Bu işin sırrı da “telepatik interneti” dijital pazarlamaya bağlamaktan geçiyor. Dijital pazarlama akıllı evler ve giyilebilir bilgisayarlar üzerinden yürüyecek. Kaku’dan alıntı yapacak olursak:
“Silikon Vadisi odanıza girip ışıkları düşünce komutlarıyla açacağınız, televizyondaki kanalları zihin gücüyle değiştireceğiniz,
internete telepatik olarak gireceğiniz ve iş arkadaşlarınıza fiziksel klavyede yazarak değil de sadece düşünerek e-posta göndereceğiniz günü hayal ediyor. O gün sanılandan yakın.”
Gerçekten de Kaku’nun sözleri 2010 yılında başlayan İnsan Connectome Projesi tamamlanmadan gerçek oldu. Örneğin telepatik kamera Neurocam beyin dalgalarını okuyarak müşterinin anılarını kaydediyor ve kişisel yaşantıları iPhone kamerasıyla kayda alıp bu videoları internette paylaşıyor. Bu tür telepatik kameralar gelecekte hayatımızın gerçek zamanlı güncesini tıpkı bilgisayarlı gözlük ekran Google Glass kamerası gibi kaydetmeyi ve hatıralarımızı ölümsüzleştirmeyi sağlayacak. Aynı zamanda pazarlamacıların AVM’lerdeki müşterilerin davranışları ve tüketim alışkanlıklarını da birebir takip etmesine izin verecek.
Nitekim Neurocam vitrinde hangi eteği beğendiğinizi anlamakla kalmıyor. Buna ek olarak belediye seçimleri tanıtım afişlerinde hangi adaya olumsuz gözle baktığınızı da tespit ediyor. Üstelik bütün bunlara internette rating verip (telefon ekranında görüntülenen kırmızı kalp veya kırık kalp simgeli bir grafik beğeni termometresi) tercihlerinizi buluta yüklüyor.
Haber Kaynağı : Kozan Demircan