölümünde Galatasaray maçında bıraktığı yerden devam etti. Oyuna ağırlığını koyması ilk yarının sonlarını buldu. Buna rağmen Alanyaspor’un hızlı çıkışlarını kesen adamlar Necip ve Vida oldu. Öyle hamleler yaptılar ki, sektirse Karius rakip forvetlerle karşı karşıya kalacaktı.
Bir parantez de Karius’a açmak lazım. Geçtiğimiz haftalarda formsuzluğuyla eleştirdiğimiz Alman kaleci, takımın en iyilerinden biriydi. Bu tarz maçlarda kaleci performansı çok önemli. Muslera’dan biliyoruz. Çok maç çevirmişliği vardır. Siyah-beyazlı takımın belki de sezon adına en büyük kazanımı Dorukhan. Genç oyuncu istikarı ve çift yönlü oyunuyla kısa sürede dikkati çekti. Böyle devam ederse, Beşiktaş uzun yıllar o bölgeye adam aramaz.
Maçın beyazlarını sayarken siyahlarından da bahsedelim. Beşiktaş’ın takım olarak bir üretme problemi var. Babel ve Lens’in yokluğu, Gökhan Töre’nin ise formayı alamaması, kanat bölgesine Mustafa’nın devşirilmesini sağlıyor. Asıl bölgesinde etkili olamayan adamın kanatta etkili olması çok olası değil zaten. Mücadele, istek tamam da yetenek sınırlıysa onun çaresi yok. Quaresma’nın ezdiği toplar rakip atağa dönüşürken ikinci yarıda beklentilerin uzağında kalması da skorun gelmesine engel oldu.
Maçın iki olayı dikkat çekti; bir tanesi öncesi ofsayt olan Güven’in gol vuruşu, ikincisi ise Ljajic’in olağanüstü pasında Love’un yapamadığı gol vuruşu! Bırakın gol vuruşunu, ayakta duracak, 3 metreye top atacak hali yok. Tıpkı 23 yaşında gelecek vaad ediyor diye ciddi maliyetle alınan büyük golcü Larin gibi!
Şenol Hoca da hangi akla hizmet Güven’i çıkartıp Larin’i oyuna sokar anlaşılacak bir durum değil. Kaybetmeyi göze almadan kazanamazsınız! Gol lazımsa, arkadan adam eksiltmek daha doğru hamle. “Kazanamıyorsan kaybetme” mantığını doğru bulmam. Beşiktaş geçen sezon, şampiyonluğu ilk yarıda kaybettiği puanlarla kaybetti!
Yeni şafak
