"SİZE KÖTÜ HABERİM VAR"
''Vallahi size kötü haberim var . Birkaç ay önce kulüplere denetim başladı Spor Bakanlığımız tarafından.Hem UEFA, FIFA kriterleri hem de bu mali konularda, bu paraları ödeyeceksiniz arkadaşlar. Onun için size tavsiyem, şimdi gene transfer ayı geliyor.
Şirin gözükmek için, sempatik gözükmek için kulüpleri daha fazla uçuruma itmeyin. Önümde bir veri var.
2023 Ağustosu'nda 4 büyük kulüp dediğimiz Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzon'un 30 milyar TL borcu varmış. Yani geçen 1,5 sene önce. Peki bu senenin ağustosunda, yani 4-5 ay önceki borcu da 45 milyar TL arkadaşlar. Yani 30 milyar, bir senede olmuş 45 milyar.
Eskiden mazeretleri şuydu: "Döviz çok arttı. O para farkı oradan geliyor." Maalesef artmadı bu sene. Maalesef demeyeyim, iyi ki artmadı. Yani geçen seneyle bu sene arasında döviz herhalde yüzde 10-15 arttıysa yüzde 50 siz borçlarınızı artırmışsınız. Bu paraları ödeyeceksiniz arkadaşlar.
Söylüyorum size buradan. İkincisi, hep dedik ki: "Bu sporu sporun dışındakiler yönetiliyor." Bu yasada şöyle bir yasa, bir kanun maddesi var. Bu sene de 60'ın üzerinde federasyonumuz var. Seçimler yapıldı. Her federasyonda o branşta milli olmuş iki tane sporcu koyduk. Yani şu anda hangi federasyon yönetim kuruluna giderseniz bildiğim kadarıyla 11 kişilik yönetim kurulu üyeliği, en az iki tane milli sporcu var. Bu da Türk sporunun geleceği için önemli bir adım.
Üçüncüsü, gayrimeşru insanların spora karıştığı, buradan rant sağladığı ve buradan kendilerine konum sağladıklarını şikayet ediyorduk. Bununla ilgili de bir madde koyduk. Suç işlemiş ve ceza almış, en az bir sene almış kişilerin ömür boyu hiçbir spor branşında yöneticilik yapamayacaklar.
ŞİRKETLEŞME TARTIŞMASI
Dördüncü bir şey var. Bunu anlatmak istiyorum, biraz sizinle paylaşmak istiyorum. Kulüplerin şirketleşmesi ve sahipli olması konusunda da, bir yol açtık o yasada. Şu anda şöyle bir yanlış algı var.
Diyorlar ki: "Kulüpler halkın kulüpleridir. Bunlar satılamaz." Arkadaşlar, bu kulüpler bir yere satılmıyor.Bu kulüpler şirketleşiyor. Şirketin sahipleri oluyor ve normal devam ediyor. Şu anda da Süper Lig'de dokuz tane kulübümüz var, şirketleşmiş ve sahipli.
Hiçbir yere götüremiyorsunuz zaten. İsmini değiştiremiyorsunuz, başka bir şehre götüremiyorsunuz. Örnek olarak atıyorum, aklıma gelen Göztepe, işte Başakşehir, Karagümrük, Kasımpaşa. Bunlar sahipli kulüpler ve şu anda Süper Lig'de borç tablosuna baktım, borcu olmayan kulüpler şirket, şirket kulüpleri. Diğerlerinin hepsinin uçurum borçları var.
"ABRAMOVİÇ TARZINDA BİR ADAM GELSE..."
Bu şirketleşmeyi şöyle yanlış anlıyorlar. Örnek veriyorum. Üç büyüklerden örnek vereyim. Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe. "Bunlar halkın takımı, bunlar satılamaz." Arkadaşlar, bir yere satılmıyor. Kulüp orada duruyor. Şirketleşiyor ve bu şirketin sahipleri oluyor. Ona göre daha uygun bir şekilde, daha profesyonel yönetiyorlar.
Bunun örnekleri İngiltere'de, İtalya'da, Fransa'da her yerde var. Şimdi atıyorum yani, belki biraz, abes olacak ama bugün Abramoviç popüler diye söylüyorum. Abramoviç tarzında bir adamın gelip bu kulüplerde başkan olmasını kim istemez?
Veya Türkiye'de o düzeyde zengin olan insanların. O zaman parayı ona göre harcayacak. Ona göre transfer yaparken kılı kırk yaracak.
Görmüyor musunuz bu transfer rezilliklerini arkadaşlar? 10 milyon eurolar, 20 milyon eurolar, 30 milyon eurolar, bunu nasıl ödeyeceksiniz? Sonra geliyorlar, devlete dayanıyorlar. E devlete dayandıklarında da halkın cebinden çıkıyor verdiğimiz bazı tavizler. O yüzden bu şirketleşme konusunda kulüplere, biraz daha ders çalışmalarını ve kamuoyuna doğru anlatmalarını rica ediyorum.''