Tahliye kararının hemen yerine getirilmesi gerektiğini belirten baro başkanlarının açıklamaları şöyle:
Av. Ahmet Atam/Kütahya Barosu Başkanı: Yasa açıktır. Asliye Ceza Mahkemelerine yapılan ve 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nin kabul ettiği reddi hâkim başvurusu CMK'nın bir emridir. CMK 27/2.Md. göre Sulh Ceza hâkiminin reddi kararına Asliye Ceza Mahkemesinin bakacağı düzenlenmiştir. Önce 29. Asliye Ceza Mahkemesi Sulh Ceza Hâkimliklerinin reddi talebini kabul ediyor ve tahliye taleplerini incelemek için, 32. Asliye Ceza Mahkemesini görevlendiriyor. 32. Asliye Ceza Mahkemesi de tahliye kararı veriyor. CMK 27 ve devamı maddeleri uyarınca işlem yapılmış oluyor. CMK 30. maddeye göre red talebinin reddi kararlarına itiraz edilebilinirken, ret talebinin kabulü kararlarına itiraz edilemiyor ve kesin nitelikteler.
Av. A. Melik Derindere/Amasya Barosu Başkanı: Yargı kararlarına uyulmaması suçtur. Türk yargı sistemi görülmemiş bir kaotik dönemden geçmektedir. Bunun nedeni keyfilik ve yargıya siyasetin bulaşmış olmasıdır. Türk yargıçları ne yazık ki bölünmüşlük yaşamakta bu da kaotik ortamı artırmaktadır. Tüm hâkim ve savcılarımızı evrensel hukuk kurallarına ve Anayasamız ile teminat altına alınmış kuralları uygulamaya davet ediyorum.
Av. Alper Tunga Bacanlı/Antalya Barosu Başkanı: Son yapılan yasa değişikliği ile Sulh Ceza Mahkemeleri kaldırılmış, Sulh Ceza Hâkimlikleri kurulmuştu. Sulh ceza hâkimliklerinin kararlarına yapılan itirazlara da Sulh Ceza Hâkimlikleri bakmakta. Fakat reddi hâkim ile ilgili değişiklik yapılmadığı için, CMK'nın yürürlükte olan ilgili maddelerine göre, reddi hâkim itirazının Asliye Ceza Mahkemeleri'ne yapılması gerekmektedir. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen reddi hâkim kararı kesindir ve itirazı yoktur. Dolayısıyla Asliye Ceza Mahkemesi tarafsız olmadığını kabul etmediği bir mahkemeye dosyayı geri göndermesi beklenemez. Bu yönüyle verilmiş bir karar vardır. Ve bu karar uygulanmalıdır.
Av. Gökhan Bozkurt/Aydın Barosu Başkanı: Eğer bir mahkeme tahliye kararı vermişse, o kararın derhal yerine getirilmesi gerekir. Karar hukuksuz ise buna bakacak merciler değerlendirmesini yapar. Bu kararı veren hâkimle ilgili gereği yapılır. Fakat tahliye kararının hemen yerine getirilmesi gereklidir. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir karar, Sulh Ceza Hâkimi tarafından -bakın hâkimi diyorum, mahkeme bile değil- yok hükmünde sayılamaz.
Av. Orhan Öngöz/Trabzon Barosu Başkanı: Bir mahkeme bir karar vermiş, bu kararı elbette ki devletin oradaki memuru yerine getirecektir, yazacaktır. Yani hâkim kalkıp kendi kararını yazmak zorunda olabilir mi? Ya da bir müfettiş, her kim olursa olsun 'bu kararı yazmayın', 'bunu bekletin', 'bunu geciktirin' diyebilir mi, böyle şey olur mu? O zaman mahkeme kararlarını uygulamayacaksak mahkemeleri komple kapatalım, bakanlığın kapısına mühür vuralım, bu işi çözmüş oluruz. Olur mu öyle şey?
Av. Zafer Kazan/Sakarya Barosu Başkanı: Biz 'yargı yok' diyoruz, bunlar 'yetkili-yetkisiz mahkeme' diyor. Eğer kanun ne diyorsanız söyliyeyim; CMK 27/2-4. Net... Şimdi dağılabilirsiniz.
Av. Ferit Atalay/Bolu Barosu Başkanı: Pazar keyfimi kimsenin bozmasını istemem, ya öyle mi? Mahkeme kararlarının uygulanmaması artık şaşırtmıyor. Mahkemelerin üstünde her şeyi bilen gözetleyen koskoca bir göz, büyük birader var.
Av. Mengücek Gazi Çıtırık/Adana Barosu Başkanı: Hâkimlik teminatına ve yargı kararlarına herkesin saygılı olması yasal ve anayasal bir zorunluluktur. Anayasanın 138. Maddesinde tanımlanan ilkelere herkesin uyması gerekir. Yargı an itibariyle çok feci bir baskı ve tehdit altındadır. Temel yasalarda torba yasalar içerisine sıkıştırılmış bir kaç maddelik değişikliklerin hukuk sistemine verdiği zararlar yaşanan bu olaylarla bir kez daha açığa çıkmıştır. Tabii yargıçlık ilkesi ile uyuşmayan ve ceza yargılama sistemimizle uyumlu olmayan Özel Yetkili Sulh Ceza Hâkimlikleri derhal kapatılmalıdır.
meydangazetesi.com.tr