''RACON!''

Alen MARKARYAN yazdı...
Haberin yayılanma tarihi:17 Şubat 2021, Çarşamba

Seneler önce Van'da oynadığımız maçta karlı havada Sergen'in frikiğine barajdan çıkan smacı biliyorsunuz. En azından duymuşsunuzdur.

Maçın hakemi Metin Tokat'tı ve bırak düdük çalmayı kılını bile kıpırdatmamıştı... Şimdi o Metin Tokat, hem hakem atamalarından sorumlu, hem de Ankara'nın da içinde bulunduğu 3. bölgeden.

Ali Uluyol'u da bilirsiniz bir Gaziantep maçında oyunu başından beri geren sonra da Alpay'a hiç yokken kırmızı kart gösterip stadı zıvanadan çıkartan hakem.

Sahaya yeni açıktan taraftar girmişti... İşte o Ali Uluyol şu an Ankara Hakem Komitesi Başkanı. Ve üst klasman gözlemcisi.... Ve biz maçı pazartesi kiminle oynadık? Gençlerbirliği'yle... Gençlerbirliği nerenin takımı? Ankara.... Maçı kim yönetti Ankara bölgesi hakemlerinden Yaşar Kemal Uğurlu... Bütün bileşenleri Ankara'da buluşturmuşlar. Ve bizim maça vermişler topyekûn. Hani mafya filmlerinde olur ya Kapı çalınır açarsın bir kutu hediye paketinde onu da açarsın içinden gıpgıcır kullanılmamış bir mermi çıkar... Raconda gözdağıdır bu. Bu iş ona benzedi... Maçı aldık mesele o değil. Bu takım normal şartlarda her maçı alır zaten. Ama şartlar normal değil. Yani o yüzden O hakem bizim maça verilmemeliydi. İlerleyen haftaların stratejilerine istinaden, Verdirilmemeliydi!

BÖYLE ÜRYAN ŞEKİLDE OLMAZ

Konya kupa maçı bitmiş, tur atlamışız... Maç sonu röportajı var... 120 dakika artı penaltıların verdiği ve oluşturduğu adrenalin yeni çekiliyor vücuttan... Sözleşmeyle ilgili soru geliyor Sergen Hoca'ya... Başkanın Sergen Yalçın için "Ne zaman isterse o zaman imzalar." sözü iletiliyor... Sergen Hoca da kısaca "Başkan güzel demiş ama o işler öyle olmuyor." diye cevap veriyor... "Bu işler karşılıklı istemeyle olur." diyor... Al işte millete malzeme... Millet de haliyle kaşıyor tabii....

Öncelikle sorunun da cevabın da yeri orası değil bir kere... Hem muhabir kardeşimize hem hocamıza bunu iletelim...

İki, yönetim bu tip konuları, Zamanı gelmiş anlaşmaları muhataplarıyla kapalı kapılar ardında sessizce çözebilmelidir, çözmelidir... Belli ki ya yanlış anlaşılma var. Ya da anlaşılamama... Ama yine de ulu orta Böyle üryan şekilde olmaz olmamalıdır... Başarı varsa ki var. Devam etmek istiyorsan uzatacaksın kağıdı Basacaksın mührü.... Polemik yok, kafan rahat.... Misss... Haaa! İstemiyorsan ki zannetmiyorum (On numara takım "icat" etmiş hocayı kim istemez ) Onu da basın yoluyla deklare edecek kulüp... Şayia yok, kafa yine rahat... Böyle maç sonu oldu bittiyle camia tüketilmemelidir...

HAKEMLER HAKKINDA KONUŞMA!

Sergen Yalçın'a diyorlarmış ki, "Hakemler hakkında çok konuşuyorsun..." O da diyor ki, "Son iki haftada iki penaltımız verilmedi, konuşmayalım mı? Adamlar VAR'ın başında çay kahve içsin Biz susalım mı?" Az bile söylüyor... Ben alnımın teriyle karda, borada futbol oynayacağım, Türk futbolu için emek sarf edeceğim ligin en iyi top oynayan takımı olacağım, çıkacaklar futboldan uzak düdüklerle, akıl almaz kararlarla hakkım olanı bana vermeyecekler. Üstüne rakiplerime haksız puan temin edecekler... Öyle yoook! Az bile söylüyor Galatasaray maçında biri verilen biri verilmeyen iki penaltı pozisyonuna VAR'ın niye müdahale etmediğine girmemiş daha... Neyse ben de girmeyeyim..... Ben daha devam etmeyeceğim hocam Sen devam et ama... Durma Futbol Beşiktaş'ın işidir. Devam...

MUTLUYUZ MUTLULAR MUTLU!

Pazar günü öğlen 4'te oynanan ve 2-1 galip geldikleri Galatasaray-Kasımpaşa maçından sonra basın toplantısında konuşan Fatih Terim; "Maçı hakkımızla kazandığımız için ayrıca mutluyuz." demiş... Ben kesin iddiaya girerim ki bu vatandaşlar ders alıyorlar... Felsefe, evrende dönüşüm, kuantum falan! Yoksa neredeyse dünya televizyonlarında yeni hakem adaylarına uygulamalı ders olarak gösterilen Kasımpaşa'ya verilmeyen penaltı sonrası bu kelimeleri edemez... Aldıkları garip penaltı sonrası da edemez... Yok! Yok! kesin ders alıyorlar.... 1- Daha rakip ikili mücadeleye girmeden bağırarak kendini yere atma. 2- Haksız galibiyet sonrası gündemi başka yere çekecek açıklamalar... Müthiş...

HALE BAK!

Diyoruz ki "Futbolumuza futboldan gelenler yön versin. Karar futbolca ve adilce olsun, Futbolun içinden olan canımızın içinden olsun..." Yok Abi! Israrla futbolu bilmeyenlerden vizyon alıyoruz... Ara sıra futbolculuk kariyerleri yüksek topçular gelmiyor değil futbolumuzu yönetmeye... Yok Abi! Onların da takımdaşlık hissiyatları yükseliyor birdenbire... Buyrun işte Hamit Altıntop.... Federasyonun Arda Turan ve Oğulcan Çağlayan'ın aleyhine verdiği karar sonrası "istifa ediyorum" demiş... Yani "Sen orada Galatasaray'ın haklarını korumak için mi duruyorsun arkadaş." diye sorası geliyor insanın... Sormaya gerek yok gerçi de! Eeee? Ne olacak böyle? Boşa koyuyorsun olmuyor, doluya bakıyorsun almıyor...

Yazık! Böyle gelmiş böyle gider mi yani? Bu mudur?

Akşam

YorumlarHiç Yorum Yapılmamış.     'İLK YORUMU SEN YAP'

Adınız Soyadınız:

E-Postanız:

Yorumunuz:

2 + 1 = ?

 




En Son Haberler
AnketTümü
Yeni Sitemizi Beğendiniz mi?
 
haber yazılımı: buki