KULÜPLER DE VARLIK FONUNA KALABİLİR

BJK Kongre üyesi, gazeteci-yazar Nurullah ÖZTÜRK yazdı...
Haberin yayılanma tarihi:06 Mayıs 2017, Cumartesi

Türkiye’nin en önemli kurumları olağanüstü KHK’ları ile varlık fonuna devredildi. Hatta Çaykur Katar’lı bir fona 650 milyon tl karşılığında re-leasıng edildi. Yani 650 milyon borcu ödersen mal senin, eğer ödeyemezsen zaten satış alım hakkını devrettiğin için, yapacak bir şey yok.

Türkiye’nin ciddi bir nakit ihtiyacı var. Öyle ki bir yıl içerisinde 220 milyar dolar borcu çevirmek zorunda. Tam da bu noktada para eden ne varsa varlık fonu eliyle satışa çıkartılıyor. Bu aslında ekonomik olarak makro ve mikro düzeyde tablonun bozuk olduğunu göstermektedir.

Makro ölçekte Ülkenin ekonomik ahvalinin acil düzeltilmesi gerekliyken kurumlarının durumunun da iç açıcı olmadığı biliniyor.

Konumuz spor olduğuna göre, 3 büyük olarak adlandırılan Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın spk’ya bildirdikleri bir dönem geriden gelen bilançoları durumun dehşetini ortaya koymaya yetiyor.

Galatasaray borçluluk konusunda burun farkıyla lider. Galatasaray’ın total borcu 1.836 milyar konsolide borç alacak farkı 1.milyar 190 milyon olarak belirtilmiş.

Halbuki Galatasaray’ın 2015 yılında açıklanan borcu 963 milyon tl idi.

FB ‘ derneği için açıkladığı borç 403 milyon tl.

Beşiktaş ise son dönem dahil edilmeden toplam borcunu 1. Milyar 760 milyon olarak açıkladı.

Tabii olarak bu bilançoların her türlü makyajlandığını söylememe gerek yok sanırım.

Her üç kulübün ortalama yıllık gelirlerinin iyimser rakamla 150 – 200 milyar civarı olduğunu varsaydığımızda ,eğer borcu açıkladığı rakamlardan ibaretse ,sadece Fenerbahçe’nin borcu çevirme kapasitesine sahip olduğu ,diğer iki kulübümüzün ise

her türlü ekonomik mucizeyi gösterseler dahi borçlarının çevrilebilir olmadığı görülüyor.

Devletin vergi borçlarını ve devlete olan yükümlülüklerini neredeyse sıfırlamalarına rağmen ortaya çıkan tablo bu…

SON SÖZ NİYETİNE

Galatasaray son dönemde seri şampiyonluklar yaşadı, dolayısıyla kasasına diğer kulüplerden farklı olarak extra milyon dolarları koydu. Fakat borç azalacağına geometrik olarak arttı.

Beşiktaş aynı şekilde tüm gelir kalemlerinde ciddi artışlar kaydetti. Buna rağmen borç bir lira azalmadığı gibi insafsızca arttı da arttı.

Fenerbahçe şike organizasyonlarının cezasını hukuki yaptırım olarak yaşamadıysa da ekonomik olarak yaşadı, UEFA’nın yaptırımlar daha kontrollü olmasını zorunlu kıldı.

Peki, GS ve BJK extra şampiyonluk gelirlerine rağmen borçlarını azaltmak yerine niçin artırdı.

Çünkü şampiyonluk nedeniyle kimsenin kendilerine tek kelam edemeyeceğini edenlerin de hain ilan edileceği özgüveni ile kendi şirketlerinde yapmadıkları savurganlığın her türlüsünü yönettikleri kulüplerde pervasızca yaptı.

Bu tablo er ya da geç gerçekle yüzleşmemizi kaçınılmaz kılacaktır.

Sonuç olarak sadece ülkenin kurumları değil, en önemli kulüpleri de varlık fonuna devredilebilir, müşteri bulursa da satılmak zorunda kalınabilir.

Nitekim GS’ın Ü.Aysal döneminden bu yana müşteri aradığını, hatta Dünyanın değişik ülkelerindeki yatırım fonlarına dosya bıraktıklarını biliyoruz.

Bu borç yüküyle artık günü kurtarmak bile mümkün gözükmezken ülkemize tek ilgi gösteren ülke konumunda olan Kantarlılar bir süre sonra kulüplerin sahibi ya da büyük ortağı konumuna gelebilir.

Bu noktada satışta ikna yeteneği iyi olan öne geçecektir.

NOT : Bir kurumu yönetenlerin o kurumu en iyi şekilde temsil etmesinin yanı sıra ,kurumun haklarını da en iyi şekilde korumaları beklenir.

Beşiktaş Fenerbahçe ile oynayacağı şampiyonluk yolundaki en önemli maçında şaibesiz ve adil bir hakem ataması beklerken, yönettiği her Beşiktaş maçı skandallarla anılan Fırat Aydınus ismi ile sarsıldı.

Bu atama akıllarda soru işaretleri ile birlikte, oynanan oyunun futboldan başka bir şey olduğunu bir kez daha gösterdi.

TS eski başkanlarından Nuri Albayrak futbol dünyasının acı gerçeklerini ‘ Ben başkan olmadan önce futbol topunun yuvarlak olduğunu biliyordum, camianın da öyle olduğunu içine girince öğrendim ‘ diyerek özetlemişti.

Beşiktaş geçen hafta hiç beklenmedik bir şekilde takımın sahada ruh gibi dolaşması neticesinde bu tabloyu bizzat kendisi yarattı.

Bu noktadan sonra rahmetli Vedat Ağabey’in ‘Beşiktaş’san çıkıp hakemi de yeneceksin’ dediği gibi, her türlü çirkefliğin üstesinden gelerek şampiyon olmasını da becermelidir.

Bunun için gerekli olan her şey; yetenek, kalite, taktik ve teknik ve taraftar Kartal’ın damarlarında mevcuttur.

Nurullah ÖZTÜRK

YorumlarHiç Yorum Yapılmamış.     'İLK YORUMU SEN YAP'

Adınız Soyadınız:

E-Postanız:

Yorumunuz:

8 + 1 = ?

 




En Son Haberler
AnketTümü
Yeni Sitemizi Beğendiniz mi?
 
haber yazılımı: buki