Hafta Sonu Divan Kurulu Toplantısı Vardı
Rutin program uygulandı. Yönetim ve Denetleme Kurulu dönemsel çalışmalar hakkında bilgilendirme yaptılar. Çoğunluğun ilgilendiği son on yıllık denetimi yapan KPMG firmasının raporlarından açık ifade ile durum hakkında gene bilgi verilmedi, sadece “8 husus ile ilgili hukuki girişimlerde bulunuldu. 4 tanesi de hazırlık safhasında” denildi. Dikkat çeken bir durumda hiçbir Divan Üyesi’ne fiili ve sözlü saldırı olmadı. Ancaaak Divan Başkanı Tevfik Yamantürk konuşmasında öyle cümleler kurdu ki; kavgada söylenmeyecek cinsten. Üç gündür bu sözlerin muhataplarından hiçbir tepki görmedik, duymadık.
Neydi Bu Sözler; Divan Başkanı 3 yabancı isim verip kariyerlerinden örnekler verdi. Biri Bileşik Arap Emirlikleri’nden sanayici iş adamı, New York Üniversitesi mütevelli heyeti azası, diğeri Avrupa’da büyük bir inşaat şirketinin CEO su ve Columbia Üniversitesi Danışmanı ve de sonuncusu dünyanın en lüks yatlarını yapan şirketin CEO’su ve tahkim uzmanı.
Bu kişilerin Manchester City Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi olduklarını söyleyip salonun üç yönüne ayrı ayrı dönerek nasıl, nasıl, nasıl diye müstehzi bir ifade ile sordu. Devamla “Donanımlarına bakalım, bir de buradaki donanıma bakalım. Bizim altında bulunduğumuz yükte bu yükü hangi kırattaki ve kalibratik insanlarla kaldıracağımıza bak”. Bu kavgada söylenmeyecek sözleri dinleyen ne yönetimden ne de salondan bu hakarete tepki veren olmadı. Demek ki konuşmadan bir anlam! çıkaramamışlardı ya da üzerlerine alınmama pişkinliği göstermişlerdi ne yazık ki.
Yamantürk bu sözlerle de kalmadı, kulübün mali durumu ile ilgili endişelerini dile getirirken 25 Aralık’ta yapılan Mali ve İdari Genel Kurul’da kimsenin her gün çalışan faiz taksimetresinden bahsetmediğini. 20 sene evvel söylediklerinden bahsedip ‘ceklerle caklarla’ boş konuşmalar yapıldığını, oysa günde bir milyon Euro faiz işlenmesinden kimsenin farkında olmadığını, 2. Başkan Adnan Dalgakıran ile çıkışta bu konuda dertleştiklerini söyledi . Endişelerini “Bir sabah birileri gelip, ‘Bu kulüp benim’ derse şaşmayın “ diyerek dile getirirken, başkan Çebi’ye sorup onun “Maalesef” cevabıyla da tasdik ettirdi. Divan Başkanı eleştiri halinden çıkıp hakaret boyutuna taşıdığı konuşmasını, konu ile ilgili son bölümünde daha da aşağılayıcı cümleler kullandı.
“Borç yönetmek varlığı yönetmekten daha zordur ve önemlidir, bu hali bilgili, donanımlı, alacaklılar tarafından itibar gören ahlaklı insanlar yönetebilir.” şeklindeki konu ile ilgili son cümlesi sağlam kişilikli insanların kabul edip hazmedemeyeceği cinsten ağır sözlerdi.
Bu Konuşma Sonrası Yönetim Başkan Ve Üyelerinin Karşı Tek Tepki Vermemeleri Camia Mensuplarını Daha Çok Yaralamıştır
Bu aşağılayıcı, itibarsızlaştırıcı sözleri kabullenen kişilerin değil koltuk işgal etmeleri , Beşiktaş semtinden bile geçmeleri kabul edilemez. Ne yaparsınız ki koltuk sevdası uğruna söylenen, yazılan, çizilenleri “Sivri sinek saz davul zurna az “ mantığıyla hazmedenlerin en azından konuşmaları hakkıyla dinleyen ve değerlendiren aileleri karşısında düştükleri durum ne yazık ki ‘düşman başına’ denilecek cinstendir. Tabii ki anlayana…
Duhuliye
