Bize Derlerdi Ki Aleyhte Hakem Kararlarına Islıkla Uğultuyla Tepki Verin
Hakemleri etki altına alırsınız! Kim derdi? Beşiktaşlı gazeteciler, eskiden yöneticilik yapmış sonra aramıza karışmış abilerimiz, Tribün büyüklerimiz....
Biz Ne Derdik?
Hakemler şartlanmış seni tahrik etmek için öyle yapıyorlar. O seni çıldırtmak için ters kararlar verecek. Sen protesto edeceksin dozaj yükselecek, küfür edeceksin kimisi kendini tutamayacak sahaya girecek, Zaten böyle olması için hareket ediyorlar. Sonra, Saha kapama, hak mahrumiyeti, para cezası....
Dertleri amaçları bu... Neler yaşamadık ki; Hakeme düdük astıranlar, soyunma odası basanlar... Antep maçı, Samsun maçı... Sonra, Ceza, ceza, ceza......
Felsefe bu, sözde futbol kurallarını uyguluyoruz deyip, düdük çalıp, kalabalıkları tahrik etmek. Şeytanın aklına gelmez vallahi... Ben artık doydum, bu zırvaları yemiyorum...
Biliyorum ki bu sistemle başa çıkabilmen için ciddi ve güçlü lobi oluşturman lazım... Futbolun bütün dinamiklerini geçmiş olman şart. Bunlar yoksa hava!!!
Bu yazıyı nereden yazmak geldi aklıma? Bir Beşiktaş maçı sonrası değil, Orada artık her şeye aşinayız zira, Ve yukarıda saydığım şartların oluşmasını bekliyoruz....
Konya- Kasımpaşa maçından sonra karar verdim yazıya, ilginç değil mi? Hiç uzatmıyorum, maçta 8 gol oldu. Neredeyse 8 golde hakemin verdiği karar geçerli olmadı!!! Ya verdiği goller sayılmadı, Ya da devam dedikleri penaltı oldu.
Hepsi VAR'dan döndü, tabela değişti!!! inanılmaz hakem eyyamları ve hataları vardı. Maça yüzde yüz etki etti. Ve diyorlar ki "Hakem hataları konuşana ceza verilsin."
Demiyorlar ki bu kadar hata yapan hakem sorgulansın, ceza verilsin...
İnanılmaz algoritmalar var!!! Yani diyeceğim, Bize derlerdi ki ile başlayan yazı Diyorlar ki ile bitti! İkisinin ortak noktası hiç bir şeyin dedikleri gibi olmaması!
GÜVEN YALÇIN
İlk oynadığı maçlardan biriydi, Şimdiye göre gençti de... "Oğuzhan'ın beş senedir çekmediği şutu çocuk bir maçta çekti, mükemmel özgüven" diye yazmıştım hatta...
Geleceği için Beşiktaş adına umutlanmıştım... Sonra hafif göbek yaptı diye eleştirdik, O gol attıktan sonra karın kaslarını gösterdi Hepsine eyvallah, gençti, duygularıyla hareket ediyordu, Beşiktaş kazansındı... Fazla da sıkıntı yapmadık....
Lakin uzun süredir gözlemlediğim bir konu cumartesi günkü Altay maçında ayyuka çıktı. Saha içinde çok fazla egoist.... Pas vermiyor.... Çektiği şutlar da dağlara taşlara... Şimdi takımda Rıza gibi İbrahim Üzülmez gibi adamlar olacak, o da böyle kafasına göre şut çekecek!!! Vermediği paslarla ilk yarıda iki, 2. yarıda bir tane pozisyon güme gitti... Güven kardeşim kimlerle oturup kalkıyorsun bilmiyorum. Seni, piyasanı artırmak için gol atmaya zorluyorlarsa, onlar kimse, oturma onlarla bir daha...
Daha çok çalış, tayminglerini düzelt. İnşallah başarılı olursun. Ama bu yazıyı da yabana atma. Bak Batuhan orada hala top oynuyor. Dediği laf da ortada hala duruyor... Batuhan paf takımında oynarken tribüne taraftar çeken iki üç oyuncudan biriydi.... Mükemmel yetenekti... Bilmem anlatabildim mi?
RİVA'YI SATTILAR FERNANDO MUSLERA'YI SATMADILAR
Her yerde konuşulmaya başlandı... Kalecimiz Ersin'i Fransa'nın Nice takımının istediğini ve transfer görüşmelerinin yakın zamanda başlayacağını... Beşiktaş Kulübü böyle bir transferi onaylıyor mu? Kabul etmeli mi?
Kabul ederse normal mi? Baştan söyleyeyim, Ben, yapacak bir şeyim artık kalmamış da evdeki değerli eşyalarımı satıyorum pozisyonunda gözükmek istemiyorum.... Nedir abi hemen eli para tutan adamı yollamak? Satınca bütün borçlar bitiyor mu? Düze mi çıkıyoruz? Satınca yerine onu sattığından daha pahalı kaleci getirmeyeceğin ne malum? Fayda getireceği ne malum? Ve neden başarılı ve istikbal vadeden bir topçu bulmuşken, ondan uzun sene sportif açıdan yararlanmayı düşünmüyoruz?
Bak Galatasaray'a ... Adamlar Riva'yı sattı, Muslera'yı satmadı be! Niye? Hem en zor bulunan bölgelerden. Hem de adaptasyon süreci mükemmel... Ve maç alıyor. Niye satsın ki? Bak Fabri'ye... Niye sattın adamı. Ağlatarak gönderdin? Hem adaptasyonu iyiydi. hem abilik yapıyordu.
Hem de takım ona aşırı güveniyordu... Vel hasılı, Tabii ki yetiştirdiğin oyuncudan maksimum kazanç elde edeceksin, Ama önce etinden, sütünden sportif açıdan yararlanacaksın. Ekmeğini önce sen yiyeceksin yani... Beşiktaş küçük düşünemez. Büyük düşünüp, büyük projelere imza atmalıdır. Sevgiyle hürmetle....
Akşam