Borçlu mudur Gebe, Alacaklı mı?

Alen Markaryan yazdı...
Haberin yayılanma tarihi:21 Aralık 2016, Çarşamba

"Bir Federasyon başkanı 
Bir kulüpten alacaklı olursa ne olur? 

Yeni parayla 100 milyon lira alacaklı durumda 
Bunların konuşulması gerekiyor." 
Bu sözlerin sahibi Mahmut Uslu. 
Kime diyor? 
Yıldırım Demirören'e 
Neymiş. 
Alacağı varmış Demirören'in 

Eee! Ne olmuş yani! 
Aklı sıra alacaklı olduğundan nasıl bir matematik yapıyorsa artık "Beşiktaş'ı kolluyor" diyor. 
"Bunları konuşalım" diyor. 
Bana uyar. 
Hadi konuşalım bakalım.

En başta şunun altını çizelim. 
Ne oldu da balatalar yandı bilmiyorum ama 
Hedefe aldığın kişi 
Şike sürecinde onayladığı maddeyle 
Belki de senin şu anda senin Süper Lig'de top oynamana sebep. 

Vakti zamanında 
"Fenerbahçemiz" derken 
Ne düşünüyordun ki, 
Şimdi bunları vitrine taşımaya başladın. 

Hatırlar mısın bilmem. 
Hatırlamaman imkansız da!!! 
Şampiyonluk maçına 2 gün kala 
Tesisleri basılan, en önemli yıldızlarına doping testi yapılan takım Beşiktaş'tı. 

Hele hele 
Geçen sene İstanbul'daki Mersin 
Ve Trabzon'daki maçlar. 
Şiddetli kar yağacağını uzaydaki 'Jediler' bile biliyordu. 
Hem de günler öncesinden 
Maç günü değiştirilmeyip, iki maçı da ertelenip 
Demoralize edilen taraf Beşiktaş'tı. 

Taraf tuttuğunu ima ettiğin kişi. 
Yine bugünkü gibi o zaman da Federasyonun başındaydı. 
Yine aynı yönetim dahilinde 

Rakip hocasının ihbarıyla 
"F.ck off" dediği için kırmızı gören Gökhan Töre’ydi. 
O yüzden neden bahsettiğini anlayamıyoruz sayın yöneticim 
Sayın Uslu! 

Sizin bu mantığınıza göre 
Ki; 
Bizim hiç öyle bir düşüncemiz yok. 
Mehmet Ali Aydınlar da senelerce Fenerbahçe'ye hizmet etti. 
Voleybolunuzu ciddi sponsorluk desteğiyle bir çok başarıya taşıdı. 
Kendisi Federasyonun başına getirildiğinde 
"Bu arkadaş bizden, başkanlığı sıkıntı çıkarabilir" diye hiç kemal ettiniz mi? 
Hayır. 

Ne anlattığınızı anlayamıyoruz da çözmeye çalışıyoruz. 
O yüzden sormaktayım hep. 

Bak şimdi yazıyı bitirirken aklıma geldi. 
Sahi Atiba!? 
Hani penaltı atışında "Ayağını çizgiye bastın, basmadın" diye 
Dümenden kavga çıkartan, sokaktaki dolandırıcılar gibi 
Çocuğu dalaşın içine çekip 
Suratının ortasına yediği kırmızıyı hatırladınız mı? 
Anlattığım Atiba'nın 
Geçen sene gördüğü tek kırmızının hikayesiydi sayın yönetici. 
Ve hepsinde senin hayıflandığın kişi vardı başta. 

Hem bana söyler misin, 
Borçlu kişi midir gebe, 
Alacaklı kişi mi? 
Bence yazının ana fikri bu soruya vereceğin cevapta gizli. 
Türk futbol tarihinde en çok hakem katliamına maruz kalmış bir kulübe sataşıyorsunuz. 
Hadi hedef saptamayı bilmiyorsunuz da. 
Hesap yapmayı da mı bilmiyorsunuz Allah aşkına!

"İNVİCTUS"

Beşiktaş haftalar sonra yenildi. 
Son haftalarda oynanan "İyi olmayan oyun" 
Kantara çıktı. 
Sayın Atilla Gökçe 
"Fethedilemez, yenilemez özelliği ağır gelmiştir Beşiktaş'a" diye bir yazı kaleme almış 
"İnvictus" yoktur diye devam etmiş. 

Tabii ki "Yenilmez" yoktur futbolda. 
Lakin 10-15 yılda bir denk getirdiğin mükemmele yakın kadroyu elde tutabilme gibi sorumluluğu vardır yöneticilerin. 
Ve bunu empoze etme görevi teknik heyetindir. 

Hiç kimse, kaç haftadır "Oynanmayan oyun" için bahane üretmesin. 
Her beraberliğe "Yenilmiyoruz" derken 
"Yenemiyoruzun" da altını çizmeliydik aslında. 
Futbolumuzdaki düşüşü görebilme 
Ve önlem alabilme yetisi olmalıdır yöneticilerde. 
Gerekirse hesap sormalıdırlar da. 
Tabii ki "invictus" yoktur. 

Ama mutlaka lay lay lom havayı görüp 
"Silkelenin 
Silkelenin, kendinize gelin" diyebilen adamlar olmalıdır kulüplerde. 

Şenol Güneş sezon başında neden "Canhıraş" bir basın açıklaması yapmıştır. 
Bence gidenlerin yerlerinin doldurulamadığını görmüştür. 
Ona isyan etmiştir. 
Keşke iki gün sonra tekrar bir basın açıklaması yapmasaydı ya! Neyse!

Giden bir Sosa'dır. 
Belki bir adamdır ama 
Takım içerisinde en az 2-3 adamın oyuna sirayet etme özelliğini de alıp götürmüştür. 

O yüzdendir Oğuzhan'daki düşüş. 
O yüzden Tolgay bal yapmayan arıya dönüşmüştür. 
Ve o yüzden takım dikine oynamayı unutmuştur. 
Giden bir Gomez’dir 
Belki bir adamdır ama 
Rakip defansı gemi halatı gibi bağlayıp 
İskelede tek başına nara atan bir adamı da kaybetmiştir Beşiktaş. 
Tek top vurma özelliği 
Pozisyon yokken gol atabilme becerisi 
Ön ve arka direk organizasyonları 
Ve kafa hakimiyeti. 

Evet "invictus" yoktur belki ama 
Bunları elde tutup, takviye yapabilseydik 
"Zafere Kaçış"a gişe rekorları kırdırabilirdik Atilla Ağabey!

Sosyal medya ve Beşiktaş ortamlarında oluşturulmaya çalışılan 
"Takım şampiyonluğa oynuyor 
Konuşup da ortalığı bulandırmayın" tekdüzeliği 
Beşiktaş’ta sorgulanamaz dönemi başlatmıştır. 

İstanbul’daki Benfica maçında 
0-3'ten 3-3 günlerce konuşulmuştur da 
İlk yarım saatte 0-3’lük tuhaflıktan hiç bahsedilmemiştir. 
Ve elbirliğiyle Kiev’deki sonuç çıkmıştır ortaya. 
Evet! Atilla Ağabey "invictus" yoktur tabii ki 

Bazen iş bilmeze çarparsın. 
Bazen de kaderin kilitlenir. 
Bazen şans olmaz yanında 
Ve bazen de bir Sabri Çelik çıkar sahaya 
"İnvictus, minviktus" bırakmaz ortada.

Akşam

Etiketler: Alen   BEŞİKTAŞ   www.duydukmu.com  

YorumlarHiç Yorum Yapılmamış.     'İLK YORUMU SEN YAP'

Adınız Soyadınız:

E-Postanız:

Yorumunuz:

6 + 10 = ?

 




En Son Haberler
AnketTümü
Yeni Sitemizi Beğendiniz mi?
 
haber yazılımı: buki