Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören, İzlanda maçı sonrası “adam başı 500'er bin Euro” prim verileceğini açıkladı. Bu cömert ödülün kamuoyuna yansımasıyla tartışmalar da beraberinde geldi. Tartışmanın temelinde ise oyuncuların prim alması değil, rakamın bu denli yüksek olması.
Yani grubu birinci bitiren Çek Cumhuriyeti ve İzlanda'nın iki antrenörünün yıllık ücetinden bile fazla olan üçüncülük primi. Üstelik grup sonuncusu takıma karşı galibiyet bile elde edilmemişken...
Ya 10 maçı da kazansaydık?
Bilindiği gibi Avrupa Futbol Şampiyonası 2016'da ilk kez 24 takımla düzenlenecek. Gruplarını ilk ikide bitiren ülkelerin direk katıldığı turnuvaya Türkiye, İzlanda karşısındaki 90. dakika golüyle “en iyi üçüncü” olarak gitmişti. Son anda gelen bu başarı üzerine TFF kesenin ağzını açıp, UEFA'dan gelecek 12 milyon Euro katılım payını ve sponsor gelirlerini kaynak göstererek futbolculara yüklü bir prim vaadetti. Daha önce yüksek maaşı tartışma yaratan teknik direktör Fatih Terim'in bu kez de takımı üçüncü yaptığı için 500 bin Euro prim alacak olması kafaları karıştırdı.
Başta sosyal medya olmak üzere futbol kamuoyu bunu konuyu konuşuyor. Peki Türkiye grubunu İngiltere gibi 10'da 10 yaparak tamamlasaydı prim kaç bin Euro olacaktı? Ya da şöyle soralım, İngiltire Teknik Direktörü Roy Hodgson kaç bin Sterlin prim aldı?
Yurt Spor Attila Gökçe'ye sorduk: “Prim helal olsun ama rakam abartı” İşte duayen spor yazarı Attila Gökçe'nin “500 bin Euro prim”e ilişkin görüşleri: “Asgari ücretin bile seçim beyannamesine girdiği, 200 TL'lik zammın vaade dönüştüğü bir memlekette 500 bin Euro prim elbette konuşulur. Vatandaşın içine sinmeyebilir. Ama bu takım paha biçilemez bir şey sundu şu dönemde yüreği Ankara'yla yanan topluma. Keşke her alanda bu çocukların yaşattığı mutluluğu verebilen birileri olsa...
Meblağ fazla ve abartılı ama benim vicdanımda helal paradır. Hileyle kazanmadılar, kimseden çalmadılar. Milli takım riski diye bir şey var. Milli formayla bir sakatlansa profesyonel hayatında büyük sıkıntı yaşar. Sonuçta pazarlık yapmadılar, para için oynamadılar, yürekten oynadılar. Takım kaptanı çıkıp başbakandan “sakal” istemedi basketbolda olduğu gibi. Bizde ödül geleneği var. Batının standartları, sosyolojisi farklı. Onlarla karşılaştırmak pek doğru olmaz.”
Gelin bu primi onlara verin Kaptan Arda Turan, Ankara'daki terörist saldırı sonrası Twitter hesabından “Ankara'da hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet dilerim. İçimiz yanıyor; bu güzel ülke kardeşlik coğrafyası olsun artık” ifadesini kullandı. İnstagram'da ise Ankara yazan siyah bir görsel paylaşarak “Ne yazılabilir ki!!!” dedi. Hepimiz gibi o da çok üzgün ve öfkeliydi. Diğer takım arkadaşları ve teknik direktör Fatih Terim de öyle...
Hatta Terim, Çek Cumhuriyeti maçı sonrası futbol konuşmak istemeyip yasta olduklarının altını çizmişti. Terim, Ankara’da yaşanan katliama ve Adana’da 3.5 yaşındaki Tevriz Dora’nın, annesinin kucağındayken kafasına kurşun isabet etmesi sonucu yaşamını yitirmesine tepki göstererek “Eğer 9 yaşındaki bir çocuk böyle durumlardan ölüyorsa, 3,5 yaşındaki bir çocuğun kafasına mermi giriyorsa, 9 yaşındaki Veysel'i dinledim, avukat olmak istiyormuş büyüyünce. İnsanın yüreğinin acımaması mümkün değil" ifadelerini kullanmıştı. Biz de Yurt gazetesi olarak bu primleri terör kurbanlarının ailelerine bağışlamanızı öneriyoruz. Umarım bunu anlarsınız.
Yurtgazetesi.com.tr
