Haberde, muhaliflere lojistik ve finansal destek içeren anlaşmanın, Suriye’deki radikal İslamcı grupları güçlendireceğinden kaygılanan ABD için endişe verici bir durum olduğu ifade edildi.
Türk yetkililerin, “Türkiye ile Suudi Arabistan’ın, ortak düşmanları Esad’la nasıl mücadele edileceği konusunda araları açıktı. Fakat ABD’nin 'kararsız' politikası karşısında yaşanan ortak hayal kırıklığı, iki ülkeyi Suriye’nin kuzeyindeki son kazanımları sağlayan stratejik ortaklığa götürdü” dediği öne sürüldü. Yetkililer ayrıca "Suudi Arabistan'ın ilk olarak, Washington yönetiminin teşvikiyle bazı Esed karşıtı gruplarla arasına siyasi ve maddi açıdan mesafe koyduğunu" da belirtti.
Suudi Arabistan ve Türkiye, uluslararası bir yapıdaki Müslüman Kardeşler'in Surye'deki rolü konusunda birbirlerinden ayrılıyor. Türkiye; Suriye'de Müslüman Kardeşler'e destek verirken, Arabistan kendi iç politikası gereği bu grubu bir tehdit olarak görüyor. Kimliklerinin gizli kalması koşuluyla bu bilgileri veren yetkililer, bu anlaşmada önemli olan bir noktanın da "Artık Suudi'lerin muhaliflerin karşısında bir politika gütmeyecek olması" diyor.
Meydan