SEBA İLE ALMANYA SEYAHATİ
''Bayern Münih maçından sonra dönüş yoluna geçtik. Bulgaristan sınırında durduk, küçük bir dükkan gördük. Süleyman ağabey cebinden bir kağıt parçası çıkardı, 'Şu sigara ve parfümün fiyatlarını bana öğren' dedi. 'Burası ucuzdur' dedim, 'Hayır! öğren gel bana' dedi. Gittim, fiyatlar 30 Mark ise, yarısını söyledim. Çok zeki bir adamdı kendisi. 'Doğru mu söylüyorsun?' dedi. 'Evet ağabey, istersen gir bak' dedim. İyi ki içeri girmek istemiyordu. Çıkardı bana Türk parası olarak verdi. İstediklerini aldım. Bilirsiniz, bu dükkanlarda fatura keserler. Ben onu gizlice cebime attım, poşetleri verdim. Süleyman ağabey de poşetlerin içinden fatura aradı. 'Nerede bunun faturası' dedi. 'Ne faturası ağabey, görmüyor musun küçücük dükkan, zaten sınırdayız.' dedim. Bir baktı bana, ölçtü beni. Yani yalan mı söylüyorum, doğru mu söylüyorum diye. 'İyi, peki' dedi. Çok rahatlamıştım o zaman.
''BEŞİKTAŞ NEREDEN NEREYE GELDİ''
Süleyman ağabey yıllarca Beşiktaş'ı emekli maaşıyla idare etti. Biz 2000 yılında Serdar Bilgili ile yönetime geldiğimizde bütün temlikleri açık, bütün gelirleri açık, pırıl pırıl bir kulüp teslim aldık. Hemen hemen hiç borcu yoktu. Sayın Rahmi Koç'a da Akaretler'deki binaları yaptırdı. Beşiktaş Kulübü nereden nereye geldi. Seba, görevi aldığında kulübün ofisi yoktu. Kendisini rahmetle ve minnetle anıyorum.''
