
Haberin yayılanma tarihi:05 Şubat 2016, Cuma




Günümüz futbolunun temel dinamiği ‘ticaret.’ Öyle ki, sezon sonunda şampiyondan çok para üretenin adı geziyor ortalıkta. Manchester United, Porto, Atletico Madrid örneklerinde olduğu gibi. UEFA kriterleri ve ‘piyasa aktörü’ olma zorunluluğundan dolayı Ersan Gülüm transferi bence son derece yerinde bir karar.
Fernandes’te düşülen yanlışa bir kez daha düşmedi Beşiktaş yöneticileri. Ancak ‘endüstriyel futbol’ hele de bizim ülkede ‘ticaret’ kadar ‘performansı’ da zorunlu kılıyor. Bu noktada, olası şampiyonluğun kaçırılması durumunda yönetim ağır eleştirileri de göğüslemek zorunda...