


Rusya merkezli TASS Haber Ajansı, maçtan önce 7000’e yakın Beşiktaş taraftarının statta olacağı haberini geçti. Santradan hemen önce de birçok Lokomotiv taraftarı şakayla karışık “Moskova’daki Beşiktaş taraftarı sayısı, bizim ezeli rakip Dinamo’nun Moskova’daki taraftar sayısından fazla” diyorlarmış!
Beşiktaş ilk yarıda bu taraftar etkisiyle de neredeyse hiç deplasman takımıymış gibi oynamadı. Lokomotiv’in bu sezon Rusya Ligi’nde oynadığı iç saha karşılaşmalarındaki şut ortalaması maç başına 14’tü. Beşiktaş ise ilk 45’te evsahibine sadece 1 şut atma fırsatı verdi. Çünkü Oğuzhan’ın 33. dakikaya kadar yaptığı 3 kritik defansif müdahalede olduğu gibi takım boyunu ideale yakın tuttu. 30. dakikada forma giydiği son 180 dakikadaki ilk ve tek hatasını yapan İsmail’in kademesine giren Beşiktaş’ın 10 numaralı mevkisinde görev alan Sosa’ydı yani Beşiktaş’ın ilk yarıda takım boyu kadar enine saha parsellemesi de kusursuza yakındı.
Ancak ilk yarıyı % 61’lik topa sahip olma ve % 87’lik isabetli pas oranıyla tamamlayan Beşiktaş’ın oyun üstünlüğünü skor üstünlüğüne dönüştürememe nedeni Sosa ve diğer öndeki oyuncuların hücumda Gomez’i aynı başarıyla tamamlayamaması oldu.
2. yarının başında ise o dakikaya kadar maçın en net gol pozisyonunu yaratan Gökhan Töre, rakibini ne kadar etkili bir çalımla geçtiyse son vuruşu da tam tersine o kadar etkisiz yaptı. O pozisyon gol olsa daha farklı bir 2. yarı izleyebilir miydik? Büyük ihtimalle evet lakin asıl yapılması gereken ilk yarıdaki soğukkanlı dengeli oyunu sürdürmekti. Bunun tam tersine Beşiktaş 2. yarının ilk 10 dakikasında çok top kaybetti ve sonunda kaçınılmaz olarak golü kalesinde gördü.
Maçtan önce Şenol Güneş “Skora göre hamleler yapacağız. Takım gücümüzü, oyuncu gücümüzü görmek istiyoruz.” demişti. Şenol hoca 1-0’dan sonra ilk önce Sosa yerine Necip ile mücadele gücünü arttırdı. Gomez skoru 1-1’e getirirken dar alanda Romario’nunkileri hatırlatan cinsten harika bir gol attı. İspanyol asıllı Alman futbol altyapısı harikası Gomez, hızıyla oyun zekâsını yarıştırdığı anda “Usta santrfor dar alanı nasıl genişletir” dersi verdi. Sonrasında ters ayağıyla yaptığı plase için Emrah Bayraktar ve Gökhan Keskin hocaları göreve çağırıyorum: Lütfen (Ro)Mario Gomez’in bu golünü Beşiktaş altyapısındaki forvetlere defalarca izlettirip çalıştırın!
Hocalardan söz açmışken, Şenol Güneş’in ekibinde fizik-kondisyondan sorumlu olanları da tebrik etmek lazım. Mario Gomez, Bayern Münih’ten ayrıldığından beri ilk kez fizik-kondisyon açısından bu kadar zirvede. Son 7 maçta 7 gol atmak sadece yetenek sonucu değil. Gomez Fiorentina’dayken de aynı yeteneğe sahipti. O yeteneği çalıştırmak, maksimum seviyeye çekmek, o yetenekten istikrarlı bir verim almak çok değerli. Dün gece Mario Gomez’in takım arkadaşları tarafından neredeyse en az beslendiği maçtı. Sosa, maalesef yazın hazırlık kampının önemli bir kısmını sakat geçirdiği için ön alanda geçen sezonki kadar verimli değil. Eğer Tolgay beklenenden erken dönebilirse çok iyi oynamaya devam eden Oğuzhan’ı daha da verimli şekilde tamamlayabilir. Son tahlilde maçtan önce 1 puan iyi gözüküyordu ancak dün geceki oyun ve Corluka’nın atılmasından sonra 1 puana çok sevinmek mümkün değil.
Akşam