Çıkacak sonuçla beraber en önemli ana başlık ilk 11’deki birçok oyuncumuzun sarı kart sınırında olmalarıydı.
Boyd’tan tutun da Atiba’ya kadar.Hafazanallah! Malum millet yer arıyor kart göstereyim diye. Aman dikkat!!!
Son 3 maçtır karnesinde coşku ve yüksek tempo yazan Beşiktaş,
Meğerse, bu maça gizli santrfor olarak Atiba’yı hazırlamış. Adam ilk 3 dakika içinde ceza sahası içinde yapmadık mevzu bırakmadı. Nihayetinde penaltıya maruz kaldı. Ve Burak topun başına geçtiğinde tabela 1-0’ı gösteriyordu.
Bu kadar şip-şak yani.
Golden sonra Beşiktaş’ın rakip yarı sahadaki arzulu futolu devam etti. Bu bölümde Burak’ın ve Boyd’un hırslı oyuncuları öne çıkıyordu.
İki de temiz gol kaçtı.
Rakibe oyun kurdurmadığımızda keyifli oluyor ama ana şartel kırılıp da bizim sahaya gelindiğinde yüreğimiz ağzımıza gelmiyor değil hani. Bu minvalde bir tane yüzde yüzleri var. Hele 35’ten sonra Başkent ekibinin iyice öne çıkmasıyla biraz bocaladık gibi.
Özellikle ani ataklarda.
İkinci yarıda rakip alanda çoğalan
Beşiktaş yoktu.
Sıkıntı alışmadıkları bir hızla gelişen karşılıklı ataklarda ne yaptığını bilen adamın az olmasıydı.
Nkoudou’nun hızı vardı ama bitirici olması gereken yerlerde hızına denk düşmüyordu mesela!
Ve maçtaki denge ivmesi tam ortada durur hale gelmişti.
Sergen hoca da bunu görmüştü ki
Ljajic ve Diaby hamlelerini kullandı.
İvme Ljajic’in istekli oyunu ve muhteşem güzel golüyle bize dönük fi nal yaptı ama attığı güzel gol kadar taraftara yaptığı hareket de bir o kadar çirkindi.
Sanki bana bir senedir top oynuyor
da!!! İlle de neşemizi bozacak bir şey olacak arkadaş.
Bu futbolcular bu cesareti nereden buluyor, anlamak zor.
Neyse Galatasaray maçı öncesinde moral bozmayalım da önümüze bakalım.
Akşam
