Canı Çıksın O Topun!

Alen Markaryan yazdı...
Haberin yayılanma tarihi:23 Şubat 2020, Pazar

Karadeniz temsilcisinin yükselen grafiğini hep beraber seyrediyoruz ama, Futbolseverler, Beşiktaş’ın kazanma hırsını ve kazanmaya mecbur olma halini de bir kenara yazsın lütfen.

Dersini iyi çalışmış Beşiktaş’ın kazanması normal sonuç olacaktır. Değil Anthony Nwakaeme AnthonyQuinn gelse hava yani.

Salkım saçak tribünler önünde ve coşkusu yüksek başlayan maçta, daha ilk dakikalarda gol yedik.

Bu da son hafta modellerinden!

Geçen hafta da ikinci yarının başlarında Başakşehir’i ceza sahasına kapatmışken, orta sahada kaptırdığımız topla gol yemiştik.

Dün gece de aynısı oldu iyi mi!

Tam iyi oynuyoruz diyorduk ki,

Atiba kaptırdı topu orta sahada.

Sonrasını anlatmaya gerek yok zaten: 0-1.

Yalnız notlarımız arasına bu maçın böyle bitmeyeceğini iliştirelim.

Gol kamçı vazifesi yapmıştı.

Ve Beşiktaş’ın önde basması devam ediyordu.

Bu, Trabzon’u hataya zorluyor, Beşiktaş’a pozisyon hazırlıyordu.

Lakin son vuruşlarda, topa vurulacak anın zamanlamasıyla ilgili ciddi sıkıntılar yaşıyorduk.

Boateng, Lens, N’Koudou...

İyi geliyorduk, lakin son dokunuşlar etkisiz kalıyordu.

Bu tip maçlarda topun canının istediği çok önemlidir.

Heves etmeye görsün.

Bir bakmışsın ki öne geçmişsin.

Öyle top oynuyoruz anlayın gayrı.

İkinci yarının başında bir top var.

Sanki dokunulmazlık vermişler arkadaşa...

Şut çekemiyoruz ya o ayrı bir sorun.

Tabii az bir şey de beceriksizliği eklemek zorundayız.

Yine de bu şartlarda gol bulmamız bile işten değil.

Acayip bir hırs hakim takıma.

10 dakika içinde topun keyfi ne kalmıştık da 3 top ta “Vallahi girmem” demişti.

Lakin her şeyin bir sonu var biliyorsunuz değil mi.

Burak’ın ön direğe kestiği topa Boateng,

Topu da, kendini de kaleyi de kaleciyi de ağlara yolluyordu: 1-1.

Bundan sonrası “Saldır Beşiktaş’ım” diye ortalığı yıkmalık.

Dalga dalga gelmek de ne demek! Tsunami olmuştuk.

İkinci gol an meselesiydi.

Bırakın sağı solu, Beleştepe’den bile akıyorduk.

O coşku arasında bir karambolde Vida, boşta kalan topa dokunuyor, İnönü Stadı ayağa kalkıyordu: 2-1.

80’den sonra takım ileriye doğru oynamak istese de psikolojik olarak da skoru koruma içgüdüsüyle geriye yaslanıyordu.

Tabii kahır saatleri de başlamıştı. Bu dakikalarda Sergen Yalçın’ın ortaya sahaya çıkın diye takıma seslenmesi ve Diaby’nin karşı karşıya topu içeri atamamasıyla silkeleniyorduk.

Maç bitiyor dediğimiz anda dakikalar 90+1’igösterdiğinde yine orta sahada top kaybında maalesef üzüntüye düşüyorduk: 2-2.

Topun canı diyorum ya,

Canı çıksın o topun.

Akşam

YorumlarHiç Yorum Yapılmamış.     'İLK YORUMU SEN YAP'

Adınız Soyadınız:

E-Postanız:

Yorumunuz:

2 + 1 = ?

 




En Son Haberler
AnketTümü
Yeni Sitemizi Beğendiniz mi?
 
haber yazılımı: buki