İşte Nasır'ın yaptığı açıklamalar;
BEŞİKTAŞ"DA NELER OLUYOR ;
Yönetim Kurulumuz Divan Kurulu seçimine müdahele ederek seçime götürme kararı almıştır. Bir üyenin açtığı karar ile değil. Zira bu karar YOK mahiyetindedir.Kendi görüşlerine göre hesapları yanlış değerlendiklerinden dolayı Denetleme Kurulunun Disiplin Kuruluna şikayeti ile ve bu Kurulun verdiği Kınama kararına göre; Kınama kararı alan bir kimse de 5 yıl hak mahrumiyeti alıyor. Verilen bir cezaya ayriyeten bir ceza daha veriliyor ki, bir cezanın ikinci cezası oluyor bu karar. İnsan haklarına aykırıdır bu madde. Oysa Tüzüğümüze göre Divan Kurulu BİR İÇ DENETIM ORGANIDIR" . ( Madde 30 )
Bu aradaki farkı ben eski bir Divan Başkanı olarak sorduğum soruyada maalesef cevap gelmemiştir...
Denetleme Kurulumuzdan.Beşiktaş'ımizin 114 Yıllık tarihinde hatta Türk Spor tarihinde bir ilk yaşanmaktadır. DOĞRUYU BULMANIN EN İYİ YOLU TARTIŞMAKDIR. Bütün çabalarımıza rağmen maalesef, durum bu üzücü noktalara kadar gelmiştir. Seçimle gelenin seçimle gitmesinden yana olduğum için hakikaten Bir Beşiktas'lı olarak çok üzüntülüyüm ve bunu da sizlerle paylaşmak istedim.
Yalnız ikinci üzüntüm şimdi mahkeme olayları karşılıklı olacak ,bu daha da kötü ama tabi herkes hakkını arayacak.UNUTULMAMALI Kİ TARİH ÖNÜNDE HERKES HESAP VERECEK.
DİVAN KURULU SEKRETERLİĞİ.
Çok üzuldügüm bir konu var. Onuda, sizlerle paylasmak istiyorum. Divan Kurulumuzun sekreteri hanım efendi yeni evlendi. Tabi ki, işine güvenerek de borca girdi. Ne istediniz bu emekciden? Niye işine son verdiniz? Sevgili yöneticilerimiz; Nedir bu kadar kin ve düşmanlık? Ne alakası vardı, konuyla bu kızcagızin?
Oysaki sizler onu, oraya koymuştunuz! Bu ortamda Divan'a acemi biri alınacak ve işine son verilen bu sekreter hanımda piyasanın bu ortamında iş arayacak. Yazık! Bu ayrimcılik bu Kulübe, hic ama hiç girmeyecekti.
