ni'ÇİN TÜRK FUTBOLU ?...

Beşiktaş Kongre üyesi Levent KARAKOÇ'dan, Türk futbolu ve yarınları ile ilgili müthiş yazı...
Haberin yayılanma tarihi:06 Şubat 2016, Cumartesi

Futbol; dünya piyasasında söz sahibi olmadığı için çok göz önünde olmayan tüm ülkelerde, kara para aklamanın en iyi zeminidir..

 Değerinden yüksek rakamlarla futbolcu alınan tüm ülkelerde bu “enayiliğin” esrarengiz(!) sebebi, ALICILARIN kara para aklamalarıdır yani..

Dikkat ederseniz, ülkemiz tipindeki ülkelerin tümünde, bu fahiş harcamaları CEBİNDEN yapanlar ya kulüp başkanları ya da güçlü yönetim kurulu üyeleridir...

Ama sonuçtaki zararın sahibi, her zaman eninde sonunda terkedip  gittikleri kulüpler olur. 
Yani kara parayı aklayan, parasını alıp gider mutlaka..

Söylediklerimi daha iyi anlamlandırabilmek için, Türkiye’deki kulüplerin on yıllardır milyarlarca euroluk harcamalarına karşılık, bu paraların her dönem sürekli nasıl ortadan kaybolduğunu ve kulüplerin yıllardır nasıl sürekli zarara girdiklerini hatırlamak yeterlidir.

Bu süreçte, kuyrukları mafyalara bağlı menajerlerin ülke futbolunu yönettiği Türkiye gibi ülkelerin tümü, 
Avrupa’da en fazla  birkaç YÜZBİN euro verilen sorunlu ya da sakat futbolcuları MİLYON EUROLARA satınalmak için..

ve AVRUPA futbolunun kendilerindeki genç ve yetenekli futbolcuları kelepir fiyata kapatabilmesi için kullanılırlar yıllardır.

Yani bu sektörün satıcısı AVRUPA, 
alıcısı da bizim gibi kara paranın futbolda aklandığı üçüncü dünya ülkeleridir.

Gelelim Çin’e..

Dünyanın en güçlü mafyalarından biri olan Çin mafyası, 
Singapur ve Arap mafyaları ile birlikte, 2000 li yılların başından beri  Avrupa’daki organizasyonlarda dönen bahis ve bahis şikesi yoluyla kara para aklama işinin içindeler zaten..

Ancak FIFA’ daki şike, bahis ve rüşvet skandallarının “FBI önderliğinde” ortaya çıkarılıp buradaki izlemelerin had safhada sıkılaşması sonrası dünya genelindeki hareket alanları daraldı... 

Ve bu sebeple, bundan önce bahis ve bahis şikesiyle Avrupa ve Dünya futbolundan para kazanırlarken, şimdi artık bir süredir kendi ülkelerindeki futbola yatırım yaparak kendi evlerinde oynamaya zorlanıyorlar..

Ancak Avrupa futbolu ile yıllardır ortak çalışan Çin mafyası, pazarını daraltması koşuluyla hala yayılmacı Avrupa futboluna hizmet etmeye devam edecek ve hatta ediyor gibi gözüküyor..

Nasıl ediyor  pekiyi ?

Mali olarak sıkışmış ve SATIŞ yapması gereken Avrupa futbolunda halihazırda oynayan bazı yüksek değerdeki futbolcuları DAHA YÜKSEK değerlere peşin paralarla alıp kara paralarını Avrupa piyasasında değil,  kendi ülkeleri içinde aklayarak..

Bu süreçte Çin’in ; Türkiye gibi ülkelerdeki sıradan gözüken oyunculara yüksek miktarlar vermesi ise sadece Çin’in niyetiyle açıklanamaz.

Burada dönen dolabın hemen diğer yüzü...

Avrupa futbolu ile  güzel ve enayi alıcı Türk Futbol Endüstrisi arasındaki tatlı ilişkinin de, bizim kulüplerimizin halihazırdaki acınacak mali durumları sebebiyle tıkanmış olmasıdır aynı zamanda..
Avrupa futbol endüstrisi Türk futbol endüstrisindeki mali tıkanmayı çözmelidir ki,
yeniden ve ederinden yüksek rakamlarda futbolcu satabilsin..

İşte burada devreye, sessiz ortak Çin girer.

Türkiye ve onun gibi ülkelerden futbolcu alıp kadrolarını eksilterek, yeni oyuncular almasına ihtiyaç duyurur...
Türkiye ve onun gibi ülkeler de kafalarını, Avrupa’daki yeni futbolculara çevirirler.
Yani;  
Çin’e sattığımız her oyuncu karşılığında 
AVRUPA’DAN -sıradan ama “Avrupa ederi”nden yüksek değerde satılacak- 
bir futbolcu da , Avrupa futbolu tarafından zaten önceden  hazırlanmış demektir bizim için.
Çin’e SATARKEN iyi ya şimdi herşey dostlar...

Avrupa’dan ALIRKEN nasıl oluyor, onu da takip edip değerlendirelim diye söylüyorum.. 

Ezcümle.. 

Eğer Beşiktaş JK yöneticileri işin bu kapsamını bilmiyor ya da düşünmüyor iseler 
ve bu ellerinde futbolcuları sürekli değişip duran yeni ve eğitilmesi gereken futbol ekipleri oluşmasına bir yerde dur demezlerse,  orta ve uzun vadede hepimizin hayal kırıklığına uğrayacağımız bilinsin isterim. 

Zira bu yöntemle... 
mali olarak kazanç sağlanıyor gibi gözükse de, orta vadede bile düzenli sportif başarı için gerekli olan 
“BİRLİKTE OYNAYAN ve EKOLÜ OLAN TAKIM” modeli her zaman hayal olacaktır ve kulüplerimiz sürekli bir "futbolcu satışı-alışı" ile kadrolarını boşaltıp yeniden dolduracaklardır. 

Ve tabii sürekli iyi miktarlarla futbolcu satıp yeni yıldız transferler yapılmasına alışılması vesilesiyle taraftar arasında oluşacak anlayışla, bir süre sonra Beşiktaş taraftarı da, yıllardır aynı rezil menajer oyununun peşinde koştuğu için artık futbol oynamayı unutmuş diğer iki İstanbul takımında olduğu gibi..
“Allah’ı para, peygamberi kupa, ayeti transfer olan seyirci-müşteri" 
haline dönüşürler..

Ve bir kere "tacir" ya da "seyirci"ye evrildikten sonra, bunun geri dönüşü yoktur...

Kendisine taraftar diyen herkese sevgilerlime bir hatırlatma 
ve kendisine SPOR YÖNETİCİSİ diyen AŞ mensuplarına bir erken uyarı maiyetinde, bu yazı burada dursun..   

Twitter

@leventkarakocJK

YorumlarHiç Yorum Yapılmamış.     'İLK YORUMU SEN YAP'

Adınız Soyadınız:

E-Postanız:

Yorumunuz:

7 + 3 = ?

 




En Son Haberler
AnketTümü
Yeni Sitemizi Beğendiniz mi?
 
haber yazılımı: buki