Aslında mevzu daha Dünya Kupası başlamadan, Dünya Kupası elemelerinde başlıyor.
Dizinin senaristi yapar ya bazen hani;
Günümüzden eskiye gidildiğini anlatmak için,
Filmi bir anda “Renksiz, donuk karelere götürür.”
Öyle…
İtalya gibi, Hollanda gibi süper starların,
Bu Dünya Kupası’na gelememesi,
“Renksizlik” değil de nedir?
Sonra, dünyadaki lokomotif takımların;
Sıradan vagonlara dönüştüğü kupaya geliyoruz.
Almanya grupları bile geçemiyor,
Canım Arjantin grupları geçeceğim diye
Salya sümük.
Es kaza geçiyor.
Akabindeki ilk maçta duvara yapışıyor.
Sinek gibi hem de…
Arjantin için, “Sinek ikili” diyordum da kimse inanmıyordu?!
Portekiz?
İte-kaka…
Ronaldo’nun inadına,
Quaresma’nın trivelasına kalmış.
Pepe de kafayı yapıştırdı ama
Nafile sevdalar.
Ve bence tavernamızın assolisti,
Takımların devşirme oyuncuları.
Ulen!
Vikingler duysa, ‘Siyahi vatandaş ne yapıyor bizim köyümüzde?’ diye,
Mezarlarında ters dönerler vallahi!!!
Ve bizim konumuzun altın goncası da burada başlıyor.
Beşiktaş bu futbol vizyonsuzluğunda ne yapmakta?
Ne yapacak?
Bir işaret bekliyor gibi.
Dünya Kupası’nın bitmesi gibi mesela,
Mesela paranın sesini takip ediyor!
Benim rahmetli babam gibi,
Bitirdiler parayı.
Taponlara gömdüler.
Şimdi de mağazaların, “Outlet uygulaması” gibi
Ne varsa elden çıkarmaya çalışıyorlar.
O Bosman var ya o Bosman?!
Her işin başı o.
Yaktı kulüplerin ocağını!!!
HHH
Aslında bir kanser virüsüdür sistemsizlik.
Gün geçtikçe yayılır.
Yayılır, yayılır…
Baş edemezsin.
Kolunu kaptırmışsındır zira.
Şenol Hoca televizyona çıkmış isyan ediyor.
Sitemine örneği de Quaresma’dan veriyor.
Anlayın gayrı.
Negredo bela,
Love kara bela,
Çözebilirsek ne ala.
Tolgay mevzusu ne belli değil.
Oğuzhan kendine yapılan eleştiriler için,
Koştuğunu gösteren bir video çekip piyasaya yolluyor.
‘Ben çalışıyorum, bacak bacak üstüne atmıyorum’ modunda yani.
Ya Oğuzhan!
Senin böyle şeylere ne ihtiyacın var?
Çık topunu oyna kardeşim.
Cevabı sahada ver,
Sosyal medyada değil.
HHH
Bu topçuların bir akıl hocası yok mudur?
İmaj makerı mesela.
Yönetim buralarda ortaya çıkmalıdır.
Ne hocasını basın karşısında isyan ettirmelidir,
Ne topçusunu ağıza düşürmelidir.
Hem sonra Şenol Hoca mıdır,
Topçuların kalışını, gidişini anlatacak olan?
Nerede bu A takım medya sorumlusu?
Sahi nerede?
Trabzon’dan gelmişti de bayağı bir lakırdı olmuştu.
Niye o konuşmaz.
Kulüpte mi hala onu da bilmiyoruz.
Vehamete bakın.
Hadi Şenol Hoca’nın bahsettiği oyuncuları gönderemedin!?
Elinde kaldı.
Şenol Hoca nasıl verim alacak o oyunculardan sezon içinde?
Tamam, kulüplerin stratejileri olur,
Her şeyi paylaşmazsın kamuoyuyla da
Kamp başladı, kamp!
Bu ayın 26’sında maç var.
Alacağın oyuncu kampa yetişemedi. Ne düşünüyorsunuz?!
Hem sonra bu ha bire eski oyuncuları takıma katma çabası nedir?
Nedir bu menajerlerin bitmeyen Bizans Oyunları’na sessiz kalmak?
Demba gitti,
Bir sene geçti,
Birden hortladı, yine depreşti.
Ha geldi ha gelecek ömrümüzü yediler.
Ersan!
Macellan gibi.
Dünya turu yaptı bizden sonra.
Çin’den Avustralya’ya uzanan bir hikaye!
Anlayan varsa beri gelsin.
Şimdi onu da yazmaya başladılar.
Atınç Almanya’ya gitti, geldi.
Hayırdır? diyesi geliyor ya insanın neyse.
Quaresma bile nasıl gitti,
Nasıl geldi?
Medya sorumlusu mu konuşur?
Yönetici mi bilmem!
Çıkın iki kelam edin.
‘İlgilenmiyoruz’ deyin
Ya da basın imzayı.
Netleşelim.
Netleşmeye ihtiyacımız var çünkü!
HHH
Netice itibarıyla,
Ve göründüğü kadar.
Dünya futbolu artık makine düzenine geçmiş.
Koca İspanya,
Bir milyon tane yan pas yapıp,
Penaltıları kaleciye nişanladı!
Rusya’dan, İspanya’ya
Yan pas yaparak giderler artık.
Estetik sıfır.
Temaşa sıfır bile değil. Eksi.
Bel kıran tek futbolcu kalmamış.
Ha babam de babam koşuyorlar.
Şöyle Sergen gibi,
Adamın belinin suyunu alacak bir oyuncu yok.
Ziyadesiyle,
Beşiktaş olarak biz bari işimizi düzgün yapalım.
Konuşması gereken konuşsun,
Koşacak olan koşsun.
Ama susması gereken de sussun.
İşi bilene bırakın,
Kim biliyorsa o yapsın.
Görmüyor musunuz, Dünya tribünleri bile bitmiş.
Dört sene evvel dümenden bir vuvuzela tutturdular tribün diye,
Şimdi de genç kızların görüntülerini verip duruyorlar.
İnsanları bile makineleştirdiler.
Anlayacağınız güzel olan her şey bitti.
Biz değerlerimize sahip çıkalım bari.
İyiye,
Güzele,
Doğruya!!!
Akşam
