Beşiktaş’ın U19 takımı Erciyes’le kendi sahasında maç yapıyor ve hakem ikinci bir penaltı veriyor, antrenör Yasin Sülün, kendi lehlerine verilen penaltıyı haksız buluyor ve oyuncusuna ‘penaltıyı kaçır dışarı at’ talimatı veriyor, genç futbolcu penaltı noktasında topa hafifçe dokunup topu rakip kalecinin kucağına bırakıyor.
Kendi menfaatine de olsa haksızlığı sindirememek çok yüksek bir erdemdir.
Ahlaksızlığın kol gezdiği ve her şeyin başarı ve gösteriye odaklandığı günümüzde nadir rastladığımız mucizeden bir ödüldür bu, hepimize.
Müteahhitler uyuşturucu satıcıları magazin sanatçılar teröristler siyasiler, hepsinin haberleri birbirlerinin aynısı. Haber metninde isim olarak siyasiler teröristler işadamları uyuşturucu tacirleri yer değiştirseler, haber hiç değişmiyor, çobanından camisine artık ezberlenmiş bir ‘hep bana’ kol geziyor.
Dükkan yakanlar arazi yağmalayanlar aynı soysuzlar, biri terörist diğeri siyasetçi, değişmiyor, bir dehşete tutulduk ki sormayın kimsecikler çocuklara erdemden tek sözcük etmiyor.
Ahlak diyenler artık yakapaça tutuklanıyor.
Soylu bir küçük davranış artık gerçek bir ayaklanma gerçek bir isyan gibi nezarete tıkılıyor.
Bütün sistemi felç eden bir sivil direniş bir genel grev mi, bırakın, tek başına bir küçük onurlu davranış, iktidarı tepetaklak eden isyanların en büyüğü…
Helal sana Yasin Sülün, genç bir futbolcuya önce pırıl pırıl el değmemiş harbiliğin bu ‘isyanı’ öğretilmeli.
Haksızca verilmiş penaltıyı, makamı, ödülleri, hak edilmemiş hiçbir şeyi kabul etmeyen saydam som altından bir ahlak öğretilmeli, insanlık ve vatan sevgisi, artık hatırlayan tadan kaldı mı, hayatlarımız ancak erdemin bu mis kokusuyla temizlenir.
Ülkemiz aşkımız kazancımız galibiyetimiz her şeyden büyük ve ulaşılmaz olan işte bu pazarlıksız işbirliksiz şaibesiz saydam ahlak’tır, genç bir sporcunun maça çıkmadan yapacağı düz koşu idman her şeyden önce harbi olmaktır.
Milli takımlar uluslar arası spor müsabakalar atletizm her dalda hezimet üstüne hezimet, fiyakalı büyük başları dinliyoruz, sistem gerekliymiş yeniden yapılandırılmalıymış, aynı cahil aynı palavra cümleler: sistem sistem sistem sistem. Üstüne bir hezimet daha, yine batakta çırpınıyor gibi, milyon defa sistem sistem sistem, bir hezimet daha, yine içinden çıkılmaz bir deli tekerlemesi gibi, sistem sistem sistem.
Biri çıkıp söylesin artık hangi sistem hangi yapı olursa olsun ahlak olmadan hiçbir sistem işe yaramaz, biri çıkıp söylesin susamış ülkemize, ahlak olmadan hiçbir insan hiçbir sporcu beş para etmez.
İşte görün İslamcılar’ı hırsızlıkları cemaatçileri ajanlıkları.
Annelerimiz ilkokul öğretmenlerimiz mahallemizin ağbileri gibi yüzü tutup bizlere eski günlerdeki gibi kim konuşacak, o yeşil çimenlerde bir topun peşinden koşmadan önce soylu insanlık değerleri tohumlarını kim serpecek… Herkes gırtlağına kadar boğuk mutsuz, manşetlerde hep aynı yalan: sistem yapı sistem yapı.
Bu büyük tımarhanede gün ‘sistem’ demeçleriyle doğuyor gün sistem palavrasıyla batıyor.
Bıkmadılar bu sonsuz döngüden, ahlak’tan uzaklaşmış kim varsa, sonsuza kadar bıkmadılar maymunlar gibi sistem sistem demekten.
İşte hacı hocanız işte ekranlarınız köşeyazarlarınız finansörleri aynı yağmacı müteahhit, IŞİD’le aynı sistemin bütçesiyle kelle kesiyor, medyası partisi aynı ittifak, bu camiinin çimentosu artık tövbe tutmaz.
Ahlak namus erdem artık çok ender bir çiçek.
Helal sana Yasin kardeşim.
O topun peşinden biz de koştuk mahalle arasında sabah öğle akşam günde üç ayrı maç.
Su bile içmeden hiçbir şey yemeden koşan atlar gibiydik, bilinmez, nasıl koştuk?
Hep soruyorum fiziğe bilime biyolojiye kana kaslara, bu soruyu hala, hiçbir şey yemeden bir günde üç ayrı maç, enerjisini nerden bulur diye?
Bir daha inandım, o topun peşinde beden et kemik surat formalar saf suya dönüşüp buharlaşıncaya kadar hep saf temiz kirlenmemiş ve hep çocuk bir ahlak koşturuyordu bizi.
Bir cumhuriyet bir vatan talan edilir ülke aç kalır susuz kalır mağlup olur haksızlığa uğrar, ama her şeye rağmen içinizde sizi deli bir ok gibi deli bir mızrak gibi koşturan ışıldayan bir şey kalır.
Beşiktaş formasında terkibi ahlaktan yıldızlar gibi.
Bir daha inandım sana Beşiktaş formanda şampiyonluk yıldızından daha parlak ışıldayan daha büyük yıldızlar var!
Nihat Genç