Çözüktü Bezikti Gidikti!

Alen MARKARYAN yazdı...
Haberin yayılanma tarihi:03 Mart 2019, Pazar

Öyle bir haftanın içindeydik ki Beşiktaş-F.Bahçe maçının ikinci yarısında başlayan lodos “Hatay’da az kalsın fırtınaya dönüyor” diyorduk ki, Trabzon-Ümraniye maçında Karadeniz’in ortasında kaldık.

Ve bütün bu olanlardan sonra,

Federasyon Başkanı istifa etti.

Yağmur gibi yağan gündem değişikliklerinin,

Eteklerinde kalmıştık.

Yani gündem dağ gibiydi ve biz yetişemiyorduk.

???

Şenol Hoca’nın milli takımla anlaşmasını maçın girişine bırakmamın sebebi,

Maçı milli takım hocası olarak kulübede mi,

Yoksa Beşiktaş’ın başında bir teknik direktör olarak saha kenarında mı seyredecek olmasını merak etmemdendi.

Fenerbahçe maçında ilk 11’de olmayan

Quaresma ve Medel bu kez sahadaydı!

Gerisi bildiğiniz isimlerdi.

İlk pozisyon başlangıcında Burak ofsaytta kalınca kameralar Hikmet Karaman’ı gösterdiğinde,

2003’te Kocaeli’nin başındayken son dakikada yedikleri golde orta sahaya gelişi,

Ve eliyle alnını silerek, “Ter bu, alın teri” diye haykırması geldi gözümün önüne.

Ne alakaysa aklıma geldi işte!

Neyse.

10. dakika bittiğinde henüz atak yapamamıştık.

Niyesini bilemedim.

Geriye yaslanarak oynamak da nereden çıktıysa,

Onu da bilemedim.

Zira her 2-3 kişiyle çıkmaya çalıştığımızda,

Atak Kayseri yarı sahasında eriyip karşı hücuma dönüşüyordu.

Belli ki hocaları, “Orta sahada baskı yapın, alın topu” demişti.

Biz de bu duruma 30. dakika itibarıyla hala bir önlem almamıştık.

Hani şöyle kenarlara oynasak,

Ljajic adam eksiltme yeteneğini hatırlasa,

Quaresma’ya alan yaratılsa diye baya bekledik.

Sonra hafi f öne çıkmaya başlayınca kalite farkı da ortaya çıktı.

Çok ince baskı ve 2 kornerde gol bulduk.

“Hayat sigortası” diye tabir ettiğimiz Atiba, sahne almış,

Bir korner atışında olması gereken yerde bitivermişti: 0-1.

İkinci yarının başında yaşanılan bir pozisyon sonrası,

Güven kardeşimize söyleyeceğimiz ilk söz,

Gol attırmanın da gol atmak kadar önemli olduğu,

Ve egoistçe top oynamanın kendisine fayda getirmeyeceğini belirtmek olacaktır.

Bizi dinler, dinlemez kendi bileceği iş.

Sonra topun bir o kalede, bir bu sahada dolanıp durduğunu gördük.

İki takımın orta sahası yolgeçen hanını andırdığından,

Kale önleri alarm üstüne alarm veriyordu.

Bu furyada ilk piyango bize çarptı.

Öyle pis bir kafa topu aldı ki Karius,

En iyisi konuşmayayım: 1-1.

Fenerbahçe maçında ikinci yarıdaki düşüşün aynısı yaşanıyordu.

İkinci golü de bu düşüş sırasında yedik.

Mağluptuk,

Ve işler iyi gitmiyordu.

Son dakikalarda attığımız beraberlik golü de görüşlerimi değiştirmeyecekti.

Güven bozuk,

Dorukhan çözük,

Quaresma bezik,

Karius bitik,

Takım çökük,

Şenol Güneş gidikti.

Ve hava kurşun gibi ağırdı.

Akşam

YorumlarHiç Yorum Yapılmamış.     'İLK YORUMU SEN YAP'

Adınız Soyadınız:

E-Postanız:

Yorumunuz:

9 + 10 = ?

 




En Son Haberler
AnketTümü
Yeni Sitemizi Beğendiniz mi?
 
haber yazılımı: buki