Beşiktaş'ı Rahat Bırakın

Atıf Keçeci yazdı...
Haberin yayılanma tarihi:11 Kasım 2015, Çarşamba

Bir süredir müsabaka yorumları dışında biraz da gündem yoğunluğundan köşe yazılarım aksadı.

Bu dönemde önemli gelişmeler de oldu. Bunları biriktirerek topluca değerlendirmek istiyordum ki “para verdik” diyerek 112 yıllık çınara sahip olmaya kalkan baba parasıyla bir yerlere gelenlerin yalan dolanlarla camiayı kandırmaya çalışmaları karşısında an olarak gündeme aldım.

Geçtiğimiz günlerde DHA kaynaklı Faik Gürses imzasıyla “Beşiktaş'ta ortalık karıştı” başlığıyla, üst düzey bir yönetici tanımıyla ismini saklayan kişinin ağzından bir haber yayınlanmıştı. İçeriğinde kulüpte işlerin kötü gittiği ve de başkanı yalancı konumuna sokan ifadeler vardı. Arkadaşımız Faik Gürses'le konuştum. Açıklamalardaki ifadelerin 2. başkan Ahmet Nur Çebi tarafından gündeme getirildiğini bildiğim için ilk aşamada derneklerde üst düzey yönetici olarak tanımlanan Başkan, ikinci başkan ve genel sekreter sıralamasında bu kişinin ifadelerin sahibi olarak tespitinde zorluk çekmedim. Ayrıca o sabah Bodrum havalimanında yapılan bu görüşmenin görgü tanıklarından da araştırmadığım halde bilgi akışı oldu. Hatta Çebi'nin Sabiha Gökçen, Faik Gürses'in de Atatürk Havalimanı'na ayrı ayrı uçtukları bilgisine ulaştım. Bu bilgileri medya yoluyla açıkladım. Ertesi gün kulüpten yapılan açıklamada ikinci başkan, DHA'nın hiçbir muhabiriyle görüşme yapmadığını ifade etti.

Doğruydu, Faik Gürses bu ajansın muhabiri değil haber müdürüydü. Şark kurnazlığı tutmadı. Bu konuda Vatan gazetesi de durumu yazdı. Kulübün yeni atanmış bu işlerin sorumlusu medya danışmanı Rıdvan Akar'ı arayarak beni de yalanlamalarını istedim. Ancak başlarına gelecekleri bildikleri için cesaret edemediler. Bu konuda doğruyu inkâr ederek ne yazık ki yalancı durumuna düştüler.

Olay, Başkan Fikret Orman'a sorulduğunda “O açıklamaları Ahmet Nur Çebi'nin yaptığına inanmıyorum, ama eğer yaptıysa da açık açık söylüyorum İSTİFA ETSİN.” demişti…

Futbol şubesinde beraber çalıştıkları yöneticinin babası da oğluyla aralarında geçen olaylar nedeniyle yaptığı açıklama da “Çebi'yi artık yok sayıyorum, son derece DENGESİZ davrandı” demişti.

Çebi son toplantılara katılmadığını beyan etmişti ama zaten haziran ayından o günlere kadar yönetim kurulu bir araya gelmemişti, bu da doğru değildi.

İşe yönetim kurulu mensupları açısından bakıldığında üst düzey yönetici tanımlamasına girenlerin alınganlığına neden yoktu. Çünkü Fikret Orman da Genel Sekreter Ahmet Ürkmezgil de bu açıklamaları yapanın kim olduğunu benim kadar iyi biliyorlardı. Onun için hiç dikkate almadılar. Başkan zarif bir şekilde “anlayana” gönderme yapmıştı, gerisi muhatabın anlayışına! kalmıştı ama nafile…

Koltuk uğruna bu durumlara düşmeye ne gerek vardı?

Çebi, başka bir konuda da yönetim kurulundaki bazı arkadaşlarına karşı haksızlık içine girmişti. Bir bankada açılan kredi dilimini tekrar değerlendirmek için ileriye dönük bazı sözleşme gereği gelirler (sponsorluk, Demba Ba'nın Haziran 2016 bonservis bedeli taksiti vs.) fonlanmak üzere üst yazıyla ilgili bankaya gönderiliyor. Banka, başkan ve 2. başkanın prosedür gereği yazılarına cevaben isimlerini belirttiği Fikret Orman dahil 7 yönetim kurulu üyesinin kefalet imzalarını talep ediyor. İşlem tamamlanıyor ve virman yapılıyor. Ancak bu durumu fırsata çevirmek için 2. başkan soluğu milli maç arası Antalya kampında alıyor. Orada bulunan gazete muhabirlerini bir yemekte toplayarak olmayanları da telefon ile arayarak kendini “efsane” olarak lanse edip 7 yöneticinin kefalet imzalarını inkar ederek “Şahsi kefaletiyle kulübe para temin ettiği masalını anlatıyor. Devamla orada bulunan gazetecilere “Siz demir işini boş verin transferleri bir araştırın” diyor. Son dönem yapılan transferlerin başında Başkan Fikret Orman var. Doğrudan onu itham ediyor. Başkan son Antalya lig müsabakası günü o yemekte bulunan gazeteciler ile görüşüyor ve işin teyidini yapıyor. Dönüş uçağında Fikret Orman'ın tepkisi sonrasında yaşananlar da dikkat çekici oluyor. Bir koltuk uğruna böylesine konuşmalara neden gerek duyulduğunu bir kere daha anlayamıyorum.

Verirken Türk Lirası, alırken dolar

Ahmet Nur Çebi'nin kulübe sattığı demirlerin faturaları (Başkan son Divan toplantısında da bu konuda bilgi vermişti) ve borç verdiği Türk Lirası karşıtlarını geri alışlarda dolar üzerinden işlem yaptırarak kur farkı ödemeleri resmi kayıtlarda var. Benim bir şey ispat etmeme gerek yok. Şeref ve haysiyet konusunda Allah'a şükür sıkıntım yok.

Kulübün gelir kapısı futbol takımı, Avrupa kupası ve süper ligde başarı ile yola devam ederken, stat inşaatı ve mali kaynak yaratmak için Fikret Orman ve Umut Güner gecesini gündüzüne katıyor. Yaptıkları çalışmalarla hızla yol alırken bunlar gelecek planlamaları için ortalığı karıştırmakla meşguller. Kendileri yetmiyor bir de kendi tanımlamalarıyla “sütkardeşleri” devreye giriyor yancılık konusunda rekora koşuyorlar. Kendilerine statü sağlamak amacı olarak kulüpleri kullanmaya kalkışan bu tiplerin davranışlarına çok dikkat etmek ve kontrol altında tutmak hatta kulüplerin uzağında tutmak gerekir. Beşiktaş camiası bu hususları dikkatle takip eder ve günü geldiğinde değerlendirir ve en iyi cevabı verir.

25 milyon liralık demir

İş bunlarla da kalmıyor şahsımla ilgili yalanlara da başvurmaktan kaçınmıyor. Şahsımın ve aile yakınlarımın kulüple ticari ilişki içerisinde olduğu dedikodusunu yayıyor. Bu konularda benim dışımda birçok kişi için de böylesine arayı bozucu, ortalığı karıştırıcı laflar ortaya atıyor. Yakışan, şahsımı aramak yerine her beni tanıyanlarla haber gönderiyor, değer vermediğimden her şeyin sırası var deyip gülüp geçiyorum. Eğer bir kongre üyesinin ve ailesinin kulüple ticari ilişkiye girmesi yanlışsa 2. başkan sıfatı taşıyan kendisinin stat inşaatına 25 milyon liralık (eski 25 trilyon, şantiye teslim kantar fişleri olmayan) demir satması doğru mu oluyor? Kendisi adam tutup kulüpte bazı işlemlerin kontrolünü yaptırıyor (özellikle ihale dosyaları). Şahsıma attığı iftiraları doğrulamak için şahsımın, aile bireylerimin hatta 2. ve 3. dereceden akrabalarımın ticari ilişkilerinin olup olmadığı hususunu tüm incelemeleri yaptırarak açıklamasını sabırsızlıkla bekliyorum. Bakalım “el mi yaman, bey mi yaman” sonrasında görüşeceğiz. Kendi şeref ve haysiyetine değer veren kişilerin bu hassasiyeti karşılarındakilere de göstermesi önemlidir. Aksi halde çok zor durumda kalınır.

 Zaman

YorumlarHiç Yorum Yapılmamış.     'İLK YORUMU SEN YAP'

Adınız Soyadınız:

E-Postanız:

Yorumunuz:

8 + 1 = ?

 




En Son Haberler
AnketTümü
Yeni Sitemizi Beğendiniz mi?
 
haber yazılımı: buki