Dava dilekçesinde, Bilgili’den bir çocuğu olduğunu mahkeme kararı ile tescil ettirdiğini kaydeden Yolaçan dilekçesinde uzun yıllar evlilik vaadi ile kandırıldığını, hem maddi hem manevi olarak çöküş yaşadığını belirterek 301 bin liralık tazminat talep etti.
İSTANBUL Asliye Hukuk Mahkemesinde sunulan dava dilekçesine göre Yolaçan ile işadamı Bilgili’nin birlikteliği 17 Şubat 2002’de başladı. Dilekçeye göre, ikilinin bu birlikteliği Yolaçan’ın, Bilgili’ye karşı 2013 yılında babalık davası açmasına kadar sürdü.
DOĞUM SONRASI TAVRI DEĞİŞTİ
Aysel Yolaçan’ın avukatı Ersoy Akdemir’in hazırladığı davada dilekçesinde özetle şu iddialarda bulundu
“İkilinin birliktelikleri 10 yılı aşkın sürdü. Bilgili, Yolaçan’a, birliktelikleri süresince, kendisi ile evleneceğini söyledi. Bu söylemlere çok sayıda kişi de tanık. Bilgili önce imam nikâhı kıydı; bir sonraki aşamada ise resmi nikâhın kıyılacağını söyledi. Müvekkil ile Bilgili’nin çocukları D., 29 Ocak 2006’da dünyaya geldi. D. doğduktan sonra Bilgili’nin, Yolaçan’a karşı tavır ve davranışları değişti. Bilgili doğum esnasında müvekkilin yanında bile bulunmadı. Tüm doğum masraflarını müvekkil ödedi.”
İKİNCİ ÇOCUĞU ALDIRDI
Dilekçede, Bilgili’nin karşı çıkması nedeni ile Yolaçan’ın çalışamadığı da öne sürülerek, Yolaçan’ın imam nikâhı ile evli kalmaya zorlandığı savunuldu. Bu durumun, Yolaçan’ın kişisel haklarına zarar verdiğine işaret edilen dilekçede, Yolaçan’ın ikinci kez hamile kaldığı belirtilerek şöyle denildi: “Müvekkil ikinci kez hamile kaldığını Bilgili ile paylaştı. Ancak Bilgili, kesin olarak çocuğu istemediğini ve kürtajla hamileliğe son vermesini istedi. Müvekkil her ne kadar çocuğu doğurmak istediyse de Bilgili’ye karşı koyamadı. Müvekkil, Bilgili’nin zoru ile kürtaj olmak durumunda kaldı.”
MAHKEME KARARI İLE BABALIK
Bilgili’nin, 2006’da dünyaya gelen D.’yi nüfusuna kaydettirmek istemediği belirtilen dilekçede, 5 yıl önce açılan babalık davasında kararın Yolaçan lehine çıktığı belirtildi. Mahkemenin kararı sonrası D., Bilgili’nin nüfusuna kaydedildi; 2 bin 500 liralık da nafaka alması sağlandı. Anılan karar, Yargıtay sürecinden sonra bir ay kadar önce kesinleşti. Söz konusu kararın kesinleşmesi sonrası, tazminat davasının açıldığı öğrenildi.
300 BİN TL’LİK MANEVİ TAZMİNAT
Dilekçede Yolaçan’ın, uzun yıllar evlilik dışı ilişki yaşaması nedeni ile hem ailesi hem çevresindeki kişiler tarafından tepki gördüğü kaydedilerek şöyle denildi: “Müvekkilin, Bilgili sebebiyle yaşatılmak zorunda bırakıldığı hayat ve babalık davası açmak zorunda bırakılarak yaşadığı acı sebebiyle 300 bin TL manevi tazminatın davalıdan alınarak müvekkilime ödenmesini talep ederiz.”
EKONOMİK ŞİDDET DE YAYGIN
Avukat Betül Akdemir, kadına yönelik şiddetin yalnızca fiziksel boyutta olmadığına dikkat çekerek “Psikolojik veya ekonomik şiddet de oldukça yaygın. En temel insan hakları ile kadını koruyan yasal düzenlemelerin tamamına aykırı olan bu tip olumsuz durumlarda, kadınların kendilerini çaresiz hissetmemeleri oldukça önemli” dedi.
Hürriyet