


Vasquez’siz Club Brugge tıpkı Sosa’sız Beşiktaş gibi çok boyutlu oynayamıyor. Dün maç başladığında takvim yaprakları 2015 yılını gösterse de Brugge’ün ilk yarı boyunca oynadığı futbol daha çok 1990 Dünya Kupası model futboldu: Sürekli hedef santrfor pivot De Sutter’e şişir, indirdiği toplarda baskı yapmaya çalış. Belçika ekibi, daha ilk 5 dakikada De Sutter’e havadan 5 top şişirdi. Onun dışında bir de sürekli karambol kovaladı, De Sutter ilk 45’te topa dokunduğunun neredeyse yarısı kadar da faul yaptı!
Beşiktaş ilk yarıda rakibinin bu tek boyutlu oyununu iyi savundu ancak tıpkı Sivas maçında olduğu gibi hücumda yeteri kadar organize olamadı. Demba Ba orta sahaya gereğinden fazla geldi ya da gelmek zorunda kaldı. Töre hareketli ama dağınık, Olcay ise hem hareketsiz hem de çok dağınıktı. Son haftalarda sanki sahici Olcay gitmiş yerine Olcay kılığına girmiş alelade bir oyuncu gelmiş gibi... İlk 45 boyunca sadece 18 kez topla buluşması, Olcay’daki bu aşırı düşüşün en acı göstergesi. Oğuzhan’ın ise ilk yarı boyunca pas isabet oranında % 70’i bile bulamamış olması Atiba-Sosa yokken Beşiktaş’ın bir türlü hücum sürekliliğini sağlayamayıp oyun temposunu dikte edememesinin en önemli sebeplerinden birisi.
2. yarıda Beşiktaş, Gökhan Töre’nin bir anda bireysel parlak yeteneğini konuşturması sayesinde öne geçti. 1-0’dan sonra Brugge bir süre bocaladı. O 15 dakikalık periyotta Beşiktaş ilk maçtan turun kapısını ardına kadar açacak sayıda pozisyon da buldu. Ancak Demba Ba da takımdaki birçok oyuncu gibi ruhsal kondisyon düşüklüğünden mustarip.
Beşiktaş tam kontrolü ve avantajı ele geçirdiği o 15 dakikada büyük bir fırsatı elinin tersiyle itti. Preudhomme, Oulare’yi alıp çift santrfora dönerek oyunu önce dengeledi sonra da Brugge’ün oyun üstünlüğünü ele geçirmesini sağladı. Biliç ise bu kilit hamleye karşılık vermekte gecikti. Olcay’ın bu halsizliği ve dağınıklıyla bu kadar uzun süre sahada tutulması hataydı. Kaleci Cenk’in hataları can sıkıcı. Serdar Kurtuluş’un penaltıda yaptığı dengesiz müdahale uzun süredir yaptığı ilk büyük hata.
Sonuç çok kötü değil ancak oyun özellikle 60’tan sonra kötü. Tamam Beşiktaş sezonu Temmuz’da açtı, normal olarak da ekstradan yoruldu. Ancak daha sezonun bitmesine çok var. Hedeflere ulaşmak adına sezon kısmen yeni başlıyor gibi. Beşiktaş ve Biliç’in de önümüzdeki ilk maçtan itibaren kendisini resetleyip sezon başı ayarlarına dönmesi şart. O zaman bu tur geçilir, yola devam edilir.