


Vakti zamanında 3 büyükler
Ha bire maç yaparlardı kendi aralarında
Öyle şimdiki gibi senede bir kere
Fikstür beyin buyurduğu gibi değil ha,
O kadar çok karşılaşılırdı ki;
Maçka'da, Kadıköy'de
Pardon!
Fenerbahçe ile Galatasaray'la!
Rakip tribünlerde kim var kim yok
Herkes birbirine akraba olmuştu neredeyse!
Öyle derin muhabbetlerdeydik yani!
Anlayın gayri.
Sezona Spor Yazarları Kupası maçlarıyla başlanır
Yeni transferler eşliğinde takımlar
Adeta görücüye çıkardı.
Herkes gücünü test eder
Sokaklar ayrı!
Tribünler apayrı,
Sahadakiler daha bir ayrı not alırdı.
Sonra çift taraflı Türkiye Kupası maçları olurdu.
İple çekerdik vallahi!
Hele Kadıköy'de 1-1 biten maçta
Hükmen yenilmişliğimiz
Ve onun Sami Yen'de bir rövanşı var ki!?
Vay vay vay!
O iki maça kitap yazarım vallahi.
Sonra zaten mecburi lig maçları.
Eyvah ki ne eyvah!
Tarihi belli, günü belli.
Aylar öncesinden ucuz olsun diye
Uçak bileti ayırtır gibi
Bir dizi rezervasyon yapardık.
Yani;
Uçağa binecek gücünün heyecanı kalbimizdeydi her daim!!!
Durun. Daha sonralarım bitmedi.
Sonra sezonun ilk yarısı bittiğinde
Yani devre arasında,
Donanma Kupası adı altında yine maçlar tertiplenirdi.
Eşleşme olsun diye bazen
Sarıyer de dahil edilirdi turnuvaya.
Bir günde 2 maç olur
4 takımın taraftarı tribün paylaşımı yapardı.
Düşünebiliyor musunuz?
Ya da düşünüp, tahmin edebiliyor musunuz!!!
Cümbüşe bakın.
Ya ertesi gün ya bir gün sonra.
Final olurdu.
Tam da Ocak, Şubat
Bazen yerde 10-15 santim kar.
Futbolcular dinlenir,
Biz bırakın dinlenmeyi
Eve gitmezdik! Eve!
Sonra 'Deliler Kupası' icat ettiler.
Mantık aynıydı ama
Turnuvaların adı değişiyordu hep.
Deliler Kupası!!!
Fenerliler’in
Biz kupayı kazandık diye
"Hani kafandaki huni Beşiktaş" şeklinde tezahüratları bile var yani.
Verilen cevabı yazmıyorum diye altta kalındığını zannetmeyin lütfen.
Artık bütün bu maçların en sonrasında da
Cumhurbaşkanlığı Kupası olurdu.
Cümbür cemaat Ankara’ya taşınırdık tabi.
Karşılaşılacak Fener ya da Galatasaray haricinde
Bir de yerel halkla uğraşırdık!!!
Okuduğunuz gibi bir sezon içinde 7’şer 8’er kere karşı karşıya gelirdik.
Fener ya da Galatasaraylılar'la.
Durun daha bitmedi.
Ya basket maçları?
Ah! O Spor Sergi Sarayı'nın dili olsa da konuşsa.
En az 5'er 6'şar maç da orada var iyi mi!
Bir maç bizim için 2 gece sürerdi
Anlayın gayri.
Biliyorsunuz bu hafta sonu kupa maçı var Fener'le.
Ondandır mazinin gözümde canlanışı.
Mazur görün.
Velhasılı kelam bir şey ettireyim dedim.
Hani millet şöyle bir silkelensin.
'Neler oluyormuş zamanında' desin gibilerinden.
Hele bir de UEFA'da çarpışırsak Fener'le
Aman ki aman!
Eski tribünler tatlar olmasa da.
Bir nebze dejavu yaşayabiliriz sanki.
Tekrar tekrar maç yapmak babında.
Tabi arada büyük sistemsel farklar var.
O zaman sistem 'Geceden gelin maça' derken
Şimdilerde ise '10 dakika kala gelin' diyor.
O da lütfen!
Evet bir ekstra(!) Fenerbahçe maçı öncesinde
Bir kupa maçı arifesinde
Biraz nostaljik takılayım dedim.
Geçmişini bilmeyen, geleceğini göremez minvalinde.
Akşam