SERGEN YALÇIN 'PAF TAKIMI' HOCAMDI
Karantina sürecinde zor zamanlar geçirdiklerini söyleyerek sözlerine başlayan Necip, "Ülke olarak bunu iyi bir şekilde yönettiğimizi düşünüyorum. Bu süreçte Galatasaray maçından sonra kendimizi karantinaya aldık. Bu karantina döneminde kulübümüzün verdiği antrenman programını uygulamaya çalıştık. Aynı zamanda yemek ve uyku düzenine dikkat ederek dinç kaldım" dedi. Teknik Direktör Sergen Yalçın'la ilgili de konuşan Necip Uysal, "Sergen hocayla tanışıklığımız altyapıdan geliyor. PAF takımda hocalığımı yapmıştı. Sergen hocanın gelmesi bize iyi anlamda etki oluşturdu" diye konuştu.
"Burak Abi ve N'Koudou Zorluyor"
Antrenmanlarda kendisini en çok zorlayan isimlerin Burak Yılmaz ve N'Koudou olduğunu söyleyen Necip Uysal, "Antrenmanlarda genelde herkesle karşı karşıya gelebiliyorsunuz. Burak abi ve Kevin N’Koudou oldukça zorluyorlar. Defansif anlamda da Dorukhan olsun, Atiba olsun, epey zorluyorlar. Farklı pozisyonlarda oynamak, benim için her zaman bir artı. Benim içim önemli olan sahanın içinde olmak ve takımıma katkı sağlamak. Nerede oynarsam oynayayım her şeyimi veriyorum. Sevdiğim ikinci pozisyon, stoper mevkisi. Ben eskiden Vieira’yı örnek alıyordum eskiden. Ama şu anki futbolda iki taraflı oynaman gerekiyor. İki ceza alanında da bulunman gerekiyor" dedi. 16 yıldır Beşiktaş forması giyen Necip, "17. yılıma giriyorum. Bunun 12 yılını A takım seviyesinde oynadım ve bu süre zarfında 320 maçta forma giydim. Üç lig, iki Türkiye Kupası kazandım. Böyle bir süre büyük takımlarda oynamak, bir de altyapıdan gelip oynamak kolay bir şey değil ama her zaman çok çalıştım. Bu süre zarfında 10’a yakın hocayla çalıştım ve hepsi bana güvenip şans verdiler. Yine bu süreçte kaptanlığa kadar eriştim. Allah nasip ederse futbolu bu forma altında bırakmak ve futboldan sonra kulübüme hizmet etmek istiyorum. Burası benim evim. Ben bu kulüpte her şeyi gördüm. A takıma çıktığım zaman İbrahim Toraman olsun, Yusuf Şimşek olsun, Rüştü abi olsun; her zaman yardım ettiler bana. İbrahim Ağabey’in bende yeri her zaman farklıdır. O dönemi onların sayesinde güzel geçirdim. Daha sonra alışıyorsunuz zaten, tecrübe kazanıyorsunuz. Takıma kaliteli yabancı oyuncular geliyor, onlardan bir şeyler öğreniyorsunuz. Cisse, Delgado, Guti, Ernst... Her zaman gözlemliyorsunuz ama ben de çok çalıştım. Yeni gelenlere buranın büyüklüğünü her zaman anlatmışımdır" açıklamasını yaptı.
"Bazen Kötü Oynayabilirim Ama Mücadeleden Asla Vazgeçmem"
Beşiktaş'ın kendisi için her şey olduğunu söyleyen Necip Uysal, "Beşiktaş, benim her şeyim. Buralardaysam, her şeyi Beşiktaş sayesinde yaşıyorum ve ben de Beşiktaş için her şeyimi veriyorum sahanın içinde. Bazen kötü oynayabilirim ama bu forma altında hiçbir zaman mücadeleden, sorumluluktan kaçmadım. Her zaman savaştım, her şeyimi verdim. Herkesin bir hayali vardır; ben altyapıda oynarken, top topladığım zamanlar hep hayal kurardım, İnönü’de oynamak, kaptan olmak, kupalar kazanmak için. Allah bana hepsini nasip etti çok şükür. O hissi anlatamam, yaşamak lazım" dedi. Saha dışında çok gezen bir isim olmadığını da söyleyen Necip Uysal, "Evde olmayı seven bir insanım. Çok dizi film izlerim. Ailemle vakit geçirmeyi seviyorum. Karantina günlerinde evde ailemle birlikte güzel zaman geçirdik. Güzel yemek yaparım, elim yatkındır biraz. Kitap, dizi film izledim, idmanlarımı yaptım. Michael Jordan’ı anlatan 'Son Dans' belgeselini izledim" ifadelerini kullandı. Nişanlısının Bayrampaşa'da oturduğunu ifade eden Necip Uysal, "Bayrampaşa benim çocukluğum. Vakit buldukça gidiyorum ama son dönemler daha çok gitmeye başladım. Nişanlım Bayrampaşa’da oturuyor, o yüzden genelde oradayım. Lise yıllarım Beşiktaş'ta geçti. Okulum, semt çok güzel bir konumda. Zaten okuldan semtin içinden Fulya’ya, idmanlara yürüyorduk" diyerek sözlerini tamamladı.