17 Ocak günü yağan kar bizi dün geceye savurdu ya O bir kenara Bu sefer de aniden çıkan sis yapıştı yakamıza.
Allah’ın işine karışılmaz ama
Dedim ya tabiat ana peşimizi bırakmıyor.
Yarın bir gün Silivri açıklarından deniz taşarsa üstümüze, sakın şaşırmayın.
Ne diyelim, bundan sonra Federasyon, Beşiktaş maçlarını
Meteorolojiye danışarak ayarlasın.
Çünkü başka mümkünü yok gibi gözüküyor.
Hayırlara vesile olsun diyerekten…
Düdükle beraber sahanın bazı bölümlerinde sis
Bazı bölümlerinde de Beşiktaş yoğundu
Özellikle Mersin kalesi önünde
Adeta kamp kurduk oraya.
Quaresma ile Gökhan defalarca kanat değiştirdi.
Sosa en az 3-4 defa ters top yaptı.
Gomez’in bir tane de neti var.
Ama maalesef sonuç yok.
Topa sahip olma oranı 78’e 22 olmasına rağmen gol pozisyonunun yok denecek durumu
İlk yarı itibarıyla biraz tuhaf kaçtı.
İkinci yarıda Gökhan’ı çıkarıp Cenk Tosun’u oyuna alan Şenol Hoca, çift forvete dönerek bence iyi bir hamle yaptı.
Eksik olan Rhodolfo ile Ersan’ın öne doğru yaptığı sıkıştırmayı
Necip ile Tosic’in yapamamasıydı.
O yüzden Atiba geriye daha çok gelmeye başladı
Ve haliyle orta saha boşaldı.
Şenol Hoca, çift forvetten çabuk vazgeçmiş olacak ki
Ayağına hiç top gelmeyen Gomez’i oyundan alıp, Olcay’ı sahaya sürdü.
Maçın gidişatı bize usta ayakların devreye girmesi gerektiğini söylüyordu.
Ya Quaresma alacaktı sazı eline
Ya da Sosa.
Duran top, yürüyen top! Neyse artık.
Mersin ceza sahasının önünde frikik olduğunda aklıma Rasim Kara geldi.
Bir gün Sergen ile ilgili şikayetlerimizi dinlerken
“Çocuklar Sergen sahada durur durur
Bir frikik olur bırakır topu kaleye iş biter” demişti.
Sosa da öyle yaptı.
Geçti topun başına ve bırakıverdi kaleye topu: 1-0.
Öyle kritik anda geldi ki gol
Heyecandan kuruyan damağımız
Çölde su bulmuş bedevi gibi
Kana kana kana kana kana…
Akşam
