İlk devre boyunca ‘top yoğunluğu’ Beşiktaş’ta, ‘kısmi oyun üstünlüğü’ Konya’daydı. Lakin sahada olup bitenler, günümüzün Avrupa merkezli izlenir futboluna yaklaşmanın çok uzağındaydı...
Ev sahibi Konya, tüm takımı bir arada tutma derslerine iyi çalışmış bir ekip. Gücünü de buradan alıyor. Lakin makbul olan, bu bir arada olma halinin rakip alanda olması değil mi? Beşiktaş’a gelince...
Onlar Devreyi Kazasız Atlatma Derdindeydi
Bu nedenle ele geçirdikleri topu çoğu zaman eveleyip geveleme pahasına rakibe vermediler. İkinci devre de değişen bir şey olmadı. İki takım da ilk devre deneyip sonuç alamadıkları hücum girişimi adı verile tarzı inatla sürdürdüler. Maçın berabere bitmemesi için gereken tek şey ‘bir tuhaflık’tı. Onu da Bajic yaptı. Ve Beşiktaş girdiği haniyse tek pozisyonu -Burak plasesinin ardından Konya savunmasından dönen N’Koudou şutu- değerlendiremeyip Bajic hatasıyla kazanmayı becerdi.
Gecenin Sorusu
Avrupa’nın sahadaki on birler açısından en yaşlı liginde Konya 28.5, Beşiktaş 30.5 yaş ortalamasıyla oynuyor. Sahi, bizim milli takım kime, neyi gösteriyor acaba ?...
Maçın Starı
Öncelikle bu ‘futbolumsu’ etkinlik için stadyuma giden binlerce insan. Sonra ben ve benim gibi son düdük çalana kadar televizyon karşısında çakılı kalanlar. Sahada koşanlar adına da golü atan Burak Yılmaz’ı ekleyelim.
Maçın Olayı
Burak’ın golü... Topu sürerek çıkan Konya santrforu Bajic. Çıkamayıp geri pas atıyor, attığı yerde Ljajic olması gerekirken Caner var. Pası veriyor golü attırıyor. İşte gerçek kaos futbolu diye buna denebilir!
Kısa Mesaj
Beşiktaş, oyunu güçlü olmasa bile kazanarak devam ediyor. Bu maçta da rakibe özellikle golü attıktan sonra pozisyon vermemiş olması önemli bir not...
Fanatik