İlk kez o akşam tanıştım Fikret Orman ile. Kulübü aldığındaki ekonomik durumun kötülüğünü, borçlar nedeniyle yaşanan zorlukları bizzat bizlerle paylaştığı için yakından biliyorum. En zor zamanda elini taşın altına soktu Orman. Bu kadar borç içindeyken, İnönü büyüklüğünde bir stat projesine soyunmak her babayiğidin harcı değildir. Dolmabahçe'de yükselen inşaat tamamlandığında yeni stat Beşiktaş'ın en büyük silahlarından biri olacak. Hem sportif anlamda hem de ekonomik anlamda. Orman ve yönetimin başarısını, bin bir zahmetle yürüttükleri bu projeyi tamamlamaktaki gayretlerini takdir etmek gerekir.
Ancak Fikret Orman önceki gün Lig TV canlı yayınında öyle sözler söyledi ki, olaya sadece sportif açıdan bakmak, bu çerçevede değerlendirmek eksik kalacaktır. Çünkü Fikret Orman'ın söyledikleri sadece Beşiktaş taraftarını değil borsa yatırımcısını da ilgilendiriyor. Hem de fazlasıyla...
Önce Fikret Orman'ın sözlerini aktaralım:
"Herkesin gıpta ile bakacağı bir stat inşa ediyoruz. İstanbul'da da simge olacak.
İnsanlar daire alsalar temelden giriyorlar. 'Ne zaman bitireceksin' denilince 10 sene cevabını alsalar o daire satılamaz. Bizim de beyaz yalanlarımız olmuş olabilir ama bizim elimizdeki imkanlar bunlar. Taraftarıma biraz beyaz yalan söyledim. Birçok futbolcunun alacağı vardı çoğunu ödedim ve ödemeye devam ediyorum. Müthiş işler yaptık ama stattan ben de sıkıldım, artık bitmeli." Böyle diyor Orman. Ancak bir konuyu atlıyor. Kulübün başındaki Orman sadece taraftarına beyaz yalan söylemekle kalmıyor. Aynı zamanda borsa yatırımcısını da yanıltıyor. Stat kulübün en önemli gelir kalemlerinden biri olacak. Peki ya, başkanın 'sezon başında açılacak' beyaz yalanıyla bu kulübün hisselerini alan, kombine satıştan elde edilecek gelire kanan Beşiktaş yatırımcısının hakkı ne olacak?
EVET BİR SIKINTI VAR
Düşünsenize, alacağı bir futbolcuyla pazarlığa başlamadan bile Kamu Aydınlatma Platformu'na açıklama yapmak zorunda olan bir kulübün yöneticisi, açık seçik stadın bitiş tarihi ile ilgili yalan söylediğini açıklıyor. Geçen yıl eylül ayında yine buluştuğumuzda da bizzat bizlere "Ama bu yıl şampiyonluk kupasını yeni stadımızda kaldırmayı istiyoruz" demişti. Yani başkanın "sezon başı, sonu, başı" söylemi bir süredir devam ediyor. Peki ama acaba stat, başkanın Lig TV'de verdiği yeni tarihe, yani sezon açılışından bir ay sonrasına yetişecek mi? Burada da bir çelişkiler yumağı var. En büyük çelişki stat inşaatının yasal otoritelere verilen standartlara uymaması. Bildiğiniz gibi inşaatın bu nedenle mühürlendiğini ilk duyuran Hürriyet olmuştu. Bakın Fikret Orman bunun nedenini hangi sözlerle itiraf ediyor: "Evet, bir sıkıntı var, yok diyemem. Sıkıntı eski açık tribün kısmında. Kadir Ağabey (İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş) ile konuşmamız lazım. Ona da yanlış bilgi aktarılıyor. Suyun akması için eğim olmalı. Bu nedenle 40 santimlik fazla yükseklik var. Ama bu kadar büyük yapıda bunun gözle görülmesi mümkün değil. Pazartesi herhalde görüşürüz."
KADİR AĞABEY'E KALDI
Türkiye balkon çıkmalarını, kaçak asma katları çok gördü ama dev bir stadın kaçak hale gelmesiyle ilk kez karşılaştı. Üstelik başkanın beyanına göre sadece 40 santimlik fark nedeniyle! Daha ortada çatı yok ama 40 santimlik fark da her nasılsa
şimdiden oluşmuş durumda.
Bu tür dev yapılarda bırakın 40 santimi, milimetrik ölçüler hesaba koyulur. Bu hem belediye vs. tarafından getirilen standardlar açısından önemlidir hem de orada maç
izleyecek binlerce kişinin güvenliği açısından. Uzun lafın kısası, Fikret Orman'ın bu itirafları sonrasında ortaya çıkan durum şudur. Beşiktaş'ın, stadın, taraftarın ve borsadaki Beşiktaş hissadarının kaderi artık 'Kadir Ağabey'in elindedir.
SPK ne diyor?
"Seri:VIII, No:54 sayılı Tebliğin "İçsel bilgilerin açıklanması" başlıklı 14'üncü maddesi uyarınca, ortaklıklar tarafından içsel bilgiler ve bu bilgilere ilişkin daha önce açıklanan hususlardaki değişiklikler ortaya çıktığında veya öğrenildiğinde de özel durum açıklaması yapılması zorunludur. Ortaklıkların bilgisi dışında, içsel bilgilerin, ortaklıkların toplam oy haklarında veya sermayesinde önemli miktarda paya sahip hissedarları tarafından öğrenilmesi durumunda, söz konusu gerçek veya tüzel kişiler tarafından da özel durum açıklaması yapılması zorunludur. Ayrıca, içsel bilgilerin bir ortaklık veya onun namına ya da hesabına hareket eden bir kişi tarafından, işi veya görevinin olağan ifası sırasında, üçüncü kişilere açıklanması halinde, bu bilgiler ortaklık tarafından kamuya açıklanır."
Sefer Levent / Hürriyet
