Kendisini geç tanıdım. Bu yaşıma kadar sevgili dilini bu kadar güzel kullanan başka birisini, inanın görmedim. Demek ki insanı, durduk yerde Profesör yapmıyorlar. Ancak yazım maalesef kendisini övme yazısı değil. Nasıl kongreden gitmek zorunda bırakıldığının, anlatılacağım bir yazı. Beşiktaş olağan Mali kurulunda 1 saat kalabilen,Prof. Dr. Zekai GÖRGÜLÜ
Her zaman, her yerde duyabileceğiniz bir cümle var. ‘’Beşiktaş’ta iyi insanlar nerede’’? Onlar olduğu yerde de, asıl Beşiktaş’ın berbat kongre üyesi yapısını değiştirmek isteyenler nerede? İktidar açısından zaten problem yok! Satılık oy simsarları belli, fiyatları belli, aracılar-yalancılar belli, yaşasın İktidarın gücü gerisine karışmam…
Yıldırım DEMİRÖREN’in 5-6 Milyon TL para harcadığı seçimler biliyorum. Serdal Adalı’nın 4-5 Milyon TL, Fikret Orman’ın da, ortalamanın biraz daha altında harcadığı Beşiktaş’ın iktidarını belirleyecek Milyonların havada uçuştuğu seçimler. Peki, nerelere gidiyor bu paralar? Yalnızca listelerinin tanıtılacağı otellere mi? Yada, Dernek ziyaretlerin için devran olunan yollarda benzin paralarına mı? Mümkün değil! Söz konusu paralarla Otel açılır, benzin istasyonu kurulur. O zaman bir piyasa söz konusu! Beşiktaş aşkı ile yapılan işler değil, küpünü doldurmak için kurgulanan bir piyasa. Paralı bir Kurban bulunur, Paralar hazırlanır, Emir Erlerine ziyadesi ile dağıtılır. Peki ya görevleri?
- Kongre salonuna erken gelip ön tarafa konuşlanıp, muhalefet yapacak kişilere gözdağı vermek.
- İktidarın işine gelmeyen söylemlerde homurtu, patırtı ve insanlık dışı sesler çıkarmak.
- Bunlar işe yaramazsa ‘’Hop bilader, sen bir dakika dışarı gelsene’’ lafları ile sahte kabadayılık yaparak temiz Beşiktaşlıyı salonda kaçırmaya çalışmak. Kazanan Simsarlar, Kaçan değerli insanlar, Kaybeden Beşiktaş.
İşte sevgili Hocam Zekai GÖRGÜLÜ ’nün başına gelende, tam olarak buna yakın bir senaryo. Beni salondan çıkmak zorunda kalmasının ardından, telefonla aradığında ki ses tonunu duymanızı isterdim! Hüzün diye tanımlamak hüzne ve kendisine büyük ayıp olur. Detayları ise daha sonra kendisi ile buluşmamızda öğrendim. Hayatımda ilk kez koca profesörün yanında küfür ettim. Oysaki sevgili hocamın Ümraniye’de Fulya’da ki, kariyerini riske atıp emeklerini biliyor musunuz? Yavşaklar. Bakın yine ettim…
Kuklalar ve kuklacıları araştırmaya devam ediyorum. Bulduğum ve emin olduğum ilk anda, buradan yazacağım. Bende artık sizler gibi temiz ve Demokratik bir Beşiktaş arzu ediyorum. Tüm mücadele ve gücümü bu Beşiktaş’a defalarca hizmet etmiş ve etmeye devam eden insanların, camiadan soğumamasına harcayacağım. Tabi, herkesin katkısı ve istemesi önemli.
Değerli hocam Prod. Dr. Zekai GÖRGÜLÜ, o fevkalade sevgi dili ve kibar tavrı ile elbette ki, birkaç eleştiri yapıp fikirlerini beyan edip konuşacaktı. Konuşmasının sonunu ise nasıl bitirecekti biliyormusunuz?
‘’Kulübümüz için karanlık şeyler görmek ve duymak istemiyoruz. Eğer böyle olacaksa, Beşiktaş aşkımızın ve inancımızın işgal edilmesine izin vermeyeceğimizin bilinmesi isteriz. Lütfen bu dönemlerde Beşiktaş’ımızı biraz daha fazla sevip sahiplenelim. En derin Saygılarımla’’
Bağışla bizi Profesör. Bir seferlik daha mazur gör Beşiktaş’ımızı. Gerçek Beşiktaşlıların hak ettiği bir kongre üyesi yapısına, hep beraber mücadele ederek kavuşmasını sağlayacağız. Alınmaz, gücenmezsek, hep beraber güneşli günler göreceğiz. ‘’Kim bilir belki yarın, belki yarından da yakın’’
Hak edene Saygılarımla
Hakan ÖNCÜL
