'Batıranlar Kurtaracak Hesabı Halk Ödeyecek'

Cem Dizdar'ın Yazısı...
Haberin yayılanma tarihi:30 Ocak 2016, Cumartesi

Durum için ‘ironik’ mi yoksa ‘acıklı’ demek mi daha uygun düşer karar veremedim. ‘Uluslararası Futbol Zirvesi’nde mikrofonu kapan bizim yöneticiler teşhis üstüne teşhis koyuyordu. Yabancı konuklar şaşırmış ve  “Bu kadar doktorun olduğu yerde bu kadar ağır hasta, hayret!” demişlerdir sanırım!  

Futbolu ve kulüpleri batıranlar ‘sıcak para’ ortamında yine işin başında kalacak. Daha önce ‘batırdıklarını’ 10 yıl boyunca ‘kurtarıyoruz’ diye yine onlar yönetecek! Taraftardan artık para alamadıkları için parayı bu kez arkadan dolanıp ‘halkın (kamu) bankaları’ndan kapmaya çalışacaklar.

Ülke futbolunu batıranlar önceki gün muazzam bir başlık altında bir araya geldi; ‘Uluslararası Futbol Zirvesi’. Dinledikçe ve okudukça anladım ki, durum benim düşündüğümden daha da vahim. Durum için ‘ironik’ mi yoksa ‘acıklı’ demek mi daha uygun düşer, karar veremedim. Mikrofonu kapan bizim yöneticiler teşhis üstüne teşhis koyuyordu. Yabancı konuklar şaşırmış ve  ‘Bu kadar doktorun olduğu yerde bu kadar ağır hasta, hayret!’ demişlerdir sanırım!  

Hepsi itiraf gibiydi

Dikkatli dinleyici/okur için dün bizim her yöneticinin konuşması esasen ‘itiraf’ niteliğindeydi. Yapmayı beceremedikleri her şeyi başkası yapamamış gibi anlatıp durdular. Tabii ki konunun gerçek muhatabı taraftarlar ülkedeki bir çok hayati konuda olduğu gibi bu konuda da ‘Bizim takım kimi transfer edecek’le daha meşgul durumda.

Onca büyülü sözcüğün arasında ağızdaki baklayı çıkaran ‘özerk federasyon’un özerk başkanı Yıldırım Demirören oldu; “Hükümetimizden kulüplerimize destek gelmesi gerekiyor...” 2012 yılından sonra her ağzını açtığında ‘mali disiplin’den söz etmeyi ihmal etmeyen Demirören’in ‘yönettiğini sandığı’ ya da ‘yönetirmiş gibi yaptığı’ oyun iflas etti. En gösterişli kulüpler Avrupa’dan men, diğer gösterişliler ise batma noktasının da altına ulaşmış durumda. Kurtuluş yine ‘devlet’te!

3.5 milyar liralık borç

Fanatik’in dünkü haberi diyordu ki, ‘3.5 milyar liralık borç batağındaki kulüpleri üç devlet bankası -Halk, Ziraat, Vakıfbank - kurtaracak. Borçlar bu bankalara devredilecek ve plana göre iki yılı ödemesiz 10 yıllık bir plan yapılacak...’

Yani o ünlü ‘kulüplerin kurtuluş yasası’ demek şu anlama geliyor...

Fatih Terim yine sustu

* İş bilmezlikleri ya da ‘planlı tutumları’yla futbolu ve kulüpleri batıranlar ‘sıcak para’ ortamında yine işin başında kalacak. Yani bu ülkede başka bilgi sahibi insan yokmuş gibi daha önce ‘batırdıklarını’ 10 yıl boyunca ‘kurtarıyoruz’ diye yine onlar yönetecek!

* Ne yapıp edip statlardan kovdukları taraftardan artık para alamadıkları için parayı bu kez arkadan dolanıp ‘halkın (kamu) bankaları’ndan kapmaya çalışacaklar. Şimdi soralım bakalım bu ‘finans sihirbazları’na, “Bu seviyedeki bir oyun ve futbol ortamı için dünyada kredi sağlayacak bir finans kuruluşu ya da banka bulunabilir mi?”

* 5 Ocak’ta kendi ‘kurtuluş reçetesi’ni sunacağını açıklayan ve bunu belirsiz bir güne erteleyen Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim’in böylesi uluslararası nitelikli bir toplantıda da konuşmamasını kendi adıma yorumlamakta zorlandım...

* Belli ki dünya bir süre daha futbol konusunda onca varlığa rağmen futbolcu yetiştiremeyen İngiltere Premier Ligi’nin ‘para züppeleri’ni dinlemek, onlara katlanmak zorunda kalacak!
Bakalım Yıldırım ne diyecek?

Uzattım biliyorum ama konu derin ve daha yazacak çok başlık var. Son olarak bir hususa dikkat çekip bitireyim... Türkiye’de yakın tarihte futbol, yönetim, yayın geliri, para üretme vs. denince akla gelen ilk isim kuşkusuz ki Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’dır. Daha onun, haliyle henüz topa girmeyen Fenerbahçe’nin bu konudaki ‘net tavrını’ bilmiyoruz. Kabul görmüş bir argo tabirle bitirirsek, bakalım Yıldırım bu konuda ‘raconu’ nasıl kesecek?

Fanatik

YorumlarHiç Yorum Yapılmamış.     'İLK YORUMU SEN YAP'

Adınız Soyadınız:

E-Postanız:

Yorumunuz:

7 + 8 = ?

 




En Son Haberler
AnketTümü
Yeni Sitemizi Beğendiniz mi?
 
haber yazılımı: buki