BEŞİKTAŞ duran toptan veya devamından gol yeme hastalığına son veremiyor. Ayrıca kullandığı duran toplardan da sonuç alamıyor. Günümüz futbolunda duran topların önemi çok büyük. Getirisi ve götürüsü çok net ortada. Bu seviyedeki bir takım duran toptan bu kadar gol yemez. Yedikten sonra da kapanan takımları açmak kolay değil.
BEŞİKTAŞ kötü başlamadığı ve genelde rakibine oyununu kabul ettirdiği ilk yarıda düşük tempoda oynadı. Topu daha hızlı dolaştırabilse hücumda baskı yaparak rakibini hataya zorlasa daha etkili olabilirdi.
Maçın anahtarı 2. yarıda 1-1'i bulmak isterken 2'yi yememekteydi. Başakşehir tehlikeli takım ve oyun planı kendi yarı alanında bekleyip hızlı çıkışlar ile gol aramak. 2. yarıdaki baskı ve Sosa'nın müthiş pası ile gelen Demba Ba füzesi takıma moral ve ihtiyacı olan kazanma özgüvenini geri getirdi.
NEDEN SADECE BEŞİKTAŞ’A?
KERİM çok genç bir oyuncu. Çok top kaybediyor. Zamanla topu daha ekonomik kullanmayı öğrenecek. Ama dün yine etkili oldu. 2. golde kaleci Volkan'ın hatası kadar Kerim'in de katkısı büyük. Tam fit olmamasına rağmen Sosa iyi bir maç çıkardı ve skora etki eden işler yaptı. Beşiktaşlılar 2-1 öne geçtikten sonra 'Bu maçı kazandık' diye düşünürken Pedro'nun kırmızı kartı geldi. Beşiktaş gibi bir takımın üst üste 3 maç kırmızı kart görmesi de düşündürücü. 10 kişi kaldıktan sonra tamamen skoru korumaya yönelik hamleler ve abartılı bir savunma oyunu vardı.
DÜN için bu durum doğal görülebilir. Ama genel resime bakarsak Bilic'in hamleleri hep aynı. Bu durum da son dakikaları baskı altında geçirmesini sağlıyor. Üst üste 2 maç kaybettikten sonra zorluk derecesi yüksek Başakşehir'i 1-0 geriye düşüp yenmek ayağa kalkmak için bir fırsat. Sosa'nın dönüşü, Gökhan ve Olcay'ın cezalarının bitecek olması Beşiktaş'ın tekrar rayına oturmasını sağlayacaktır.
Kazanmak Beşiktaş'ı hem psikolojik olarak hem de puan olarak yarışa geri döndürdü.
CÜNEYT Çakır'ın gösterdiği kartlar kitabına göre doğru. Ancak kurallar ve çıkan kırmızılar neden sadece Beşiktaş'a uygulanıyor merak edilen konu o.
