Biliç’in “Beraberliğin bize yeteceğini biliyoruz
Ama biz yine de Beşiktaş gibi oynarız” kelamını
Dün sabah gazetelerde okudum.
Ne bileyim sanki Biliç
Beşiktaş taraftarının damarına gidecek yolu bulmak için
Özel ders alıyor.
Ve çok başarılı.
Takımın genç ve ısırgan olması
Çok koşması ve istemesi
İstikbal vaat ediyor olmasına çok güveniyor.
Bu hamasi kelam biraz da ondan aslında.
Ne yalan söyleyeyim
Sizi bilmem ama benim hoşuma gidiyor.
…………….
Bir üst tura çıkmak için en kestirme yok
Bu maçtı aslında.
Sancısız, ağrısız.
Dön virajı
Önünde koskoca otoban
Bas gaza gitsin
Oyuna bu bilinçle başladı Beşiktaş
Sahaya sağlam basması maçı istemesindendi ama
Sağlam basamıyor gözükmesi
Sahanın aşırı kaygan olmasındandı.
Sonra bu spikerlere bir türlü öğretemedik.
Bu adamın ismi
“Demba” diye
Adam her gol attığında
Dem “Baba” demeyin diye, diye dilimizde tüy bitti.
Adam yine gol attı
Spiker yine Dem “Baba” dedi iyi mi!
Ama Demba’nın attığı gol
Tam “Baba” işiydi.
O ayrı…
Yağmurun hep Beşiktaş maçlarını seçmesi
Bizim kaderimiz midir
Yoksa bize bereketin bir işareti midir bilmem ama
Biliç’in “Beşiktaş gibi oynayacağız” demesi yağmurla daha bir güzel oluyor.
Demba’nın, Töre’ye kazanılan penaltıyı attırması ne kadar güzelse
Atiba’nın gördüğü kırmızı kart
O kadar sorumsuzluktu.
2-0 öne geçilen bir maçın karın ağrısına dönüşmesini başka türlü anlatamam çünkü.
Atiba’nın “susmamasına” gördüğü o kart
Bilsin ki coşku dolu gecemizi sus pus etti.
