Maça kendi evinde çok hızlı başlayacaksın. Oyun rakip yarı sahada olacak, kanatlar hücuma çıkarken rakip bunalacak. Ev sahipleri genelde böyle başlar, günümüzün dünya futbolunda…
İlk şut girişimini 25. dakikada yaparsan ve koskoca ilk yarıda sadece bir korner kazanırsan, bunun adı sıkıntı veren oyundur. Ljajic, Diaby, Burak sıkıntılı oyuna rağmen golleri atsalar, rahat bir şekilde soyunma odasına gidecekti Beşiktaş…
Ben, tabii ki hergün Beşiktaş antrenmanı seyretmiyorum.
İki düşünce belirdi kafamda, Ljajiç, forvet arkası daha iyi iş yapar. Braga maçındaki Boyd, onbirde başlar… En iyisini teknik direktör bilir tabi ki…
Yalnız, Rodallega'nın mükemmel serbest vuruşunu, Karius nefis kurtarmasaydı, maç başka yere giderdi. Atiba ve Elneny, mücadeleci oyuncular, yana iyi pas da atıyorlar, fakat hücuma katkıları ve ince pas düşünceleri vasatın altında, özetle mimar oyuncu değiller.
Futbolda şöyle bir düşünce var, güçlü iç saha oyunu…
Bunu göremiyorum, Beşiktaş'ta… Burak, forvet bölgesinde yine çok yalnız kaldı… Her şeyi kendi yapamaz, ona servis konforu şart. Geçen hafta, Antalya deplasmanındaki çok iyi ilk yarıdan sonra, Denizlispor maçında daha iyisini bekliyordum. Avcı'nın, N'Koudou hamlesi ve onun nefis şutu, ev sahibini rahatlattı. Gol olmasa, son yirmi dakika sinirler tavan yapardı Beşiktaş'ta…
Kazanma alışkanlığı önemlidir.
Sözcü
