Büyük bir gücün ülkeyi ortaçağ karanlığına doğru çektiğini belirten İlgezdi, sözlerine şöyle devam etti: “Bu yolun sonu, önce biz kadınlar, sonra tüm toplum için büyük bir karanlık.” İlgezdi ayrıca toplumdaki erkek-egemen anlayışına da tepki gösterdi.
MAKBUL OLAN VEYA OLMAYAN KADINLAR…
Kadın Partisi Kurucu MYK üyesi Fatma Aytaç ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın feministlerle ilgili “Senin bizim dinimiz ve medeniyetimizle ilgin yok ki” söylemine değindi. Bir ülkedeki şiddet artışının siyasi söylemlerde doğrudan bağlantılı olduğunu söyleyen Aytaç, “Kadınları ayrıştırmak, dinsiz feministler diye yaftalamak kadını ayrıştıran bir söylemdir. Onlara göre toplumda makbul kadın ve makbul olmayan kadınlar var. Gözlerinde biz feministler makbul olmayan kadınlarız” dedi. Erkek şiddetine her kadının maruz kalabileceğini belirten Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü de Aytaç’a ek olarak, “Cinayetlerin birinci dereceden sorumlusu siyasi iktidardır. Bu toplumun erkeklerine, devletin tüm kurumlarına göre annenin diz kapağından tahrik olunması normal. Şimdi Özgecan’ın arkasından döktükleri gözyaşlarına inanmamızı bekliyorlar” diye konuştu.
ANTROPOZLU ERKEK DEVLETİNDEN KURTULALIM
Toplantıda söz alan KADER eski başkanı Çiğdem Aydın da kadına yönelik şiddetin son dönemlerdeki artışına ve Özgecan Aslan cinayetine toplumun verdiği tepkiye dikkat çekerek, “AKP Hükümeti anoza girdi ve ben bu andrapozlu koca ve erkek devletinden kurtulup kadına eşitlikçi bakış açısıyla yaklaşan partileri desteklemeliyiz” dedi.
Kadınlardan Erdoğan’a tepki
Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda düzenlenen İkinci Muhtarlar Toplantısı’nda konuşan Tayyip Erdoğan’ın hedefinde feministler de vardı. Erdoğan, muhtarlara yaptığı konuşmada “Ben kalkıp; kadının, Allah’ın erkeklere bir emaneti olduğunu söylüyorum. Bu feministler filan var ya… ‘Ne demek’ diyor ‘Kadın emanetmiş, bu hakarettir’ diyor. Ya senin bizim dinimizle, medeniyetimizle ilgin yok ki. Biz sevgililer sevgilisinin hitabına bakıyoruz. ‘Allah’ın bir emanetidir. O emanete sahip çıkın’ diyor. Ve onu incitmeyin diyor. Aslında bunların her işi böyle. Buradan Özgecan’ımızın annesine babasına şahsım milletim adına şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu. Özgecan Aslan cinayetinin toplumda yarattığı etki daha çok tazeyken, kadınları hedef göstermenin son derece tehlikeli bir tutum olduğunu düşünen kadınlar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sözlerine tepki gösterdiler.
‘Bu nakış açısı şiddeti tetikliyor’
İHD MYK Üyesi Av. Eren Keskin:
“Kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin hepsi politiktir. Sistemin kendisi erkek egemen, militer ve feodal değer yargılarıyla donatılmış durumda.Türkiye’de çocuklar bu değer yargılarıyla büyüyor. Ancak son dönemde Erdoğan’ın söylemleri erkek egemen kültürü arttırıcı nitelikte. Bugün Özgecan olayıyla birlikte tartıştığımız şiddet sadece bir kadının tecavüze maruz kalması değil, “kadın erkeğe emanettir” anlayışının sonucu. Kadınlar kimseye emanet değildir. Bu bakış açısı kadına yönelik şiddeti tetikleyen bir bakış açısı.”
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav:
“Erdoğan artık sussun. Yaşanan kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddetin sebebi bu türden siyasi açıklamalar. Kadınları hedef haline getiren söylemler yüzünden Özgecan’ı kaybettik.”
Birleşmiş Milletler- Kadın birimi, küresel sivil toplum danışma grubu üyesi Selma Acuner:
Böyle bir dönemde kadınları hedef göstermek son derece tehlikeli bir tutum. Erdoğan, eleştirdiği feministlere de kulak vermeli. Onları dikkate almak söylemleri açısından da Erdoğan için çok faydalı olacaktır.
Sosyal Dönüşüm Vakfı Girişim Sözcüsü Gamze Akkuş İlgezdi:
Önceki gece TBMM’de Sebahat Tuncel’in AKP’liler tarafından saldırıya uğraması şiddetin hayatımızın her alanında olduğunu gözler önüne seriyor. Özgecan için sahte gözyaşı döken bu yapının mecliste Sebahat Tuncel’i darp etmesi, söylemlerinde gerçekçi olmadıklarını bir kez daha bizlere hatırlattı.
Taraf