İşte o açıklamalar;
SN.DİVAN KURULU BAŞKANIM;
''Sizin Divan Kurulu Başkanlığına seçilmeniz, bir tüzük ihlali idi! Zira Yalçın Karadeniz beyin tüzüğümüze göre halen görevinin devam ettiğine dair kararın olduğunu bildirmesine rağmen, seçime devam ettiniz ve tüzüğümüzü iyice tetkik etmeden o makama oturdunuz.
Son aldığınız kararlada ikinci bir tüzük ihlaline imza attınız
Genel Kurulumuzun aldığı karar gereği uç toplantıya gelmeyen,en basit şekilde telefonla dahi mazeret bildirmeyen ve bu durumdan dolayı ihraç edilen üyeleri bir mektupla üyeliğe davet ettiniz.Bir Dernekte her şeyin üzerinde olan Genel Kurulun aldığı kararı hiçe saydınız .Bu üyeler muhakkak diğer üyelerimiz kadar değerlidir ama bunları üyeliğe şahsi kararınızla davet edemezsiniz.
Evvela üyeleri, olağanüstü tüzük tadil kongresine davet edeceksiniz. Tüzük maddesini değiştirip, bir defaya mahsus af çıkartıp ondan sonra üyeliğe davet edeceksiniz. Beşiktaş Kulübü sizi "Ben yaptım oldu" kararıyla yönetilemez. İyi bir iş adamı olabilirsiniz ama iyi bir yönetici olmak ayrı bir iştir. Ben sadece eski bir Divan Başkanı olarak, sadece Beşiktaş tarafı olarak görüş ve endişelerini bildiriyorum.
Divan Kurulundan ihraç olayını açıklamak istiyorum
Benim başkanlığım döneminde (2002_-2007) Divan Kurulu toplantılarına üst üste altı defa gelmeyenlerin, oy kullanma hakkı olmıyordu. Son tüzük tadil kongresinde Atıf Keçeci'nin teklifi ve Genel kurulun kararı ile bu üç toplantıya mazeretsiz gelmeyenlerin ihraç maddesi kabul edildi gördüğünüz gibi, bu kararın yel yetkilisi Genel Kuruldur. Divan Kurulu yönetimi, bu duruma göre hareket etmezse suç işlemiş olur. Durumun tekrar eski haline gelmesi ise yeni bir Tüzük tadil kongresinde Genel Kurulun yetkisindedir.
Saygılarımla mutlu bir Bayram diliyorum.
Şeref NASIR.
