''BİR KUM SAATİ BİR TERAZİ!''

Alen MARKARYAN yazdı...
Haberin yayılanma tarihi:11 Temmuz 2023, Salı

Taa En Başta Dedik Ki Çıkın Konuşun;

Devre arasında gerekli tamiratları yaptık. Kaleci sorununu Şenol hoca ufak bir dokunuşla halletti... Orta sahada Gedson zaten mükemmeldi yanına Amir'i aldık, Weghorst gidince kara kara düşünüyorduk ki Abuobakar'la zirve yaptık. Sol arka ve sağ arka tamam. Ghezzal'ın durumuna bakacağız eğer oynayamaz ise bir onun yerine bir de sol öne mutlaka adam alacağız... diye vatandaşı bilgilendirin. Alacağız dedikten sonra da o adamı alın ama... Kampa yetiştir!!!!

Elinde Halledilmesi Gereken Topçuluğu İyi Ama Kafası Karışık İki Eleman Var

Saiss ve Redmond... Çöz... Çözemiyorsan kopart gitsin. Saiss zaten dünya kupasından mimli... Bir kere satan hep satar kuralı her yerde geçerlidir, bel bağlama... Yakar...

Redmond niye top dolaştırıyor anlamadım. Kalmasını istiyorsanız verin ne istiyorsa... Hala su kaynatıyorsa kesin biletini yollayın. Ama oyalanmayın... Bakın 16 gün sonra eleme maçı var. Şenol hoca ne diyor? Ceyhun Kazancı ne yapıyor? Sayın Başkan Çebi konulara vakıf mı? Taraftar en sonunda isyan etti. Transfer istiyor... Hakkı mı? Hakkı... Neden? Çünkü en başta yol haritasını çizmediniz. Transfer yapmayacağız deseydiniz bu bir stratejidir der susardı insanlar...

Şimdi çok ciddi bir sağ stoper, çok kallavi bir 10 numara ve çok hızlı bir sol açık şart... Bunların da bir an evvel olması şart oğlu şart... Niye? Elin oğlu 1 adama 10 milyon euro veriyor. Öteki 7... Şiraze kaydı yani. Göz görüyor gönül istiyor maalesef... Haa! Ceyhun topçu buluyor Şenol hoca mı istemiyor! Şenol hoca istiyor yönetim para mı bulamıyor. Ben bilmem... Sayın Çebi teraziyi alacak önüne, yanına kum saatini koyacak!!! Zamanla yarışırken dengeleri de bozmayacak... Almanya kampı dahilinde bu işi çözecek... Yoksa ciddi sıkıntı kapıda...

YANLIŞ BİLİNEN MEÇHUL TARİH VE MAÇI!!!

Beşiktaş taraftarının zaman zaman dile getirdiği, Ortaya tarihi sorunsal olarak bıraktığı ve yetkililerinde "Arkadaşlar durum sizin dediğiniz gibi değildir, mevzu şöyle intikal etmiştir" diye açıklamadığı/açıklayamadığı bir meseleyi huzurlarınıza çıkartıp noktalıyorum...

Bazı Beşiktaş'lı kardeşlerimiz diyor ki 2000 yılında oynayıp kazandığımız Atatürk Kupası, Türkiye kupası statüsündeydi, "Niye bu aldığımız kupa Türkiye kupası kazananlar listesine yazılmıyor?" Başka bir tarih diliminde yaşamadıysak mevzu şöyle gelişiyor... 98/99 yılı lig şampiyonu G.Saray oluyor. Yine aynı yıl Türkiye kupasını da aynı takım alıyor. 98/99 lig ve kupa ikincisi de Beşiktaş... Bu iki takım Cumhurbaşkanlığı kupası adı altında "en büyük kim" maçına çıkacaklar.

Ama maç ileri tarihe öteleniyor... Taaaa 2000 yılına!!! Bu iki takım 99 yılında oynaması gereken maçı niye 2000 yılında oynuyor peki? 99 yılında Cumhurbaşkanlığı kupası yoğun fikstür ve Kocaeli depremi nedeniyle önce erteleniyor. Sonra kaldırılıyor... Bu nedenle 99 yılında oynanması gereken maçı önce 99/2000 sezonu sonuna, sonra da 2000/2001 sezonu başına denk getiriyorlar... Ve adını Atatürk kupası olarak değiştiriyorlar... Hani bazı jeneriklerde rastlarsınız, Pascal Nouma'nın topuğuyla attığı egzotik/eksantrik bir gol vardır. O golün olduğu maç işte... İlk golü de altyapıdan gelen İlhan Şahin atıyor.

Maçı 2-1 kazanıp Atatürk Kupası'nı kazanıyoruz... Ama bu mevzu niyeyse ve nasılsa Türkiye Kupası adı altında oynanan maç Atatürk Kupası'ydı. Ve bu maç Türkiye Kupası kazananlar listesine girmeliydi diye dolaşmaya başlıyor ortalıkta... Öyle bir şey yok arkadaşlar... O sene Türkiye kupası maçları var zaten. Biz G.Saray'la oynuyoruz da... Çift maç hemde... İlk maç Samiyen de 0-0 İnönü'ye geliyorlar net favoriyiz 2-0 kaybediyoruz (Bu da ufak anektod.) Zaten bu kupa iki kere oynanıyor. Birini Fener' e 2-0 kaybediyoruz 98'de, diğerini G.Saray'a kazanıyoruz 2000'de Mesele böyledir. Sağda solda iddia edip kaybetmeyin!!!!!! Okuyanlar okumayanlara anlatsın lütfen. Teşekkür ederim...

KAN TER İÇİNDE UYANDIKTAN SONRA

Bir kabus, bir karabasan gibi yüreğimize oturan geçen sezondan sonrakan ter içinde uyanıp musluğa zor attık kendimizi... Son maçtan sonra da ölümü gösterip sıtmaya razı ettiler bizi... Ferahladık!!!!!!!

"Bu sene bütün sorumluluk bende" diyen basketboldan sorumlu yönetici Umut Tahir Güneş, ilk iş olarak ve ivedilikle eski oyuncumuz Nedim Yücel'i genel direktör olarak şubenin başına getirdi... O da geçen sezon Bursa'da beraber çalıştığı Sırp hoca Dusan Alimpijeviç'e, "Takım senindir" dedi...

Bitmedi, hiyerarşik düzen devam etti ve Dusan da kendi takımındaki guard olarak oynayan Derek Needham'ı Beşiktaş'a çağırdı... 1 numara Needham'ın artık... Sakatlığı var cezası var ne olur ne olmaz diye de Needham'ın yanına Tofaş'tan Berk Uğurlu'yu aldılar... Güzel iş...

Geçen seneden yara o kadar büyük ki ince eleme sık dokuma moduna girildi ve Fransa'dan 2 numara pozisyonuna Jonah Mattheus önerildi, aldık... Efes'ten Egehan Arna? Gel dedik... Forvet iki kişiyle geçilir mi endişesi bize Strasbourg'dan Matt Mitchell'e, Bahçeşehir'den Yiğit Aslan'a yöneltti... İyi de oldu...

Sıra geldi göğe yakın isimlere!!! Geçen sezon Antep'te iyi işler yapan Leyton Hammonds olur mu dedik, oldu... Karşıyaka'dan Angel Delgado uçarak geldi. Yanına da takım arkadaşını taktı... Berkan Durmaz... Anlayacağınız basketbol komitesi iyi çalıştı. Hakkını verelim. Tabi, iş kağıt üzerinde konuşmayla olmuyor. Sahada göreceğiz bakalım ne olacağını!!! Akatlar'ın bize yetmeyeceği bazı maçları daha büyük salonlara taşıyacağımız, gümbür gümbür bir sezon bekliyoruz inşallah Haydi hayırlısı...

Akşam

YorumlarHiç Yorum Yapılmamış.     'İLK YORUMU SEN YAP'

Adınız Soyadınız:

E-Postanız:

Yorumunuz:

6 + 8 = ?

 




En Son Haberler
AnketTümü
Yeni Sitemizi Beğendiniz mi?
 
haber yazılımı: buki