Milli Maç Arasının Beşiktaş'a Bakan Kısmında Hüzün Hakimdi
Kendi ülkelerinin ulusal kavgalarında birçok sakat verdi topçularımız. Ghezzal, Aboubakar, Hasic... Kendi ülkemizin milli kampındaki korona kabusunu da Cenk üzerinden nitelersek, MHK'nin "Halil Umut Meler" mesajını da orta yere serersek, durum çok da iç açıcı değil. Lakin formayı üzerine giyip sahaya çıkan bir 11'imiz var ki gerisi fasa fiso.
Bu eksik kadraja sağ arkaya Necip'i koyup, esas sağ bek olan Rosier'i sağ açık yapmış Sergen Hoca.
Vardır bir bildiği. Orta Doğu'da toprak kapmak isteyen Batı ülkeleri gibi, iki takım da orta sahaya çökmek istiyordu. Ve bu alanda amansız bir mücadele gözlemledik. Kasımpaşa ilk toplara daha çabuk basıyor, Beşiktaş ise istediği oyunu karşı tarafa yıkamıyordu. İlk 15 böyle geçildikten sonra da gol yedik zaten. Dakika 20'yi gösteriyordu ve biz daha karşı kaleye gidememiştik.
Gole tepki olarak biraz hareketlendik, baskı kurmaya çalıştık ama dağınıktık ve Kasımpaşa bu boşlukta 2 net gol kaçırdı. 35'ten sonra Kasımpaşa'nın güçten düştüğünü biz çıplak gözle görebiliyorduk. Doğru hamlelerle kabustan uyanabiliriz inşallah. Kondisyon eksikliği, kademe anlayışı, hamle oyuncusunun olmayışı, pas yüzdesinin azlığı, hepsi Kasımpaşa maçına denk gelmişti. Her şeye rağmen maçı almamız işten bile değildi. Zira Kasımpaşa yeri geliyor iki top bile yapamıyor, koşacak nefes bile bulamıyor ve yapacağı tek şey arkaya yaslanmak oluyordu.
Bir de bu arada Ersin de penaltı kurtardı ha!
Beşiktaş'ı yeniden ortak etti maça... Olmadı... Gol yollarına giremedik. Hamle yapamadık. Kalenin önüne otobüs çektiler. 60 dakika ceza sahasının içinde oynadık. Bir topa vuramadık iyi mi! Bu sefer de böyle oldu ne yapalım! Avantaj bizde olmasına rağmen lig yeniden başlıyor.
Akşam
