Mevzu teşhis edilmek üzere önümüze geldiğinde, çocukluğuna gidelim dedik biz de mevzunun.
Çok değil ha. Bir hafta öncesi yeterliydi bize. Yoksa harbi harbi çocukluğuna inersek, eskilere gidip;
Büyüyemeyiz!!!
Ne olmuştu bir hafta evvelinde. Galatasaray camiası, Fenerbahçe maçında haklarının yendiğini iddia ediyorlardı. Güzel. Ve akabindeki hafta içinde ellerinde isyan bayrağıyla girmedik mecra bırakmadılar. Şunu özellikle belirtmeliyim ki; hakkını aramakla haksızlığa karşı çıkmak arasında, okyanuslar, dağlar var. Galatasaray hakkını arayan lakin kendi etrafında dönen haksızlıklara sessiz kalan bir görüntü çiziyordu. Haliyle cızırdayan, devamlı karıncalanma yapan bozuk ve flu bir ekran görüntüsü çıkıyordu ortaya. İyi… Sana haksızlık yapıldığında ormanların gümbürtüsünü oyna, başkalarından alıp sana kattıklarında, kuzuların sessizliğine geç. Ohhh ne ala memleket! Şimdi biz maç hakeminin gözüönünde ve daha 19. dakikada cereyan eden ve mutlak en az 6 ay sahalardan men cezası olacak şekilde bir rapor beklediğimiz lakin ‘Lütfen’i vurgulayarak söylüyorum, “Sarı kartçık”la sonuçlanan, Emre Akbaba’nın Kayserili oyuncunun suratının ortasına fantastik bir karate denemesi olayını nasıl yorumlamamız gerekiyor ve teşhis ne olmalı. Ne mevzunun çocukluğu, ne isyan. Ne hak, ne hukuk. Kayserispor Başkanı’nın maç sonu röportajındaki yorumuyla, ‘yorumsuz’ noktalayalım yazımızı. “Ben isterdim ki; maç sonunda hakemi de yanlarına alıp, taraftarlarını selamlasalardı.”
270 Islak İmza
Tüzüğümüz, Beşiktaş’a başkan adayı olabilmek için ‘250 kongre üyesinin ıslak imzasını divan kuruluna vermek yeterlidir’ diyor.
Buna istinaden başkan adayı Hürser Tekin Oktay 270 ıslak imzayı divan kuruluna takdim ediyor. Divan kurulu içlerinde gerçek imzalar olmayabilir gerekçesiyle 270 kongre üyesinin imzasını ve başvuruyu kabul etmiyor. ‘Noter tasdikli olsun’ diyor. ‘Ya da gelip divan kurulunun huzurunda atsınlar imzayı’ diyor. Halbuki o 270 isim içinden rastgele 20’sini arasalar, “Bu imzalar sizin mi?” deseler, iş kendiliğinden çözülecek. Yok! İlla ki uğraştırılacak. Hayatımız garip prosedürler, ve bitmeyen yokuş çıkmalarla tükenmekte. Lütfen biraz özveri.
Adalet ve Eşitlik
Ajax, Şampiyonlar Ligi’nde Real Madrid ve Juventus’u ipe dizdikten sonra Hollanda ülke olarak teyakkuza geçti. Ve bir karar aldı. Ajax’ın yarı fi nalde Tottenham’la eşleşmesinden sonra maça yorgun çıkmaması için liglerinde o hafta oynanacak bütün maçları erteledi. Dikkatinizi çekerim, bütün maçları ha!!! Niye bütün maçlar, Ajax’ın haklarını gözetirken, diğer takımlara haksızlık yapılmasın diye. Dedikodu olmasın diye. Pekala bizde ne olmuştu geçen sene, Beşiktaş Şampiyonlar Ligi’nde doludizgin giderken, oynatacak lig maçı bulamadılar. Araya 1.5 ay sonraki kupa maçlarını sıkıştırdılar iyi mi! Cuma günü 01.00’de maç yapıp, Pazar günü Galatasaray maçına çıkışımızı konuşmuyorum bile.
Pöh! Sorsan ‘Ülke futbolunu düşünüyoruz’ derler.
Standar VAR
Geçtiğimiz cumartesi Galatasaray-Kayserispor maçında Emre Akbaba’nın, Kayserili oyuncunun suratında final yapan uçan tekmesini görünce, yıllar evvel, Beşiktaş-Gaziantep maçında ve ceza sahasında, o zamanlar bizde oynayan Ayhan Akman’a, Antepli oyuncu tarafından yapılan ‘Ayakla boyun nasıl kırılır’ hareketinin sergilendiği pozisyon geldi aklıma. O zamanki maçın hakemi, aynı Galatasaray maçının hakemi gibi, olaya kayıtsız kalmıştı!!! Pöh… Bir de ligimizde standart yok diyorsunuz!!!
Akşam