‘Umut Güner’e Net Soruyorum İstihbaratçılık Oynamıyorum’ yazımın 1. Bölümünü ‘NET olmak iyidir’ diye bitirmiştim. Aynı masada BJK’yı yönetirmiş gibi yapıp, aslında kendi kişisel kızgınlık ve menfaatleri adına bilgi belge toplayıp birbirinin ardına geçmektense ‘NET’ olmak iyidir diye yazıya devam edelim…
Eğer Beşiktaş Yönetim Kurulu üyesi olsaydım, kafamda bir yönetici veya olay ile ilgili soru işaretleri varsa BJK’nın kurullarını devreye sokardım. Elimdeki belge-bilgi-duyum vs. ne varsa, kurullara teslim eder araştırmaları talimatını verirdim. (Araştır-Netleştir-Çöz)
Peki; son derece ‘Demokratik ve Şeffaf şekilde’ BJK’nın yönetildiğine atıfta bulunarak gerçekten Beşiktaş camiasının kurullarının nasıl çalıştığına ve kimler tarafından yönetildiğine de, bir göz atalım.
BJK’nın iç yapılanmasında yönetim kurulu dışında, 4 kurum daha bulunuyor.
1-) Divan Kurulu
2-) Denetim Kurulu
3-) Disiplin Kurulu
4-) Seçme ve Sicil Kurulu
Bu kurullar için şahsi düşüncem, BJK’ya çok fazla katkı sağlamadıkları yönünde. Belki bu kurullar içerisinde bir tek Divan kurulunu ayrı tutabilirim. Çünkü elle tutulur bir yaptırımı olmamakla birlikte, özellikle Serdar BİLGİLİ döneminde başlayan Beşiktaş’ı yönetenlerin Divan’ı itibarsızlaştırma projesi maalesef ki başarıya ulaşmıştır. Sebebi de gayet açık. BJK’yı yönetenler; hesap vereceği başka bir kurul, senato, güç istemiyor!
Eminim ki yakinen takip ediyorsunuzdur. Son zamanlarda BJK tarihinde hiç görülmemiş bir durum yaşandı. Denetleme kurulu başkanı, Divan kurulu başkanından şikâyetçi oldu ve disipline sevk edilmesini talep etti. Yani son zamanlarda kurulların geldiği noktayı tarif etmek gerekirse; Denetleme-Divan’a, Divan-Disipline, bu kurulların hepsi BEŞİKTAŞ’a… fayda sağlamıyor!
Diğer 3 kurumu özetle tarif etmek gerekirse
DENETİM KURULU: Dilediği konuyu denetleyip, dilemediğini denetlemiyor. Olağan kongrelerinde, üyelere mali tabloyu 15 gün kala bildirmesi gerekirken saatler kala teslim ediyor. Bırakın şeffaflığı, tamamen bir ketum tavır içerisinde. Borcu artık Yüz Milyonlarca dolar olan BJK’da hiçbir tedbir, uyarı veya yaptırım ortaya koyduğunu gören, duyan yok! Örneğin; 500 Milyon TL’yi geçen maliyeti ile stat veya halen gizemini koruyan Erns & Young bağımsız denetim raporları ile ilgili, tek bir soruşturma veya açıklama gören duyan varsa beri gelsin!
DİSİPLİN KURULU: Disiplin kurulu başkanı (eski savcı) Yavuz Özeren ile ilgili sosyal medya ve yazılı basında o kadar çok iddia gündeme geldi ki, o kısma ayrı bir yazı ve konu başlığı açmak gerekir. Şu ana kadar Özeren’in resmi site, dergi, Bjk Tv vs. hiçbir iddiaya yanıt verdiğini duymadım. Kişilere indirgemeden bu kurulun BJK’dan attığı-at(A)madığı, uyarı, kınama verdiği, ver(E)mediği üyelere bakarsanız camiaya ve kulübümüze ne kadar yarar, ne kadar zarar verdiğini sizlerde görebilirsiniz!
SEÇME ve SİCİLİ KURULU: Aslında, çok fazla yorum yapmaya dahi gerek olmayan bir mecra. BJK çalışanı Levent ÇİFTER’in, özel birimi gibi çalışan bir kurum. Dilerse binlerce insanın bir anda toplu aidatını kabul eden, dilerse hayatı Beşiktaş olan birisini kongre üyesi yapmayacak kadar gözü kara, hak - hukuk BJK’nın menfaatleri yerine kişilerin menfaatlerini ön planda tutan insanlar topluluğu! Geçtiğimiz günlerde tüm Seçme ve Sicil Kurulu üyeleri savcılıkta ifade verdi. Şubat ayında başlayacak olan davalarda, artık son sözü yüce Türk adaleti söyleyecek. Bu insan topluluğu sanırım, söz konusu davalarda kendilerini birçok sürprizin beklediğinin de, farkındadır!
FİNAL BÖLÜMÜ
- Kurullar ile Umut Güner Arasında Ne Bağlantı Var?
- Stat ve Aboubakar'a Kim Bakar?
- Umut Güner Kongre Üyesi Yaptı mı?
- Telefonları Dinlenen Yönetici, Gazeteci ve Taraftarlar...
