


Tutuklu sanıkların getirilmeyeceği duruşma, polis ablukası altında yapılacak. İlk duruşmanın mahkeme heyetinin aldığı kararla 27 Nisan’a kadar, gerekirse hafta sonları da dahil olmak üzere, her gün yapılacak oturumlarla sürmesi bekleniyor. Somalı maden işçileri tüm kamuoyuna, medya emekçilerine, sivil toplum örgütlerine “Bizi yalnız bırakmayın” çağrısında bulunuyor.
‘TEK YÜREK OLMALIYIZ’
Gazetemize konuşan maden işçisi Hidayet Merdim, “Biz adalet istiyoruz, gerçek bir adalet. Bizim arkadaşlarımızı bile bile öldürdüler. Bundan sonra bizim yaşadıklarımızı kimse yaşamasın, bu cinayetler bir daha olmasın istiyoruz. Eğer adalet istiyorsak bunun için hepimiz tek bir yürek olmalıyız, birlikte mücadele etmeliyiz. Bu dava yalnızca bizim davamız değil, tüm halkımızın davası” dedi.
Dava için bin polisin görevlendirilmesine tepki gösteren Merdim, “Biz katil değiliz, suçlu değiliz. Bir avuç kömür için 301 can alan onlar. Neden bize suçlu muamelesi yapılıyor? Bizler 18-20 gün haklarımız için sokakta yattık, kime zarar verdik? İnsanları tahrik ediyorlar. Biz tek bir kişinin burnu kanasın istemiyoruz” diye konuştu.
‘BUNU HAK ETMEDİK’
Merdim, tutuklu sekiz sanığın mahkemeye getirilmemesi, ifadelerinin Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi ile görüntülü olarak alınması yönündeki mahkeme kararına da tepki gösterdi: “Bu kararı duydum, adalete inancımı iyice yitirdim. Biz bunu hak etmiyoruz. Bu insanların hepimizin yüzüne bakarak, tüm kamuoyunun, medyanın, sivil toplumun önünde ifade vermeleri gerekirdi. Ölümüne neden oldukları insanların analarına, çocuklarına, eşlerine, bizlere çektirdikleri acıları gözleriyle görmeleri gerekirdi.
Bize de yazı göndermişler, birimizi Bergama’ya, birimizi Savaştepe’ye çağırıyorlar. Davadan bizi uzaklaştırmak istiyorlar.”
Birgün