İki Gündür Akatlar’daydık
Yok! Yok! Basket maçı için değil. Kongre vardı. Ondan.
Hem başkanlık seçimi için oy atılacaktı, Hem de yürütme kurulları için. Disiplin, denetleme, sicil.
Hepsinde birbirinden değerli arkadaşlar görev almak için yarıştı. İlk gün ibra mevzusu orta yerdeydi. Yani kulüp mali ve idari açıdan doğru yönetiliyor muydu, O oylanacaktı. İbra oylamasından evvel yapılan Bir gündem ve önerge oylamasında en garip, en komik ve en düşünülesi olan gelişme 1403 kişinin kapıdan giriş yaptığı salonda Herkes el kaldırmışken Kabul edenlerin 306, etmeyenlerin 101 olarak sayılmasıydı!!! Bence yılın fıkrası olabilir.
Sosyal medyada aylardır resmediliyor. Beşiktaşlı olmayan, Gittikleri maçlarda ve bulundukları ortamlarda Sempatizanı oldukları takımların formaları ve atkılarıyla poz veren Beşiktaş kongre üyelerinin halleri. Haliyle istemiyoruz. Beşiktaşlı olmayan insanların, Beşiktaş’ın geleceğine karar verme yetkisine sahip olmalarını. Ve asla bu arkadaşlara kızmıyoruz. Esas ve önemli olan Onları kimin kulübe üye yapmış olduğudur. Bütün kızgınlığımız onlaradır. E yine haliyle, Sosyal medyadaki fotolardan yola çıkarak Sayın Hürser Tekinoktay da konuşmasında bu mevzuya dem vurup da Bu vatandaşların kongre salonunda oldukları tespit edilince, “Beşiktaşlı” kongre üyeleri tarafından dışarı çıkmaları istendi. Işıklar kapatıldı bir an. Gök gürültüsü fi lan! Neye yorsak bilemedim!!! Neticede çıktılar. Bence yılın çıkışı olabilir.
Bence yılın başka bir çıkışı Hürser Hoca tarafından yapıldı. Çok kısa zamanda ve eşit olmayan koşullarda hazırlanılmasına rağmen Geçerli sayılan 4 bin 400 oyun bin 617’sini aldı. 3 sandıkta geçti. İyi ve canlı bir ekip kurmuş Hürser Hoca. Alkış ve tebrik
Yanına Kâr Kalır
Avaz avaz bağırdığını duydum. Konyaspor Teknik Direktörü Aykut Kocaman’ın. Oynadıkları Trabzon maçındaki haksızlıklara Ve VAR sistemine isyan ediyordu. Sayın Ali Koç’u gördüm bir ara. O da Galatasaray-Rize maçındaki tuhaf ve şaibeli hakem kararlarına dem vuruyordu. Ya Abdullah Avcı, Resmen yazıya dökmüş hislerini. “Biz burada niye top oynuyoruza” getiriyor, Yaşanan “Futbolsuzluk” günlerine işaret ederken. Hele Rizespor Başkanı Hasan Kartal. Maç sonu röportajını ille de seyredin derim ben. Neler söylemedi ki; Lakin en önemlisi surat ifadesiydi. ‘Bir adam nasıl çıldırtılır’ın hazin tablosuydu gözümüzün önünde duran.. Hele hele Rıdvan Dilmen, ‘Bu maçı nasıl yorumlarsınız’ diye soran program sunucusunun suratına bakıp, Orta yere bıraktığı, “Bu maçta pozisyon konuşmaya utanırım ben” kelamı. İlgili ilgisiz herkesin tepkisini çekmişti Rize-Galatasaray maçındaki hakem kararları. Ve yetkili mercilerden tek cevap gelmemişti daha. Zira onlar da biliyordu ki; Bataklıkta hareket edilmez. Hareket ettikçe dibe çeker seni o çamur deryası. Susuyorlar. Biliyorlar ki başka bir konu çıkar, Gündem değişir, İsyan ettiğin ne varsa havada kalır. Ve maalesef ve her şey. Yapanın yanına kar. Diyor ya şarkıda Candan Erçetin, “İsyan etsen derinden, Hayat(!) tutar ellerinden. Bir gün gelir unutursun!!!”
Akşam