Altından çok sular akar dediğimiz köprünün üstüne çıktık işte.
Maç sonunda puan farkının 6’ya düşecek olması ki temennimiz odur. Köprünün altındaki suyun taşması demek. Strateji demek, hasat demek. Ve son 5 haftaya büyük bir sahneye hazırlanın demek.
Ama Önce Sözü Topçulara Bırakalım, Bakalım.
Son 2 haftaya göre tek değişik ayrıntı, Kagawa’nın ilk 11’de olmasıydı. Buna göre Medel arka dörtlünün soluna geçmiş, orta sahaya değişik bir görüntü gelmişti. Bir ara gereksiz yan pasların ortasında kaldık, hem de orta sahada. Postu deldiriyorduk ha. Hep söylerim bu işler bize göre değil Savunmayı saldırarak yapacaksın. Bu minvalde önce Lens’le sonra Ljajic’le akmaya başladık. Bir de şu sıfıra inmelerde düzgün yere top çıkarmayı öğrenebilsek!!!
İlk 20 dakikada ortaya çıkan başka bir görüntü de gol bölgelerinde çoğalamamamızdı. Öyle ki bir ara Burak ceza yayının üstünde 9’a 1 falandı. Sonra ceza sahası içinde bir ikili mücadelede Burak Yılmaz’ın yerde kaldığını gördük. Beşiktaşlı futbolcular çok itiraz etti ama hakem VAR’a bile gitme ihtiyacı duymadı. Bu pozisyona yorum yapmayacağım ama Merkez Hakem Komitesi bu tip omuz omuza, omuz sırta, sırt omuza pozisyonlardaki standartlarını spor kamuoyuyla paylaşsınlar bir zahmet.
Doğrusu nedir bilelim lütfen. Hafi ften üstünlüğümüzü kabul ettirip de baskıyı artırdığımız dakikalarda korner kazandık. Korner atışında ceza sahasına atılan top, can pazarına düşmüş gibiydi. Kime vurulduysa yaranamadı. Allah’tan Vida topu ağlara yolladı da canını zor kurtardı top: 0-1.
Sonra maalesef, İlk yarı biterken Sivas’ın attığı bir gol var. Diyabate hem Lens’i hem Medel’i 60 metre deparda sürklase etti. At yarışı olsa protesto çekerdim. Bu atta doping var diye. Anlayın gayri. Sonra göstere göstere kaleye yuvarladı topu Diabate: 1-1.
İlk yarının sonlarına doğru futbolcu görünümlü el bombası haline gelen Medel’i bana göre doğru bir kararla Şenol Hoca oyundan almıştı. İkinci yarı itibariyle Necip oyundaydı. Sonra o Necip rölantiye düştüğümüz dakikalarda Lens’e harika bir top attı. Dedim ya bu sıfıra inmeler bayağı bir sıkıntı! Sabırla Beşiktaş’ın kuracağı baskıyı beklemeye başladık. Bizimkisi beyhude bir bekleyişti. Kenarlar işlememeye, orta saha üretememeye geçti. Grev yapan fabrika moduna gelmiştik. Ve bir kıvılcım lazımdı. Güven hamlesini denedi bu sefer Şenol Hoca. Orta çizgiye kadar gelip hücum diye yırtındığını da gördük Şenol Hoca’nın. Artık bir duran top, Bir karambol, ne bileyim bekliyorduk işte. Allah seviyor ya beni bir frikik kazandık. Burak gitti topun başına, enteresan ve harikulade goller listesine kafadan giriş yaptı Burak.
Breh breh breh! Ve su akmakla kalmadı köprünün altından.. Sel geliyor uyandırayım!!!
Akşam