Haber yaparken veya yazı yazarken, en çok karşılaştığımız eleştirilerin başında ‘’Takım iyi giderken buda yazılır mı ?’’ diye başlayan cümlelerdir. Şimdi Allah’ını seven şapkasını önüne koyup bir düşünsün! Beşiktaş’ın formasını koysan zaten bu ligde Şampiyonluğu son hafta kadar kovalayıp, ilk üçe girmesinden daha doğal ne olabilir? ‘’ Maçımız var, maçtan sonra bu haber olmaz diyenleri de pas geçmeyelim. Lig, Uefa, Türkiye kupası fikstüründe siz hangi günlerde haber almayı arzu edersiniz? Belirleyin, hemen uygulatalım…
Bakınız, Beşiktaş kulübü 111 yıllık şanlı tarihi ile yalnızca Futbol takımında ibaret değildir. Bizlerin uğraşı, çocuklarımıza ve gençlerimizede yarınlarda çok daha güzel ve sorunsuz bir Beşiktaş bırakma gayretidir.
Daha on yıl önce 20 Milyon Dolar olan borcumuz, bu gün 400 Milyon Dolar seviyelerinde telaffuz edilir oldu. Bunu sizce hangi günlerde ifade edelim? Mevcut yönetim göreve geldikten sonra, 2 yıl içerisinde borcu 170 Milyon Dolar seviyesine çekecekti hani? Tedbir alınmazsa yakında, MİLYAR TL. ‘yi konuşacağız. Biz yazmayalım ama siz her gün, Ne oluyor? Nereye gidiyoruz? Bir yönetici çıkıp (Sonradan yalanlasa da) ‘’Kulübün satılmasını düşünmek gerekiyor’’ demesinin satır aralarını her gün sorgulayın, biz Allah’ın hiçbir günü yazmayacağız Kartal Sözü.
Hani Omuz Omuzaydık?
Sıfatı, cismi belli olmayan bir Twitter hesabı, daha yeni bitmiş bir soruşturmanın tüm tape ve tutanaklarını yayınlayıp, Camiayı bir birine düşürüyor! Bir Allah’ın kulu da, hukuken yada diğer yollarla, (Spam lamak mıydı neydi o! ) Siyah-Beyazlı camianın yara almasını engellemek için parmağını dahi kımıldatmıyor. Av. Ali Rıza Dizdar, Divan Kurulu toplantısında açıkladı. ‘Bu dosyayı emniyetten bir ben, birde yönetim kurulu aldı. Yayınlayan ben değilim.’’ dedi. Pazartesi, Cuma, Salı, Pazar… Haydi, hesap sorun. ‘’Kimsin ulan sen. Adamsan, erkek gibi sıfatınla çık Milletin karşısına’’ deyin. Ama yok. Magazinsel haberlere antrenmanlı anatomimiz, merakına yenik düşüp ne bir gün, ne bir an bile sorgulamıyor ve dahi engellemeye kalkmıyor, camianın yerlere serilen itibarını!
Kendi adıma kim bu camiaya zarar vermiş, suç işlemişse zindanlarda çürüsün. Ama bir sayfalık kâğıt parçasındaki yazılanlarla değil, gerçek ve tam anlamıyla bilgi ve belgelerle. Adalet ile. İyiyi, Kötüyü, Dürüstü, Hırsızı, Namusluyu, Namussuzu ayırmak için önce, bir gün herkese lazım olacak olan, Adilane davranmak lazım. Büyük camia olabilmek için camianın tüm fertlerine de, Adaletli davranmak gerekir.
Vefanın, yalnızca bir semt adı olarak kaldığı günümüzde, Beşiktaş’ta böyle olmadığını göstermek gerekir. Yoksa maçın varmış, kupa varmış, Şampiyonluk varmış ne fayda.
Zaten ben Şampiyon olamayız demedim, bu kafa ile Camia olamayız dedim.
Hak edene Saygılarımla:
Hakan ÖNCÜL
