Adaletsizliğin kol gezdiği ülkede kimse kimseye bir şey diyemiyor. Gördüğünü, düşündüğünü söyleyemiyor. Gerek siyaset gerekse futbolda bir şeyler söyleyebilen cesur insanların ardına düşüyoruz; en cesur korkaklar olarak yapabildiğimiz bu...
Birkaç yıllık çaylak futbol yazarıyım, işin mutfağından ve kaynağından uzaktayım. Gelir gelmez Aziz'e savaş açtım, GS ve Fatih Terim'in hakem camiası üzerindeki etkisine dikkat çekmeye çalıştım. Menajerlere teslim kulüpçülüğü eleştirdim; çözüm için futbol aklı kurulu diye bir şey icat ettim. Beşiktaş'a da değindim; neden kimse bunca borç nasıl oldu diye sormuyor; Beşiktaş TV nasıl tüm borcun kaynağı olur diye sordum...
Ama gerçek savaşı eline belgeler gelen ve bunları yayınlama cesareti olan biri veriyor: Atilla Türker...
Önce hiç mafyatik taraflarından korkmayarak menajer düzenini ifşa etti. Şimdi ise Beşiktaş'ı sallıyor. Yayınladığı belgeler karşısında kem küm ve hakaretten başka bir şey yok. Beşiktaş'ın tıpkı Azizbahçe dönemi gibi kötü yönetildiğinden bu hale düştüğünü sanıyordum. Lâkin durum vahimmiş. Çirkinlik varmış... Ne varmış yine kibarlaşıp özete kaçtın derseniz;
Ajansspor yazarı Atilla Bey'in yazılarını, @atigoll twitter hesabını tavsiye ediyorum. Radyospor'daki programını da tavsiye ediyorum, radyonun uygulamasında program arşivi de var.
Beşiktaşlı yöneticiler tarafından 30 metrekarelik evde yaşıyor diye küçümsenen Atilla Türker'i spor gazeteciliğinin Uğur Mumcu'su ilan etmek için erken değil lâkin "keşke böylesi insanlar federasyon başkanı olsa" diye iç geçirmek için erken... Zira kendisindeki eksiklik hemen tüm hakem camiasını tanıdığı için onları aşırı kollaması... Ümit Öztürk bile hiç art niyetli değil ona göre. Hakem camiasındaki akrabalık torpillerine dokunmamak ve maça boğmak karşılığı hangi monşer camia yirmi yılı aşkın süredir futbolun ana şekil vericisi?
Bunun belgesi zor ama varsa Atilla Türker yayınlar...
Yurt Gazetesi